43
kızlarımız bir kez daha tarih yazdıktan* ve türkiye kupasına veda ettikten* sonra tüm konsantrasyonumuzu vermemiz gereken maç. artık önümüzde hepimizin odaklanması gereken türkiye ligi şampiyonluğu kaldı diyebiliriz. bulunduğumuz andan itibaren de ilk rakip alanyaspor.
rakip hızlı oyunculardan ve ileri uçta etkili isimlerden kurulu. rakip kaleye geldiklerinde tehlike yaratma olasılıkları oldukça yüksek. bunu engellemenin iki yolu var; çok katı bir savunma yapmak ya da topa sürekli sahip olarak topla oynayacakları süreleri kısıtlamak. bu ikinci durum onların bize karşı uygulamayı düşündükleri hücum planı ile örtüşebilir. geride kapanıp, kaptıkları toplarla hızlı gelmeyi ki bu bizim en büyük zaafımız, düşünebilirler. ancak tandemde yapılan maicon-denayer değişikliği bu hızlı ataklarda bize avantaj sağlayacaktır. serdar ve denayer stoper için hızlı oyuncular, mariano ile nagatoma'nun da eklenmesi ile defans hattımız hız ve teknik konusunda tamamlanıyor. geçen hafta akbilspor'a maçında visca, ellia ve adebayor karşısında bu dörtlü güzel işler yapmıştı. bu üçlünün bir iki gömlek aşağısında kalan alanyaspor'a karşı da benzer bir performans görmemiz beklenir normal şartlarda.
ileri uçta kadro olarak yine klasik garry, gomis, feghouli ile çıkıp arkalarında belhanda ile onları beslemeye çalışacağız büyük ihitmalle. onların arkasında ise ne kadar istemesem de donk ve fernando oynayacaktır. kadroda yer alan diğer orta saha oyuncularımızın performansı bu durumu zorunlu kılıyor. yoksa donk ve fernando bence hücum anlamında bize zarar veren bir ikili oluyor. ama savunmada katkıları oldukça iyi. bu noktada yine beklerimize çok iş düşecektir. nagatomo ve mariano hücumda bolca sorumluluk almalı. rakibin defansı zaten problemli. savunması ile değil hücumu ile ayakta kalmaya çalışan bir takım alanyaspor. oyunu enine genişletmemiz ve boşlukları daha rahat bulmamız için beklerimizin çizgiye basarak hücuma katılması çok önemli. zaten fatih hocanın taktiğinde bu önemli bir faktör.
bu noktada iki oyuncuya parantez açmak lazım; belhanda ve feghouli. her iki oyuncumuz da hedef tahtasında. nasıl oynarlarsa oynasınlar bir şekilde eleştiri alıyorlar. bazıları haklı bazıları haksız bana göre. ancak bir gerçek var ve bu değişmiyor. mariano ile birlikte bu takımda bu adamlardan daha yaratıcı başka bir oyuncumuz yok. ne gomis ne garry ne de başka biri. bu iki oyuncumuz formsuz da olsa kimilerine göre gamsız da olsa oyunu açabilecek kabiliyetteki yegane oyuncular. onları bence biraz bu pencereden değerlendirmek lazım. özellikle mariano-belhanda-feghouli üçlüsünün rakip yarı alana geçerken yaptıkları paslarla oyunu açtıkları bir gerçek. bunu sadece akbilspor maçında çok bariz olduğu için insanlar fark etti. ancak bu işleri haftalardır yapıyorlar. işin özeti bu adamlar bizi şampiyonluğa taşıyacak. bu nedenle ezberden eleştirmek mantıklı değil. eksikleri tabi ki var ama gerçekten olan eksikleri üzerinden konuşmak lazım.
deplasman fobisi denip duruyor. ortada bir fobi mi var başka bir şey mi bilemiyorum. ancak deplasmanda maç kazamamamızın temel nedeni takımın temposu. sağdan sola top 10 saniyede giderse rakip de rahat rahat pozisyon alır boşluk vermez. ancak akbilspor maçında donk'un bir kaç kez yaptığı gibi örneğin sağdaki boşluğu görüp mariano'nun önüne 2 saniyede topu atarsan bir anda rakip için tehlikeli bölgeye bire bir kalarak girersin. temelde bunu çözmemiz gerekiyor. oyuncularımız kendi aralarında paslaşırken hazırlık maçı edasında değil, sürekli tempoyu yükselterek yüksek volümden oynamaları gerekiyor. hatırlarsanız sezon başı bizi eleyen östersunds karşısında da bu şekilde oynadık ve rakibi birazcık bile açamadık. aynı durum dün akşamki akhisarspor maçında da yaşandı. uzun lafın kısası tempo, tempo, tempo. deplasman maçlarının anahtarı bu. iç saha maçlarını kazanmamızın nedeni de bu.
artık son 5 hafta. totalde doğru düzgün 14-15 oyuncu ile buraya kadar geldik. bu saatten sonra da bu oyuncular bizi şampiyon yapacaktır. sahaya çıkacak oyuncular sakin ve konsantre çıkarsa 3 puanı söke söke alırız. unutmayalım rakip barcelona değil, alanyaspor. rakibin iyi yanlarını ve kötü yanlarını bilerek, ful konsantrasyonla sahaya çıkarsak rahat bir galibiyet alırız.
neredeyse her galibiyetimiz de olduğu gibi galibiyetin anaktarı belli; sakinlik ve konsantrasyon. bunların yanına da oyun temposu eklenirse kimse tutamaz bizi. son düzlüğe girildiğinde galatasaray'ın kazanma alışkanlığı devreye girer. bunu rakiplerimiz de çok iyi bilir. bu takım bu sene şampiyon olacak ve ait olduğu yere, şampiyonlar ligine gidecek.
