• 821
    zamanında kendisiyle ilgili ekşi'de yazdığım entry:

    ''geçen sezon* bir ara fenerbahçe ile ilgili daha fazla yazdığı sözükte gündeme gelmişti. bir galatasaraylı olarak ben de bu durumu fark etmiştim ama galatasaray geçen sezon hem kazanırken hem kaybederken ne olduğu belli olmayan bir futbol oynadığı için ''adam bu takımın neresini analiz etsin'' diye kafaya fazla takmamıştım. zaten bu duruma daha çok beşiktaşlılar bozuluyordu çünkü gectigimiz sezonun en keyif veren futbolunu oynayan takımın taraftarları olarak -bana göre türkiye'nin en iyi futbol yorumcusundan- takımlarıyla ilgili analizleri okumak istiyorlardı. fakat bu durum bu sezon* da devam ediyor. ligde 2 hafta geride kalırken fenerbahçe'nin 2 maçını da analiz eden uğur meleke; galatasaray ve beşiktaş maçlarını es geçti. üstelik bu sezon ne oynandığı belli olmayan takım fenerbahçe iken.''

    bu entry'den sonra bir yazar bana mesaj atmıştı, çalıştığı gazetenin* telkiniyle böyle hareket ediyor gibisinden bir şeyler demişti. ne kadar doğru bilmiyorum ama o zamanlar uğur meleke'ye twitter'dan mesaj atıp fenerbahçe ağırlıklı analizler/yazılar yazdığı sürece kendisini takip etmeyi bırakacağımı söylemiştim. o mesajı eminim hiç okumadı ama o zamanlar en azından bir galatasaraylı olarak tavrımı koyduğumu düşünüyordum.

    uğur meleke bana göre halen türkiye'nin en iyi yorumcusudur. burada yorum kavramının altını çizmek istiyorum çünkü piyasada yorumcu olarak görülen çoğu kişinin yazıları, maç özetinin satırlara dökülmüş halinden başka bir şey değil. uğur meleke, çoğu spor yorumcusuna oranla daha entelektüel ve farklı konulara değinebiliyor ve asıl istediğim şey olan maç analizlerini yazılarında bulabiliyorum.

    son 4-5 yıldır kendisinin yazılarını takip ederim, tv'de olduğu zamanlarda da programlarını takip etmeye çalışırdım. o zamanlar lafını esirgemezdi. hatta fatih terim, emre belözoğlu gibi isimleri eleştirdiği için trt'deki görevine son verilmişti. keza milliyet 'ten de bu gibi sebeplerle ayrıldığı söyleniyordu. yine hatırlayanlar olacaktır, şike sürecinde, medyada cesaretle konuşan tek isim kendisiydi.* o zamanlar yaptığı yorumlar kimilerine göre doğru kimilerine göre yanlıştı ama ''ne şiş yansın, ne kebap'' tarzı yorumlardansa en azından bir fikir belirtiyor, onun arkasında duruyor ve en azından bana göre saygıyı hak ediyordu.

    bu sezon haricindeki son iki sezonda fenerbahçe ağırlıklı yazılar yazmasıyla kendisine karşı azalan saygım, bu sezon fatih terim'in gelişinden hemen sonra yazdığı yazıyla bitti diyebilirim. çünkü bu yazıyı 2015'te yine yazmıştı. o dönemde, o yazının doğruluğu-yanlışlığı tartışılabilirdi ama aynı yazıyı, böyle bir dönemde tekrar sunmasının art niyetten başka bir açıklaması olduğunu sanmıyorum.

    2015'teki yazısı: http://www.aljazeera.com.tr/...sarili-cok-da-sansli
    2018'deki yazısı: https://www.hurriyet.com.tr/...fatih-terim-40706140
App Store'dan indirin Google Play'den alın