350
2017-18 sezonu için liverpool'un kadrosuyla ilgili eleştirilmesi bence kendisine büyük haksızlık.
bir bahane olarak bahsetmek belki doğru olmayabilir, ancak sakatlıklar ve giden oyunculardan en çok canı yanan kulüplerden birinin liverpool olduğunu söylemek yanlış olmaz.
sezon başındaki joel matip ve devre arasındaki virgil van dijk transferleriyle savunma sorunlarını çözmeye çalışmış, ancak matip'in süregelen sakatlıkları nedeniyle stoperde sezonun büyük bölümünde dejan lovren oynamıştır. stoper alternatiflerinin ragnar klavan ve dejan lovren olmasını eleştirebiliriz tabi, o ayrı bir konu. savunma anlamında van dijk'ın sürekli belirli bir standardın üzerinde oynadığını, lovren'in ise büyük çoğunlukla hayal kırıklığı olduğunu söylemek gerek.*
bekler konusunda trent alexander-arnold ve andrew robertson'dan efsanevi bir şekilde müthiş verim almış, alberto moreno'nun kötü performansları ve nathaniel clyne'ın sakatlığına ise engel olamamıştır.
orta sahada önce sezona çok iyi başlayan emre can'ın uzun süreli sakatlığı, daha sonra da şampiyonlar ligi çeyrek final rövanşında sakatlanan ve kanat değil merkez orta saha olarak oynatıp çok iyi verim aldığı alex oxlade-chamberlain'in yokluğu liverpool'un belki de sezon adına en önemli kayıplarıydı.
devre arasında philippe coutinho'nun barcelona'ya transfer olması, her ne kadar önceki sezonları kadar etkili olmasa da hücumda alternatif olarak değerlendirilebilecek olan daniel sturridge'in *takımdan ayrılması kadro derinliğini düşüren etmenlerdi.
kendisi ayrıca coutinho'nun ayrılmasının ardından orta sahada james milner, jordan henderson ve georginio wijnaldum'dan oldukça iyi şekilde yararlanmış ve sadio mane, roberto firmino ve mohammed salah'ın hücum hattındaki ölümcül performanslarının önünü açmıştır. adam lallana'nın beklenenin çok altında kalması ve hücum alternatiflerinin dominic solanke ve danny ings'le sınırlı olması da ayrı bir eleştiri konusu olabilir.
kendisini tartışmasız eleştireceğim tek nokta ise kaleci konusu. simon mignolet ve loris karius ikilisiyle koca bir sezonu geçirmek gerçekten yanlış. mignolet sürekli saatli bomba gibi zaten, karius da zaman zaman iyi performanslar gösterse de tüm sezon kalenin emanet edilebileceği bir güven vermiyor. umarım mignolet gönderilip karius'u yedeğe çekecek kaliteli bir kaleci transferi yapılır.
özetlemek gerekirse, kendisi bence oldukça alternatifli bir kadro kurmaya çalışmış, nispeten başarılı olmuş, ancak giden oyuncular ve sakatlıklar nedeniyle eli kolu bağlanmıştır. tüm bunlara rağmen premier lig'i 4. sırada bitirmiş* ve şampiyonlar ligi'nde final oynamıştır. sonuç olarak gerçekten başarılı bir sezon geçirdiğini düşünüyorum.
bir bahane olarak bahsetmek belki doğru olmayabilir, ancak sakatlıklar ve giden oyunculardan en çok canı yanan kulüplerden birinin liverpool olduğunu söylemek yanlış olmaz.
sezon başındaki joel matip ve devre arasındaki virgil van dijk transferleriyle savunma sorunlarını çözmeye çalışmış, ancak matip'in süregelen sakatlıkları nedeniyle stoperde sezonun büyük bölümünde dejan lovren oynamıştır. stoper alternatiflerinin ragnar klavan ve dejan lovren olmasını eleştirebiliriz tabi, o ayrı bir konu. savunma anlamında van dijk'ın sürekli belirli bir standardın üzerinde oynadığını, lovren'in ise büyük çoğunlukla hayal kırıklığı olduğunu söylemek gerek.*
bekler konusunda trent alexander-arnold ve andrew robertson'dan efsanevi bir şekilde müthiş verim almış, alberto moreno'nun kötü performansları ve nathaniel clyne'ın sakatlığına ise engel olamamıştır.
orta sahada önce sezona çok iyi başlayan emre can'ın uzun süreli sakatlığı, daha sonra da şampiyonlar ligi çeyrek final rövanşında sakatlanan ve kanat değil merkez orta saha olarak oynatıp çok iyi verim aldığı alex oxlade-chamberlain'in yokluğu liverpool'un belki de sezon adına en önemli kayıplarıydı.
devre arasında philippe coutinho'nun barcelona'ya transfer olması, her ne kadar önceki sezonları kadar etkili olmasa da hücumda alternatif olarak değerlendirilebilecek olan daniel sturridge'in *takımdan ayrılması kadro derinliğini düşüren etmenlerdi.
kendisi ayrıca coutinho'nun ayrılmasının ardından orta sahada james milner, jordan henderson ve georginio wijnaldum'dan oldukça iyi şekilde yararlanmış ve sadio mane, roberto firmino ve mohammed salah'ın hücum hattındaki ölümcül performanslarının önünü açmıştır. adam lallana'nın beklenenin çok altında kalması ve hücum alternatiflerinin dominic solanke ve danny ings'le sınırlı olması da ayrı bir eleştiri konusu olabilir.
kendisini tartışmasız eleştireceğim tek nokta ise kaleci konusu. simon mignolet ve loris karius ikilisiyle koca bir sezonu geçirmek gerçekten yanlış. mignolet sürekli saatli bomba gibi zaten, karius da zaman zaman iyi performanslar gösterse de tüm sezon kalenin emanet edilebileceği bir güven vermiyor. umarım mignolet gönderilip karius'u yedeğe çekecek kaliteli bir kaleci transferi yapılır.
özetlemek gerekirse, kendisi bence oldukça alternatifli bir kadro kurmaya çalışmış, nispeten başarılı olmuş, ancak giden oyuncular ve sakatlıklar nedeniyle eli kolu bağlanmıştır. tüm bunlara rağmen premier lig'i 4. sırada bitirmiş* ve şampiyonlar ligi'nde final oynamıştır. sonuç olarak gerçekten başarılı bir sezon geçirdiğini düşünüyorum.