1818
(bkz: çok oyo yonotoloyorlor)
yeniden feda dönemine dönecek olan kulüp. 2 yıllık mola bitti.
kazandığın sürece haklısındır tabii. şimdi ligde 4.lük yolu göründü, elde avuçta bir şey kalmadı. fikret orman günah keçisi oldu. bu sezona kadar gayet başarılıydı aslında ama erdal torunoğulları mıydı neydi bunların bir yöneticileri vardı, başarılı transferlerin arkasında onun olduğu söyleniyordu, onun etkinliği azalınca 2017-2018 transfer sezonunda tam anlamıyla sıçtı. bundan sonra da öyle olacak zaten, önümüzdeki 3-4 sezonda bir şampiyonluk daha alırlar en fazla.
bu takımın kötü ve yaşlı bir takım olduğunu söyleyenler oldu ama uğur karakullukçu'yu beşiktaş fanatikliğiyle suçlayan bizim süper objektif(!) taraftarlar beşiktaş'ın tam bir avrupa takımı hüviyetinde olduğunu, bizim onların çok gerisinde olduğumuzu falan söylüyordu. sebebi de psg'nin gol manyağı yaptığı, şampiyonlar ligi'nde yarı final oynayan kadrosundan eser kalmamış monaco, liverpool'dan kendi sahasında 5 yiyen defansı folloş porto ve almanya ligi'nde bütün sezon 50 puanı zor toplayan tecrübesiz, lakayıt leipzig'li gruptan lider çıkmasıydı. gördük şampiyonlar ligi takımını bayern münih eşleşmesinde, en ufak bir zorluk çıkaramadı.
cenk tosun kalsaydı da bir bok olmayacaktı zaten. sezonun 2. yarısı orta saha çöktü. medel'in deli dana gibi koşması bir yere kadar yetti. böyle olacağı belliydi yani. come to beşiktaş, gol sonrası çalınan müzik, "o sene bu sene, bundan sonra her sene" gibi anlamsız şeylerle kendini uyuttu tinerciler. bubarada bizim kahve ağzıyla konuşmayan, basına kanmayan, sözde analitik düşünen, eski bir yazarın deyişiyle internet uleması tayfa hepsini yedi. allah'ın tinercilerini apple ceo'su yaptılar başımıza. heriflerin "ne olursan gel" temalı nike çakması sikik reklamı bile pazarlama başarısı oldu. afiyet olsun. neyse ki fatih hocam geldi, yediklerinizi boğazınıza dizdi de tiner zehirlenmesinden kurtuldunuz. bundan sonra cum to beşiktaş.
yeniden feda dönemine dönecek olan kulüp. 2 yıllık mola bitti.
kazandığın sürece haklısındır tabii. şimdi ligde 4.lük yolu göründü, elde avuçta bir şey kalmadı. fikret orman günah keçisi oldu. bu sezona kadar gayet başarılıydı aslında ama erdal torunoğulları mıydı neydi bunların bir yöneticileri vardı, başarılı transferlerin arkasında onun olduğu söyleniyordu, onun etkinliği azalınca 2017-2018 transfer sezonunda tam anlamıyla sıçtı. bundan sonra da öyle olacak zaten, önümüzdeki 3-4 sezonda bir şampiyonluk daha alırlar en fazla.
bu takımın kötü ve yaşlı bir takım olduğunu söyleyenler oldu ama uğur karakullukçu'yu beşiktaş fanatikliğiyle suçlayan bizim süper objektif(!) taraftarlar beşiktaş'ın tam bir avrupa takımı hüviyetinde olduğunu, bizim onların çok gerisinde olduğumuzu falan söylüyordu. sebebi de psg'nin gol manyağı yaptığı, şampiyonlar ligi'nde yarı final oynayan kadrosundan eser kalmamış monaco, liverpool'dan kendi sahasında 5 yiyen defansı folloş porto ve almanya ligi'nde bütün sezon 50 puanı zor toplayan tecrübesiz, lakayıt leipzig'li gruptan lider çıkmasıydı. gördük şampiyonlar ligi takımını bayern münih eşleşmesinde, en ufak bir zorluk çıkaramadı.
cenk tosun kalsaydı da bir bok olmayacaktı zaten. sezonun 2. yarısı orta saha çöktü. medel'in deli dana gibi koşması bir yere kadar yetti. böyle olacağı belliydi yani. come to beşiktaş, gol sonrası çalınan müzik, "o sene bu sene, bundan sonra her sene" gibi anlamsız şeylerle kendini uyuttu tinerciler. bubarada bizim kahve ağzıyla konuşmayan, basına kanmayan, sözde analitik düşünen, eski bir yazarın deyişiyle internet uleması tayfa hepsini yedi. allah'ın tinercilerini apple ceo'su yaptılar başımıza. heriflerin "ne olursan gel" temalı nike çakması sikik reklamı bile pazarlama başarısı oldu. afiyet olsun. neyse ki fatih hocam geldi, yediklerinizi boğazınıza dizdi de tiner zehirlenmesinden kurtuldunuz. bundan sonra cum to beşiktaş.
