150
az kaldı...
öncelikle en büyük avantajımız olan hocamız fatih terim etkisi ile entry'me başlamak istiyorum. kötü bir kadro mühendisliğimiz olduğunu kabul etmemiz gerek, çok yetersiz bir kulübemiz, sezonun yarısını sol beksiz oynamamız, ndiaye'nin gitmesiyle box to box orta sahamızın olmaması, sol ayaklı bir orta sahamızın bile olmaması, kenardan gelip skor üreten 2. forvetimizin olmaması, kanat forvetimizin olmaması vs vs uzayıp giden eksiklikler. ama tüm bunlara rağmen bizi bu yarışta söz sahibi kılan, 7'den 70'e tüm galatasaraylılar'a şampiyonluk inancı salan, eldeki kadrodan maksimum verim alan, ligin ilk yarısında tek bir taktiği olup ve bu taktiğe önlem alındığında 2. bi planı olmayan ve sahadan mağlup olmanın da ötesinde hiç bir varlık gösteremeden ayrılan takıma dokunuşlarıyla hayat veren ve 4 haftalık son dönemeçte yine en büyük kozumuz olacak hocamız.
muslera'nın da şampiyonluk ateşini yaktığı bu zorlu haftalarda beşiktaş maçı için defans dörtlümüz son dk sakatlığı vs olmazsa ki allah korusun;
mariano maicon denayer nagatomo olacak.
hocanın geldikten sonra takıma defansif anlamda dokunuşları malum. defans hattını mümkün olduğunca kaleden uzak tutup oyun alanımızı daraltıp hem daha çok hücum yapabilmek hem de topu kaleden olabildiğince uzak tutup tehlikeden uzak durmak. bunu yaparken de eldeki kadronun yetersizliklerini ya da defolarını da minimuma indirmek için önlemler almak. en basiti ileride kurulan defans hattında ağır kalan çabuk dönemeyen maicon'un yerine denayer düşüncesi ki mariano'nun sürekli hücumu düşünmesi de buna etken. ama denayerin de çabukluğuyla ters orantılı olan pozisyon bilgisi ile olabilecek tehlikeleri önlemek adına üst düzey pozisyon bilgisi olan fernando'nun son haftalarda biraz daha sağa yakın oynaması. serdar'ın cezası nedeniyle bu maçta maicon'dan max. verimi alabilmek adına alanya maçı sonrası bana göre çok doğru bi konuşma yaparak işin motivasyon kısmını da düşündü hoca. bir de duran toptan gol yeme alışkanlığımızı da aşıyoruz, son haftalarda en azından tehlikeli bölgelerde duran top fırsatı vermiyoruz rakibe bu imkanı mümkün olduğunca tanımamaya çalışıyoruz ki bu da nihayetinde belli ki üzerinde çok durulan bir konu, beşiktaş'ın duran toplardan ne kadar tehlikeli olduğu gerçeği varken son haftalardaki bu yükselişimiz de içimize su serpen bi detay.
orta sahada donk'un devre arası transferi etkisi yaratması da hocanın eseri. çok soğukkanlı ve doğru oynuyor. fernando-donk ikilisi çok üretken olmamasına rağmen hocanın beraber oynatması hem mecburiyetten hem de fernando'ya son haftalarda biraz farklı bir misyon yüklendi. yukarıda da bahsettiğim gibi hem sağ kanadımızdan gelecek tehlikelere önlem hem de rakibe önde basarak oyun kurmasını engellemek. oyun kurma konusunda maalesef sıkıntılarımız var ama selçuk yeterli olamadığı ve formayı da alamadığı için oyun kurmada belhanda'ya kalıyoruz. çok fazla eleştirilen bir isim belhanda ama o yokken atak üretemediğimiz de acı bir gerçek. özellikle sağ tarafta belhanda feghouli mariano üçgenleriyle çok çabuk rakip ceza sahasına girebiliyoruz. sol kanata nazaran çok daha fazla sağ kanattan atak yapıyoruz mariano sürekli zorluyor ve deniyor. ama sol kanattan da isabetsiz olduğumuz söylenemez nagatomo gerçekten çok temiz oynuyor işin defans ve ofans kısmını. bu maçta da yine beklerimize özellikle hücum anlamında çok iş düşecek. alanyaspor maçında belhanda'ya birebir markaj belki de en kötü oyunu oynamasına sebep oldu, şenol güneş belhanda üzerinden ekstra bi önlem düşünür mü bilemiyorum ama belhanda bu maçta da en önemli isimlerden biri. ben hocanın bu maçta da donk fernando belhanda rodrigues ve feghouli beşlisini bozacağını düşünmüyorum. formsuz dahi olsalar rodrigues ve feghouli'nin maalesef kadroda alternatifleri yok.
