• 433
    2000-2001 sezonunda ilkokul 6. sınıftaydım, devlet okulunda okuyorum ve o aralar eğitim sisteminin de bugünkü gibi kafası karışık, bir çift saatli okul düzenine geçiliyor, bir tam gün oluyor, o sene de okul tam gün sistemine geçmiş, 9 gibi gidiyoruz, 3ten sonra çıkıyoruz, bom bok birşey, futbola ve mahalle takımına ayıracağım zamandan çalınıyor resmen, öğle yemeği molası diye birşey girmiş hayatımıza, annem, anneannem öğlen yemeğinde yiyecek bişeyler getiriyor ya da alıp beni bir yere götürüyor, 12 yaşında bir çocuğum ve bunlar hayatımda önemli yer tutuyor, bir de futbol ve galatasaray. öyle bir hayat döngüsünde çeyrek finale çıkıyoruz cl'de ve kura çekimi hafta içi öğlen, kura günü binbir bahane ile annemi yemek için gelmesinler diye ikna ettim, planı yapmıştım, yemek yemeyip kurayı mahalle kahvesinde izleyecektim.işte o sene ilk kez şampiyonlar liginde çeyrek final kurasında real madrid ile eşleştik, süper kupanın hemen ertesi, o anda çocuk aklımda oluşan algıyı tahmin etmek zor değil, madrid intikam için geliyor! içimde bir ses, sen de galatasaraysın diyor ama koca koca insanların da aynı korkuyu paylaştığını hatırlıyorum ve o ses çok kısık kalıyor. televizyonda izlemiştim maçı, ilk yarı 2-0 olunca kuradan beri kendimi hazırlamış olduğum psikolojinin de yardımıyla durumu normal kabul etmeye başlamıştım, ama neyse ki kabul etmeyenler vardı ve 2. yarı yaşadığım duygular, muhtemelen o yaşta bir çocuğun yaşayabileceği en yoğun duygulardandı.

    üstteki paragrafı neden bu başlıkta yazdığım konusuna değinecek olursak, 2013 yılındaki maçta tribündeydim ve yaşadıklarımla, hissettiklerim ile 12 yaşındaki o çocuk oldum tekrar, tarif etmesi zor, unutamayacağım maçlardandır, iyi ki varsın galatasaray.
App Store'dan indirin Google Play'den alın