32
son 2 şampiyonlar ligi maceramız hiç hatırlamak istemediğimiz anılarla geçti malesef. özellikle prandelli denen zarar ziyan herif, tüm istatistiğimizi itibarımızı zedeleyip gitti. hamzaoğlu ile beraber iyi kötü benfica galibiyeti ve 3.lük elde etmiştik. bu 2 anıyı kenara bırakıp, fatih terim ile bıraktığımız yerden devam edeceğimiz, avrupa'ya saygın galatasaray imajını tekrar hatırlatacağımız bir sezon olur inşallah. terim'in son maçı, arena'daki 1-6'lık real madrid maçıydı, skor olarak oldukça kötü olmasına rağmen, özellikle 1-0'dan sonra kurduğumuz büyük baskıyla 20 dakika rakibi çıkaramadığımızı çok net hatırlıyorum. zaten ağır mağlubiyete rağmen takımı alkışlayarak uğurlamıştı taraftar. hocamın hep bahsettiği "kaybederken dahi gurur duyulacak" takım tam olarak oydu.
kadro kurma işini tüm yaz konuşacağız zaten, şimdiden onu konuşmak çok anlamlı değil. lakin kadro ne olursa olsun, hedefimiz net ve belli, üst tura çıkmak. tabi ki rakiplerin gücü belirleyici olacak. 4. torbadan katılıyor olmamız iyi bir durum değil, ama beşiktaş'ın son 2 yıl şampiyonlar ligi tecrübesinden gördüğümüz kadarıyla da, grup aşamaları çok da çetin geçmiyor eskisi gibi. hatta sürprize açık işler oluyor. ben herhangi bir ingiliz, italyan takımın gruplarda elendiğini pek hatırlamıyorum (juve'yi elediğimizi saymazsak *). son yıllarda bu tarz garip işler olabiliyor, iç saha maçlarının önemi fazla. en azından iç sahada yenilmemek bile belli yerlere getirebiliyor takımları ki biz tarihimizin en başarılı dönemlerinde de hep iç saha performansımızla bir yerlere gelen bir kulübüz.
güzel bir hazırlık dönemiyle, güzel bir sinerjiyle hazırlanacağız inşallah. geçtiğimiz sezonu temmuz başında açmıştık, bunun sezon içinde özellikle sonlara doğru dezavantajı oluyor, hele bu sene rotasyonda sadece 2-3 oyuncuyla, ki onlar da net performanslı değillerdi, oynayınca çok hissettik ama kaza yaşamadık. dünya kupasında forma giyecek pek oyuncumuz da yok, yeni transferler ne olur ona bakacağız tabi ama genel olarak dinlenecek zamanımız olacak. hocanın bizi yine emirates cup veya abd'deki turnuvalara dahil edeceğini düşünüyorum, o havayı yazdan hissedelim diye. biz o sinerjiyi yakalarsak da zaten, gerisini getirebiliriz.
kadro kurma işini tüm yaz konuşacağız zaten, şimdiden onu konuşmak çok anlamlı değil. lakin kadro ne olursa olsun, hedefimiz net ve belli, üst tura çıkmak. tabi ki rakiplerin gücü belirleyici olacak. 4. torbadan katılıyor olmamız iyi bir durum değil, ama beşiktaş'ın son 2 yıl şampiyonlar ligi tecrübesinden gördüğümüz kadarıyla da, grup aşamaları çok da çetin geçmiyor eskisi gibi. hatta sürprize açık işler oluyor. ben herhangi bir ingiliz, italyan takımın gruplarda elendiğini pek hatırlamıyorum (juve'yi elediğimizi saymazsak *). son yıllarda bu tarz garip işler olabiliyor, iç saha maçlarının önemi fazla. en azından iç sahada yenilmemek bile belli yerlere getirebiliyor takımları ki biz tarihimizin en başarılı dönemlerinde de hep iç saha performansımızla bir yerlere gelen bir kulübüz.
güzel bir hazırlık dönemiyle, güzel bir sinerjiyle hazırlanacağız inşallah. geçtiğimiz sezonu temmuz başında açmıştık, bunun sezon içinde özellikle sonlara doğru dezavantajı oluyor, hele bu sene rotasyonda sadece 2-3 oyuncuyla, ki onlar da net performanslı değillerdi, oynayınca çok hissettik ama kaza yaşamadık. dünya kupasında forma giyecek pek oyuncumuz da yok, yeni transferler ne olur ona bakacağız tabi ama genel olarak dinlenecek zamanımız olacak. hocanın bizi yine emirates cup veya abd'deki turnuvalara dahil edeceğini düşünüyorum, o havayı yazdan hissedelim diye. biz o sinerjiyi yakalarsak da zaten, gerisini getirebiliriz.