başakşehir maçında geride olan bizdik ve çok mantıklı hücum ederek maçı kazanmıştık. rakibe pozisyon vermeden, sakin ve akıllı oynayarak kazanmıştık. bu maçta işe beşiktaş geride. rakibin 3 yıldır oyun şablonu belli ve iç-dış saha farketmeksizin aynı şablonla oynayan bi takım, duran top şansı vermezseniz ve kanatlardan hücum yapamazlarsa orta alanda sıkışıp kalan ne kadar hücumcuyla oynarsa oynasın pozisyon bulamakta zorlanan bi takıma dönüşüyolar.
gomis özelinde pek konuşmaya gerek yok, yine hoca geldikten sonra sırtı dönük oynamaya çalışarak ve prese dayalı koşu mesafesini de arttırarak takıma yüzde yüzünü vermeye çalışan aslan parçamız, en büyük kozumuz olacak ve allahın izniyle kalan haftalarda rekoru da kıracaktır.
rakibe tanınan ayrıcalıkları, hakemi vs konuşmak istemiyorum. pazar akşamı 50bin taraftarımızla beşiktaş'ı da arenanın çimlerine eski günlerdeki gibi gömeceğimizden şüphem yok.
ayrıca o gün eşimle evlilik yıldönümümüz, kişisel olarak böylesi önemli bi günümde yine güldür yüzümü galatasaray'ım.
hedef21
öncelikle en büyük avantajımız olan hocamız fatih terim etkisi ile entry'me başlamak istiyorum. kötü bir kadro mühendisliğimiz olduğunu kabul etmemiz gerek, çok yetersiz bir kulübemiz, sezonun yarısını sol beksiz oynamamız, ndiaye'nin gitmesiyle box to box orta sahamızın olmaması, sol ayaklı bir orta sahamızın bile olmaması, kenardan gelip skor üreten 2. forvetimizin olmaması, kanat forvetimizin olmaması vs vs uzayıp giden eksiklikler. ama tüm bunlara rağmen bizi bu yarışta söz sahibi kılan, 7'den 70'e tüm galatasaraylılar'a şampiyonluk inancı salan, eldeki kadrodan maksimum verim alan, ligin ilk yarısında tek bir taktiği olup ve bu taktiğe önlem alındığında 2. bi planı olmayan ve sahadan mağlup olmanın da ötesinde hiç bir varlık gösteremeden ayrılan takıma dokunuşlarıyla hayat veren ve 4 haftalık son dönemeçte yine en büyük kozumuz olacak hocamız.
muslera'nın da şampiyonluk ateşini yaktığı bu zorlu haftalarda beşiktaş maçı için defans dörtlümüz son dk sakatlığı vs olmazsa ki allah korusun;
mariano maicon denayer nagatomo olacak.
