483
herşey fenerbahçe derbisinin ilk dakikalarında başladı aslında. baros'un türkiye liglerindeki en haz etmediğim oyuncu tarafından sakatlanması içimde bir burukluk oluşturmuştu zaten. sanki o zamandan ne olacağını hissetmişim gibi. kadıköy'de yine yenildik onlara. üzülmedim mi? tabi ki üzüldüm ama hırs yapmadım. işin en basit noktasında giden sadece bir 3 puandı ve önümüzdeki haftalar boyunca onlardan bir sürüsünü alma şansımız vardı. ki aldıkta... o haftadan beri puan kaybetmedik henüz. ama bazı taraftarlarımız hırs yaptı. onları da anlayabiliyorum. o saha da daha sadece 3 ay önce galatasaray'a gelmiş keita bile sinirden roberto carlos'a yumruğu patlatıyorken, yıllardır kadıköy'de aynı eziyeti çeken galatasaray taraftarına kimse artık hissettiklerini içinde tutamayıp, dışarı saldığı için kızamaz. zaten kızsalar da, eleştirseler de bireysel olarak yani galatasaray taraftarı olmaktan bağımsız kişiliklerimiz olarak bizler hiç bir zarar görmüyoruz. ne okullarımızdan atıyorlar bizi ne işlerimizden çıkarıyorlar. hayır, olan bize olmuyor, galatasaray'a oluyor. o basketbol maçında sahaya girenler, küfür edenler, derbilerde, maçlarda olay çıkartanlar bir şekilde maçlardan sonra ortadan sıvışıp, evlerine gidip, rahat yataklarında uyuyorlar. ama ertesi gün canavarların eline düşmüş gazete manşetlerinden nasibini alan galatasaray oluyor. galatasaray'ın itibarı, saygınlığı azalıyor. galatasaray'ı gerçekten seven taraftar sırf derbilerden puan kaybettikten sonra arkadaşları onlarla dalga geçiyor diye, bir sonraki derbiye gelip, sahaya girip diğer takımın oyuncusuna şaplak atarak, küfür ederek, sırf kendi hırsları uğruna galatasaray'a zarar vermez. insan gibi tepki göstermenin yolları da vardır. galatasaray'ın futbol ve amatör branşlarında ki tüm maçlarına gider, hiç bir salonu/stadı boş bırakmaz, tam destek gösterip o takımları şampiyon yaparsınız işte asıl tatmin ordadır, küfürde değil.
cemal nalga skandalına değinemeyecek, yiğit şardan'ın istifası için "afferin iyi yapmış, gerçek galatasaraylıymış" diyemeyecek kadar utanıyorum. benim galatasaray'ımın hiçbir şekilde, kıyısından bile bu şekilde bir olaya karışmaması lazımdı. hangi mantık bu oyunu düzenledi, ne dolaplar dönüyor bilemeyiz ama alın işte, yine olan galatasaray'a oldu.
kötü bir zamandan geçiyoruz, orası bir gerçek. ama bizi bir arada tutacak olan oturup herkesin ben nerede hata yaptım diye düşünüp, hatasını bulup, düzeltmeye çalışması olacak. buna yönetim, taraftar, hepimiz dahiliz. en önemlisi kendi hırslarımız uğruna galatasaray'ı kurban etmeyip, ona zarar vermemek. çünkü bu kötü zamanlar geçip, güzel bahar ayları geldiğinde mutlulukları yaşayabilmemizin yolu bundan geçiyor.
cemal nalga skandalına değinemeyecek, yiğit şardan'ın istifası için "afferin iyi yapmış, gerçek galatasaraylıymış" diyemeyecek kadar utanıyorum. benim galatasaray'ımın hiçbir şekilde, kıyısından bile bu şekilde bir olaya karışmaması lazımdı. hangi mantık bu oyunu düzenledi, ne dolaplar dönüyor bilemeyiz ama alın işte, yine olan galatasaray'a oldu.
kötü bir zamandan geçiyoruz, orası bir gerçek. ama bizi bir arada tutacak olan oturup herkesin ben nerede hata yaptım diye düşünüp, hatasını bulup, düzeltmeye çalışması olacak. buna yönetim, taraftar, hepimiz dahiliz. en önemlisi kendi hırslarımız uğruna galatasaray'ı kurban etmeyip, ona zarar vermemek. çünkü bu kötü zamanlar geçip, güzel bahar ayları geldiğinde mutlulukları yaşayabilmemizin yolu bundan geçiyor.