• 6175
    düşünüyorum, en son ne zaman böyle umutsuz bir topluluk görmüştük acaba diye?

    dursun aydın özbek yönetimi dönemini saymıyorum, hepimiz her konuda umutsuzduk. gerçi yaptığı hamlelerle kulübün geleceğine de dinamiti koyduğu için umutsuzluk o konularda bende halen baki...

    fakat geleceği konuşmak yerine günümüze odaklanırsak daha aydınlık bir gelecek bizi bekleyebilir diyorum.

    9 nisan 2018 gençlerbirliği galatasaray maçından beridir düşünüyorum bu tarz umutsuzlukları biz ne zaman yaşamıştık diye.

    10 aralık 2013 galatasaray juventus maçı mı? olabilir. çok umutsuzdum ben o maçtan önce yani juventus'a geçilir, uefa avrupa liginden devam ederiz diye düşünüyordum. hele ki maç ertelenince ben iyice kaybetmiştim herhangi bir olumlu sonuç ihtimalini kendi içimde. sabah çıkıp evden maçı izlemeye giderken de, maçı izlerken de olumlu düşünce yoktu. chedjou o topu drogba'ya şişirince bir şeyler kıpırdandı, drogba indirince "hadi be" dedim, sneijder vururken gözlerimi kapattım ve ercan taner'in sesiyle kendime geldim. umutsuzluk yerini büyük bir zafere bırakmıştı.

    9 nisan 2013 galatasaray real madrid maçı olabilir mi? neden olmasın? 3-0 kaybetmişsin ilk raund'da santiago bernabeu'da. karşındaki takım dünyanın en iyilerinden real madrid. başındaki hoca dünyanın en iyilerinden jose mourinho. neyse biz imkansızları severiz diyip maçı izlemeye başlıyorsun ama o da ne, maç başlamış ve golü kalende görmüşsün, böyle bir yıkım yok. ama maç oradan dönüyor; eboue çivi gibi çakıyor, sneijder çalımla estetik konuşturuyor, drogba topukla 3'ü atıyor. 4. gol eğer ofsayt olmasa madrid'i eleyebileceksin belki de. jose mourinho kendisi açıklıyor maç sonunda "korktuk" diye. böyle bir gurur yok. eleniyorsun ama zaferle elenmişsin gibi. umutsuzluk bu kez yerini büyük bir gurura bırakıyor.

    ama en büyük fiyaskomuz bizim kesinlikle ve kesinlikle 12 mayıs 2012 fenerbahçe - galatasaray maçı olmalı...
    hani bir laf var "galatasaray kendisine inanmayan galatasaraylıları göt etmeyi sever" diye. ben bu kadar büyük göt olduğumu hatırlamıyorum. beraberlik yarıyor tamam ama var işte o lanet olası stadda bir şeyler. 90 dakika top oynuyoruz sonra selçuk şahin gol. oyunun hakimi biz oluyoruz kezman vuruyor çarpan top gidiyor kaleye giriyor. yani şansızlık mı büyü mü var işte bir şey o lanet stadda. serde aslanlık varya çevremde kim sorsa "kesin maçı alırız ama beraberlikle de şampiyon olacağımız için çok da şeyetmemek lazım" falan diyorum. ama içimde kopan fırtınaları ben biliyorum. "ulan kesin yine birisi vuracak sağa sola çarpacak top girecek bunların şampiyonluk kutlamasını izleyeceğiz, allah belasını versin bu play-off sisteminin" falan diyorum içten içe. cüneyt çakır'ın başlama düdüğünü çaldığı an var, gerisi yok bende. en önde yerim var, ben en arkada mekanın çıkış kapısında merdivenlere oturmuş sigara içerken maçı dinliyorum. dinlediğimi de anlamıyorum. 90 dakikada bir paket sigarayı hiç etmişimdir, yakıyorum da içmiyorum ki. yakıyorum elimde unutuyorum, son nefesi çekip söndürüp yenisini yakıyorum. semih'in pozisyon gelip geçiyor diyorum ki "yok arkadaş, biter bu iş şampiyon olacak bunlar". son dakikalara gelince kalp dayanmıyor, mekandan uzaklaşıyorum. o ara mekandaki bizim çocuklardan birisi koşarak geliyor bana "başkaaaaaan" diye. "aha kesin attı şampiyon oldular ve bizim çocuklara saldırıyor ibneler" ama ben düşünce cümlesini tamamlayamadan "şampiyonuz başkaaaaaaaan" diye gelip sarılıyor, bir diğeri geliyor üstümüze atlıyor, o öbürü beriki derken dışarıda olduğumuz sevinç yumağını takım da saraçoğlu'nda yapıyor. ve biz kadıköy'den kupa ile çıkıyoruz. kendi açımdan tarihin en büyük göt oluş hikayesidir kesinlikle.

    bakın bir solukta 3 tane umutsuzluktan zafere - gurura - sevince dönüş hikayesi yazdım size.
    galatasaray lan bu! adının olduğu her yerde umut vardır sloganı böyle zamanlar için söylenmedi mi sizce?

