428
ben bu maçı unutmamam. çoğu gs'li de tahminim böyledir. gs'li olmanın, gs'ye inanmanın doruk noktalarından biridir bu maç.
izlemeyen arkadaşlarım varsa bu maçı, maç önü ile beraber dakika dakika kaçırmadan izlesin. ne kadar onurlu ve büyük bir takım taraftarı olduklarını daha iyi anlayacaklardır. benim hikayeme gelince:
3 nisan 2013 r. madrid gs maçı yani ilk maç 3-0 bitmiş. bu maç yani rövanş için neredeyse umut kalmamıştı, gs'ıiler hariç.
ben maça gidemedim ama formamı giyip, en azından r.madrid'i daha önce olduğu gibi yeneceğimize inanıp 2 arkadaşımla beraber salaş bir meyhanede maçı izlemeye gittim. ben maça formayla gelirken arkadaşlar nasılsa elendik diye ellerinde işle ilgili evraklarla gelmişlerdi ve maçı izlemeden işlere gömülmüşlerdi.
maçın henüz başında yediğimiz golle (dk. 7 ronaldo) ben de bir umutsuzluğa gömüldüm. ama kafam hep ekrana, takıma bakıyordu. arkadaşlar evraklara dalmış, "izleme boş ver" diyordu. mekandaki bir kaç kişi sırtıma dokunup "bak, fark olacak" diyordu. ben umudumu kaybetmeden izlemeye devam ettim.
dk. 57' eboue öyle bir vurdu ki. o gol bile yeterliydi. gerçekten öyleydi çünkü takım da benim gibi pes etmemişti. "çivi gibi çakmıştı" cidden. arkadaşlar hala evraklarla uğraşıyordu.
dk 70. sneijder, varane'nı öyle bir geçti ki ben zevkten dört köşe oldum. "helal olsun "dedim. "kazanmayın ama helal olsun". aynı masadaki arkadaşlarım kafalarını şöyle bir ekrana çevirdiler.
2 dakika sonra. drogba öyle bir gol attı ki. hayatımda çok az şeye öyle sevindim. 3-5 kişilik yerde kendimi duvara vurduğumu hatırlıyorum sevinçten. tur falan değildi sevindiğim. oyun, skor, istek, boyun eğmememekti. formamı öptüğümü hatırlıyorum. arkadaşlarımın dosyaları yerlerdeydi o an. hepimiz kol kola maça bakıyorduk artık. mekan sahibi bjk'li kişi gelip beni tebrik ediyordu: "helal olsun be" "olur mu?" diyordu, "olur" diyordum.
dorgba'nın ofsayt golü.... gerçekten sevinçten hatırlamıyorum. o kadar goldü ki benim için. o kadar hak etmiştik ki. gözlerim dolmuştu ofsayt bayrağını görünce. ama zerre önemli değildi. o kadar memnun olmuştum ki zaten. gs'li olmaktan. o kadar gururluydum ki.
ronaldo 90'da 3-2 yaptı skoru. ayakta alkışladım. ronaldo'yu değil, takımı, kendimi, gs'li olmamı. gs'li olmak böyle bir şeydi çünkü...imkansızı imkanlı kılmaktı....o gün o küçücük mekandan çıkarken başım dikti. takımıma inandığım ve beraber kazandığımız için. gs'li olduğum için. stattan çıkan binlerce kişi gibi ben de "iyi ki gs'liyim" dedim .
izlemeyen arkadaşlarım varsa bu maçı, maç önü ile beraber dakika dakika kaçırmadan izlesin. ne kadar onurlu ve büyük bir takım taraftarı olduklarını daha iyi anlayacaklardır. benim hikayeme gelince:
3 nisan 2013 r. madrid gs maçı yani ilk maç 3-0 bitmiş. bu maç yani rövanş için neredeyse umut kalmamıştı, gs'ıiler hariç.
ben maça gidemedim ama formamı giyip, en azından r.madrid'i daha önce olduğu gibi yeneceğimize inanıp 2 arkadaşımla beraber salaş bir meyhanede maçı izlemeye gittim. ben maça formayla gelirken arkadaşlar nasılsa elendik diye ellerinde işle ilgili evraklarla gelmişlerdi ve maçı izlemeden işlere gömülmüşlerdi.
maçın henüz başında yediğimiz golle (dk. 7 ronaldo) ben de bir umutsuzluğa gömüldüm. ama kafam hep ekrana, takıma bakıyordu. arkadaşlar evraklara dalmış, "izleme boş ver" diyordu. mekandaki bir kaç kişi sırtıma dokunup "bak, fark olacak" diyordu. ben umudumu kaybetmeden izlemeye devam ettim.
dk. 57' eboue öyle bir vurdu ki. o gol bile yeterliydi. gerçekten öyleydi çünkü takım da benim gibi pes etmemişti. "çivi gibi çakmıştı" cidden. arkadaşlar hala evraklarla uğraşıyordu.
dk 70. sneijder, varane'nı öyle bir geçti ki ben zevkten dört köşe oldum. "helal olsun "dedim. "kazanmayın ama helal olsun". aynı masadaki arkadaşlarım kafalarını şöyle bir ekrana çevirdiler.
2 dakika sonra. drogba öyle bir gol attı ki. hayatımda çok az şeye öyle sevindim. 3-5 kişilik yerde kendimi duvara vurduğumu hatırlıyorum sevinçten. tur falan değildi sevindiğim. oyun, skor, istek, boyun eğmememekti. formamı öptüğümü hatırlıyorum. arkadaşlarımın dosyaları yerlerdeydi o an. hepimiz kol kola maça bakıyorduk artık. mekan sahibi bjk'li kişi gelip beni tebrik ediyordu: "helal olsun be" "olur mu?" diyordu, "olur" diyordum.
dorgba'nın ofsayt golü.... gerçekten sevinçten hatırlamıyorum. o kadar goldü ki benim için. o kadar hak etmiştik ki. gözlerim dolmuştu ofsayt bayrağını görünce. ama zerre önemli değildi. o kadar memnun olmuştum ki zaten. gs'li olmaktan. o kadar gururluydum ki.
ronaldo 90'da 3-2 yaptı skoru. ayakta alkışladım. ronaldo'yu değil, takımı, kendimi, gs'li olmamı. gs'li olmak böyle bir şeydi çünkü...imkansızı imkanlı kılmaktı....o gün o küçücük mekandan çıkarken başım dikti. takımıma inandığım ve beraber kazandığımız için. gs'li olduğum için. stattan çıkan binlerce kişi gibi ben de "iyi ki gs'liyim" dedim .