14840
bir maçın ardından düzenlenen basın toplantısında riekerink' e kızlarınız garsonluk mu yapıyor diye soruldu. riekerink ise ''sorunun maçla alakası yok ama kızlarım okuyor, arada çalıştıkları da oluyor'' dedi. çünkü kendisi adam değildi, namusuna sahip çıkamayan bir korkaktı. en azından sözlükte bu adam hakkında böyle düşünenler olduğunu gördük arda denen bu keko sayesinde. belki riekerink için böyle yazmadılar ama arda için yazdıklarının izdüşümünden benim yazdığım çıkıyor işte.
arda, her şeyiyle riekerink' ten daha güçlü bir adam pek çokları için. daha zengin, iktidarı arkasına almış, daha ünlü vs. vs. ama riekerink kadar cesur değil, riekerink kadar beyefendi zaten değil ve olamaz da. riekerink dileseydi o sorunun ardından basın toplantısını terk edebilirdi, gazetecinin üzerine yürüyüp ne biçim soru soruyorsun diyebilirdi, terbiyesizleşip ben sana karının işini soruyor muyum diyebilirdi ama bunları yapmadı. sakin bir şekilde ''evet kızlarım arada çalışırlar'' dedi. çünkü riekerink' in kızları birer bireydi. riekerink onlara saygı duyuyor dahası, sadece lafta değil gerçekten güveniyordu. kendini bilmez bir gazetecinin densizliğine aynı tondan cevap vermedi. ne oldu peki? rikerink' in kızları zarar mı gördü şimdi? riekerik daha mı az adam şimdi?
muhabir bir densizlik, terbiyesizlik yapmış, arda gibi bir magazin figürünün eşine, arda konuşmanızı yasakladı mı diye sormuş. çok çirkin bir soru. ama bu soruya verilecek en az 10 tane cevap var ve senin kafanı kırarım 10. cevap bile değil. arda orada ''benim eşim bir şey yapmak için kimseden izin almak zorunda değil dahası alacak biri de değil'' dese arda küçülecek miydi? ''ben bu soruyu sana yakıştıramadım, sen eşine yasaklar koyan biri misin'' dese arda küçülür müydü? ''o ne biçim soru. o benim başımın tacı, yasak ne haddime'' dese arda bizim ya da eşinin gözünde küçülür müydü?
muhtemelen bazılarınıza göre küçülürdü ama. çünkü erkeklik, adamlık orada sert yapmayı gerektirir. yalnız aynı adamlar, aynı errrrrkekler kendilerinden daha güçlü bir figür gördüğü zaman el pençe divan duruyorlar nedense? aynı soruyu arda' ya bir milletvekili sorsa arda yine böyle atar mı yapacaktı yoksa yüzüne bir sırıtış yerleştirip sessiz mi kalacaktı?
ama tabii arda' yı da anlıyorum. dünyanın en iyi kitap başlangıçlarından biri kabul edilen ve can yücel' in o kendine has çevirisiyle çok şiirsel bir hale getirdiği muhteşem gatsby kitabının girişinde şöyle der;
''toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma.
''ne zaman'' demişti, ''birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''
arda' nın kapasitesi bu; eğitimi, görgüsü bu kadar. yapacak bir şey yok, racona devam delikanlı arda. adamsın.
arda, her şeyiyle riekerink' ten daha güçlü bir adam pek çokları için. daha zengin, iktidarı arkasına almış, daha ünlü vs. vs. ama riekerink kadar cesur değil, riekerink kadar beyefendi zaten değil ve olamaz da. riekerink dileseydi o sorunun ardından basın toplantısını terk edebilirdi, gazetecinin üzerine yürüyüp ne biçim soru soruyorsun diyebilirdi, terbiyesizleşip ben sana karının işini soruyor muyum diyebilirdi ama bunları yapmadı. sakin bir şekilde ''evet kızlarım arada çalışırlar'' dedi. çünkü riekerink' in kızları birer bireydi. riekerink onlara saygı duyuyor dahası, sadece lafta değil gerçekten güveniyordu. kendini bilmez bir gazetecinin densizliğine aynı tondan cevap vermedi. ne oldu peki? rikerink' in kızları zarar mı gördü şimdi? riekerik daha mı az adam şimdi?
muhabir bir densizlik, terbiyesizlik yapmış, arda gibi bir magazin figürünün eşine, arda konuşmanızı yasakladı mı diye sormuş. çok çirkin bir soru. ama bu soruya verilecek en az 10 tane cevap var ve senin kafanı kırarım 10. cevap bile değil. arda orada ''benim eşim bir şey yapmak için kimseden izin almak zorunda değil dahası alacak biri de değil'' dese arda küçülecek miydi? ''ben bu soruyu sana yakıştıramadım, sen eşine yasaklar koyan biri misin'' dese arda küçülür müydü? ''o ne biçim soru. o benim başımın tacı, yasak ne haddime'' dese arda bizim ya da eşinin gözünde küçülür müydü?
muhtemelen bazılarınıza göre küçülürdü ama. çünkü erkeklik, adamlık orada sert yapmayı gerektirir. yalnız aynı adamlar, aynı errrrrkekler kendilerinden daha güçlü bir figür gördüğü zaman el pençe divan duruyorlar nedense? aynı soruyu arda' ya bir milletvekili sorsa arda yine böyle atar mı yapacaktı yoksa yüzüne bir sırıtış yerleştirip sessiz mi kalacaktı?
ama tabii arda' yı da anlıyorum. dünyanın en iyi kitap başlangıçlarından biri kabul edilen ve can yücel' in o kendine has çevirisiyle çok şiirsel bir hale getirdiği muhteşem gatsby kitabının girişinde şöyle der;
''toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma.
''ne zaman'' demişti, ''birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!''
arda' nın kapasitesi bu; eğitimi, görgüsü bu kadar. yapacak bir şey yok, racona devam delikanlı arda. adamsın.