    peki sizin bu haliniz ne? kimden umudu kestiniz?
    galatasaray'dan mı? 20 kere şampiyon olmuşuz, bizim kadar bu yolu giden takım yok! son düzlüğe girildiği anda zafere ulaşma seviyesindeyse o zaferi kimseye yaşatmamış anlı şanlı galatasaray sizin umudu kestiğiniz takım, aklınızı başınıza alın! ne bu haliniz?!
    gençlerbirliği maçı bitti biteli her sosyal medya aynı; burası aynı, facebook aynı, twitter aynı. dışarısı da öyle. iş yerimin yanında kahve var, önünde oturup çay içen dayıları duyuyorum "şampiyonluğu verdiler" diye birbirleriyle muhabbet ediyorlar. gidiyorum yanlarına güzellikle "abi neyi vermişiz, başakşehir gelecek beşiktaş gelecek, 6 maç 18 puan demek, biz şampiyon olacağız" diyorum bana boş boş bakıyorlar.

    fatih terim'den mi? bu adam bu ligde şampiyonluk kupasını en çok kaldıran adam! son düzlüğe girebildiğinde kimseye acımamış, önüne geleni devirmiş ve o kupaya her zaman bir şekilde ulaşmış birisi! neyin umutsuzluğundasınız anlamıyorum, kendinize gelin artık!

    "deplasmanda maç kazanamıyor" diyorlar takıma ya! bak bak bak! ulan deplasmanda karşılaşacağım takımlar kim de ben deplasmanda maç kazanıp kazanmamayı önemseyeyim? en önemlisi geçti zaten gençlerbirliğiydi bizi zorlayacak deplasmanda bu süreçte, zorladı da. kaleci hariç 9 kişi savunma yaptı adamlar, 5'li savunma topla orta sahayı geçtiğimiz anda ceza sahasının içindeydi, kalan 4 de diğer alanları tuttu ve etkili sana top kullandırmadı, sen kaldırıp belhanda'ya sallıyorsun!

    kime ne faydası var abi şu anda belhanda'ya sallamanın ve "alınmasaydı, gönderilsin, ruhsuz" falan diye atarlanmanın? kime ne faydası var abi sezonun bitmesine kalmış 6 maç! bizim için ayrı transfer dönemi mi başlayacak sen böyle sallayınca takımdaki oyuncuna? başka alternatif yok kadroda böyle oyunlarda oyunu açabilecek. oyunu açamayınca maç kilitleniyor, sen de açmak için yüklenince kontra yiyorsun işte, müdahaleyi yapabilirsen ne ala ama yapamazsan yiyorsun golü.

    kendinize gelin beyler!
    gözünüzü açın!

    elalemin çizgiyi geçmeyen golü veriliyor, dışarıdan dönen toptan atılan golü veriliyor, ofsayt golü veriliyor, olmayan penaltısı veriliyor, küfür eden oyuncusuna kart çıkmıyor, rakip tribünle dalaşan oyuncusuna uyarı gelmiyor, hatta belli bir takımın belli bir oyuncusu hakemi uyarıyor verdiği kararlardan, küfürü duymazdan gelen hakemler var bu ülkede uyanın artık lan uyanın uyanın!

    size karşı oynuyorlar bu oyunu!
    siz de umutsuzluğa kapılarak buna çanak tutuyorsunuz!
    aklınızı başınıza toplayın!

    bu ülkede kurdukları bu boktan, kirli, saçma oyunu bozabilecek tek takım var o da biziz!
    belediyenin parasını aktara aktara içini doldurup sonra adını değiştirdikleri başakşehir bu oyunun ana öznesi! bu adamları satıp yollarına bakacaklar, paralarına bakacaklar! ne yani, şampiyon yapılsınlar, satılıp bu oyunu kuranlar paralarına baksınlar biz de maddi durumumuz yüzünden uefa'dan ceza gelecek mi acaba diye düşünmeye devam mı edelim?

    yok ulan öyle yağma!
    sen, ben, o, biz!
    hepimiz!
    biz galatasaray'ız!
    türkiye'de bu oyunu kuran büyük oyuncuların bu oyunu bozulacaksa eğer biz bozacağız!
    biz galip geleceğiz!
    biz şampiyon olacağız!

    düzenin takımı başakşehir ile bu yürüyüşe başlıyoruz!
    onlara koymadan o staddan çıkan herhangi birisi olursa galatasaray'lılık hakkım hiç birinize helal değildir!
    bu düzeni bozacaksak maçı bu maç!
    bizim bu yolu bitirip kupaya uzanabileceğimize inanmayan varsa yürümesin bizimle bilader! gelmesin! kimin şampiyon olacağına inanıyorsa yallah onun takımına, onun tribününe!
    biz bize inananlarla başımız dik yürüyeceğiz!

    #hedef21
App Store'dan indirin Google Play'den alın