hocanın geldikten sonra takıma defansif anlamda dokunuşları malum. defans hattını mümkün olduğunca kaleden uzak tutup oyun alanımızı daraltıp hem daha çok hücum yapabilmek hem de topu kaleden olabildiğince uzak tutup tehlikeden uzak durmak. bunu yaparken de eldeki kadronun yetersizliklerini ya da defolarını da minimuma indirmek için önlemler almak. en basiti ileride kurulan defans hattında ağır kalan çabuk dönemeyen maicon'un yerine denayer düşüncesi ki mariano'nun sürekli hücumu düşünmesi de buna etken. ama denayerin de çabukluğuyla ters orantılı olan pozisyon bilgisi ile olabilecek tehlikeleri önlemek adına üst düzey pozisyon bilgisi olan fernando'nun son haftalarda biraz daha sağa yakın oynaması. serdar'ın cezası nedeniyle bu maçta maicon'dan max. verimi alabilmek adına alanya maçı sonrası bana göre çok doğru bi konuşma yaparak işin motivasyon kısmını da düşündü hoca. bir de duran toptan gol yeme alışkanlığımızı da aşıyoruz, son haftalarda en azından tehlikeli bölgelerde duran top fırsatı vermiyoruz rakibe bu imkanı mümkün olduğunca tanımamaya çalışıyoruz ki bu da nihayetinde belli ki üzerinde çok durulan bir konu, beşiktaş'ın duran toplardan ne kadar tehlikeli olduğu gerçeği varken son haftalardaki bu yükselişimiz de içimize su serpen bi detay.
orta sahada donk'un devre arası transferi etkisi yaratması da hocanın eseri. çok soğukkanlı ve doğru oynuyor. fernando-donk ikilisi çok üretken olmamasına rağmen hocanın beraber oynatması hem mecburiyetten hem de fernando'ya son haftalarda biraz farklı bir misyon yüklendi. yukarıda da bahsettiğim gibi hem sağ kanadımızdan gelecek tehlikelere önlem hem de rakibe önde basarak oyun kurmasını engellemek. oyun kurma konusunda maalesef sıkıntılarımız var ama selçuk yeterli olamadığı ve formayı da alamadığı için oyun kurmada belhanda'ya kalıyoruz. çok fazla eleştirilen bir isim belhanda ama o yokken atak üretemediğimiz de acı bir gerçek. özellikle sağ tarafta belhanda feghouli mariano üçgenleriyle çok çabuk rakip ceza sahasına girebiliyoruz. sol kanata nazaran çok daha fazla sağ kanattan atak yapıyoruz mariano sürekli zorluyor ve deniyor. ama sol kanattan da isabetsiz olduğumuz söylenemez nagatomo gerçekten çok temiz oynuyor işin defans ve ofans kısmını. bu maçta da yine beklerimize özellikle hücum anlamında çok iş düşecek. alanyaspor maçında belhanda'ya birebir markaj belki de en kötü oyunu oynamasına sebep oldu, şenol güneş belhanda üzerinden ekstra bi önlem düşünür mü bilemiyorum ama belhanda bu maçta da en önemli isimlerden biri. ben hocanın bu maçta da donk fernando belhanda rodrigues ve feghouli beşlisini bozacağını düşünmüyorum. formsuz dahi olsalar rodrigues ve feghouli'nin maalesef kadroda alternatifleri yok.
başakşehir maçında geride olan bizdik ve çok mantıklı hücum ederek maçı kazanmıştık. rakibe pozisyon vermeden, sakin ve akıllı oynayarak kazanmıştık. bu maçta işe beşiktaş geride. rakibin 3 yıldır oyun şablonu belli ve iç-dış saha farketmeksizin aynı şablonla oynayan bi takım, duran top şansı vermezseniz ve kanatlardan hücum yapamazlarsa orta alanda sıkışıp kalan ne kadar hücumcuyla oynarsa oynasın pozisyon bulamakta zorlanan bi takıma dönüşüyolar.
gomis özelinde pek konuşmaya gerek yok, yine hoca geldikten sonra sırtı dönük oynamaya çalışarak ve prese dayalı koşu mesafesini de arttırarak takıma yüzde yüzünü vermeye çalışan aslan parçamız, en büyük kozumuz olacak ve allahın izniyle kalan haftalarda rekoru da kıracaktır.
rakibe tanınan ayrıcalıkları, hakemi vs konuşmak istemiyorum. pazar akşamı 50bin taraftarımızla beşiktaş'ı da arenanın çimlerine eski günlerdeki gibi gömeceğimizden şüphem yok.
ayrıca o gün eşimle evlilik yıldönümümüz, kişisel olarak böylesi önemli bi günümde yine güldür yüzümü galatasaray'ım.
hedef21