unutmayın, zafer inananlarındır.
hedef 21
rakip hızlı oyunculardan ve ileri uçta etkili isimlerden kurulu. rakip kaleye geldiklerinde tehlike yaratma olasılıkları oldukça yüksek. bunu engellemenin iki yolu var; çok katı bir savunma yapmak ya da topa sürekli sahip olarak topla oynayacakları süreleri kısıtlamak. bu ikinci durum onların bize karşı uygulamayı düşündükleri hücum planı ile örtüşebilir. geride kapanıp, kaptıkları toplarla hızlı gelmeyi ki bu bizim en büyük zaafımız, düşünebilirler. ancak tandemde yapılan maicon-denayer değişikliği bu hızlı ataklarda bize avantaj sağlayacaktır. serdar ve denayer stoper için hızlı oyuncular, mariano ile nagatoma'nun da eklenmesi ile defans hattımız hız ve teknik konusunda tamamlanıyor. geçen hafta akbilspor'a maçında visca, ellia ve adebayor karşısında bu dörtlü güzel işler yapmıştı. bu üçlünün bir iki gömlek aşağısında kalan alanyaspor'a karşı da benzer bir performans görmemiz beklenir normal şartlarda.
ileri uçta kadro olarak yine klasik garry, gomis, feghouli ile çıkıp arkalarında belhanda ile onları beslemeye çalışacağız büyük ihitmalle. onların arkasında ise ne kadar istemesem de donk ve fernando oynayacaktır. kadroda yer alan diğer orta saha oyuncularımızın performansı bu durumu zorunlu kılıyor. yoksa donk ve fernando bence hücum anlamında bize zarar veren bir ikili oluyor. ama savunmada katkıları oldukça iyi. bu noktada yine beklerimize çok iş düşecektir. nagatomo ve mariano hücumda bolca sorumluluk almalı. rakibin defansı zaten problemli. savunması ile değil hücumu ile ayakta kalmaya çalışan bir takım alanyaspor. oyunu enine genişletmemiz ve boşlukları daha rahat bulmamız için beklerimizin çizgiye basarak hücuma katılması çok önemli. zaten fatih hocanın taktiğinde bu önemli bir faktör.
bu noktada iki oyuncuya parantez açmak lazım; belhanda ve feghouli. her iki oyuncumuz da hedef tahtasında. nasıl oynarlarsa oynasınlar bir şekilde eleştiri alıyorlar. bazıları haklı bazıları haksız bana göre. ancak bir gerçek var ve bu değişmiyor. mariano ile birlikte bu takımda bu adamlardan daha yaratıcı başka bir oyuncumuz yok. ne gomis ne garry ne de başka biri. bu iki oyuncumuz formsuz da olsa kimilerine göre gamsız da olsa oyunu açabilecek kabiliyetteki yegane oyuncular. onları bence biraz bu pencereden değerlendirmek lazım. özellikle mariano-belhanda-feghouli üçlüsünün rakip yarı alana geçerken yaptıkları paslarla oyunu açtıkları bir gerçek. bunu sadece akbilspor maçında çok bariz olduğu için insanlar fark etti. ancak bu işleri haftalardır yapıyorlar. işin özeti bu adamlar bizi şampiyonluğa taşıyacak. bu nedenle ezberden eleştirmek mantıklı değil. eksikleri tabi ki var ama gerçekten olan eksikleri üzerinden konuşmak lazım.
deplasman fobisi denip duruyor. ortada bir fobi mi var başka bir şey mi bilemiyorum. ancak deplasmanda maç kazamamamızın temel nedeni takımın temposu. sağdan sola top 10 saniyede giderse rakip de rahat rahat pozisyon alır boşluk vermez. ancak akbilspor maçında donk'un bir kaç kez yaptığı gibi örneğin sağdaki boşluğu görüp mariano'nun önüne 2 saniyede topu atarsan bir anda rakip için tehlikeli bölgeye bire bir kalarak girersin. temelde bunu çözmemiz gerekiyor. oyuncularımız kendi aralarında paslaşırken hazırlık maçı edasında değil, sürekli tempoyu yükselterek yüksek volümden oynamaları gerekiyor. hatırlarsanız sezon başı bizi eleyen östersunds karşısında da bu şekilde oynadık ve rakibi birazcık bile açamadık. aynı durum dün akşamki akhisarspor maçında da yaşandı. uzun lafın kısası tempo, tempo, tempo. deplasman maçlarının anahtarı bu. iç saha maçlarını kazanmamızın nedeni de bu.
artık son 5 hafta. totalde doğru düzgün 14-15 oyuncu ile buraya kadar geldik. bu saatten sonra da bu oyuncular bizi şampiyon yapacaktır. sahaya çıkacak oyuncular sakin ve konsantre çıkarsa 3 puanı söke söke alırız. unutmayalım rakip barcelona değil, alanyaspor. rakibin iyi yanlarını ve kötü yanlarını bilerek, ful konsantrasyonla sahaya çıkarsak rahat bir galibiyet alırız.
neredeyse her galibiyetimiz de olduğu gibi galibiyetin anaktarı belli; sakinlik ve konsantrasyon. bunların yanına da oyun temposu eklenirse kimse tutamaz bizi. son düzlüğe girildiğinde galatasaray'ın kazanma alışkanlığı devreye girer. bunu rakiplerimiz de çok iyi bilir. bu takım bu sene şampiyon olacak ve ait olduğu yere, şampiyonlar ligine gidecek.
unutmayın, zafer inananlarındır.
hedef 21