15
önce bu: https://eksisozluk.com/entry/58609362
sonra da bu (bkz: #445243)
çok güzel bir çıkış hikayesi olan tezahürattır. babam hep derdi, bu 1980'lerin sonlarına doğru tribünlerde galatasaray bir dünya markasıydı diye. kolay değil, 14 sene şampiyonluk bekleyen taraftar şimdiki zırzoplar gibi değildi. yaratıcılık vardı, estetik vardı, hatta belki de "ne alaka lan!?" diyeceksiniz ama, edebî bir kişiliği bile vardı.
bakar mısınız şu marşın güzelliğine:
--- alıntı ---
denizlere bir de göklere
cennetteki meleklere
bayrak tutan direklere
şampiyon cim bom yazdiracagiz
yıldız,güneş,şimşek,aya
yaprak,toprak,cama,aynaya
okuldaki kara tahtaya
şampiyon cimbom yazdiracagiz
kadıköy'e,altiyola
fener,moda,kalamisa
beşiktaş'tan kabatasa
şampiyon cimbom yazdiracagiz
haksız çıkan kırmızı karta
verilmeyen penaltıya
radyo, basın,televizyona
şampiyon cimbom yazdiracagiz
caddelere sokaklara
evlerdeki duvarlara
edirne'den ardahan'a
şampiyon cimbom yazdiracagiz
trabzonun ortasına
samsundaki kasabalara
izmir'deki alsancaga
şampiyon cimbom yazdiracagiz
diyarbakır ve de bursa'ya
zonguldak'tan antalya'ya
başkentimiz ankara'ya
şampiyon cimbom yazdiracagiz
denizli'nin horozuna
kanaryanın kanadına
kartalların gagasına
şampiyon cimbom yazdiracagiz
tam on sene bastan basa
deplasmanda stadlara
avrupa'daki basına
şampiyon cimbom yazdiracagiz
--- alıntı ---
linke tıklamayanlar için şöyle bırakayım:
--- alıntı ---
tribünde söylene söylene, ilk halinden çok farklı bir şekle doğru anlam kaymasına uğramış tezahürattır.
efendim şöyle ki, yaklaşık 15-20 sene evvel her akşam ana haber bültenleri vasıtasıyla gizli kameralara takılan üfürükçü hocaların izlendiği dönemlerde; çocuğu olmayan kadınların göbeğine yazı yazıp akabinde de göbeklerinin altları ile ilgilenerek onları hamile bırakan bir hoca yakalanmıştı.
bu tezahürat ta galatasaray tribünlerinde 80'lerin sonlarında bestelenmiş sözleri cidden güzel fakat tribünde ezbere söylenmesi bir o kadar zor olan "şampiyon cimbom yazdıracağız"a kontra olarak fenerbahçe tribünlerince mehter marşı melodisinde;
"cimbombomun göbeğine,
cimbombomun göbeğine,
cimbombomun göbeğine
şampiyon fener yazacağız"
şeklinde söylenmişti. tezahürat o kadar sempatik geldi ki o dönem, diğer takım taraftarları da kendilerine uyarlamakta gecikmedi (ki o zamanlar vay benim bestem, vay çaldılar gibi ergen atışmaları olmazdı). öyle ki, galatasaray tribünleri de kaç sene saman kağıtta tribündekilere ezberletmeye çalıştıkları 9 kıtalık bestelerini bırakıp daha kısa ve net olan bu şekliyle söylediler.
fakat bir sorun vardı: tribünde öyle bir bağırış kopuyordu ki bu tezahürat söylendiği anda; ne söylendiği anlaşılmıyordu. kaldı ki diğer takımlarca fenerbahçe'ye doğru haliyle söyleneceği sırada "fenerbahçe göbeğine" gibi anlamsız bir hal alıyordu. işte bu şekilde, bir yandan da tezahüratın çıkış noktası olan göbeğe dua yazıp hamile bırakan hoca olayı unutuldukça göbek kelimesi köpek kelimesine dönüştü ve ortaya "köpeğe şampiyon yazdırmak" gibi anlamsız bir şey çıkmış oldu. işin tuhaf tarafı tezahüratı göbek diye başlatanlar da zamanla köpekli haline kolayca uyum sağladılar.
ya, işte böyle.
--- alıntı ---
sonra da bu (bkz: #445243)
çok güzel bir çıkış hikayesi olan tezahürattır. babam hep derdi, bu 1980'lerin sonlarına doğru tribünlerde galatasaray bir dünya markasıydı diye. kolay değil, 14 sene şampiyonluk bekleyen taraftar şimdiki zırzoplar gibi değildi. yaratıcılık vardı, estetik vardı, hatta belki de "ne alaka lan!?" diyeceksiniz ama, edebî bir kişiliği bile vardı.
bakar mısınız şu marşın güzelliğine:
--- alıntı ---
denizlere bir de göklere
cennetteki meleklere
bayrak tutan direklere
şampiyon cim bom yazdiracagiz
yıldız,güneş,şimşek,aya
yaprak,toprak,cama,aynaya
okuldaki kara tahtaya
şampiyon cimbom yazdiracagiz
kadıköy'e,altiyola
fener,moda,kalamisa
beşiktaş'tan kabatasa
şampiyon cimbom yazdiracagiz
haksız çıkan kırmızı karta
verilmeyen penaltıya
radyo, basın,televizyona
şampiyon cimbom yazdiracagiz
caddelere sokaklara
evlerdeki duvarlara
edirne'den ardahan'a
şampiyon cimbom yazdiracagiz
trabzonun ortasına
samsundaki kasabalara
izmir'deki alsancaga
şampiyon cimbom yazdiracagiz
diyarbakır ve de bursa'ya
zonguldak'tan antalya'ya
başkentimiz ankara'ya
şampiyon cimbom yazdiracagiz
denizli'nin horozuna
kanaryanın kanadına
kartalların gagasına
şampiyon cimbom yazdiracagiz
tam on sene bastan basa
deplasmanda stadlara
avrupa'daki basına
şampiyon cimbom yazdiracagiz
--- alıntı ---
linke tıklamayanlar için şöyle bırakayım:
--- alıntı ---
tribünde söylene söylene, ilk halinden çok farklı bir şekle doğru anlam kaymasına uğramış tezahürattır.
efendim şöyle ki, yaklaşık 15-20 sene evvel her akşam ana haber bültenleri vasıtasıyla gizli kameralara takılan üfürükçü hocaların izlendiği dönemlerde; çocuğu olmayan kadınların göbeğine yazı yazıp akabinde de göbeklerinin altları ile ilgilenerek onları hamile bırakan bir hoca yakalanmıştı.
bu tezahürat ta galatasaray tribünlerinde 80'lerin sonlarında bestelenmiş sözleri cidden güzel fakat tribünde ezbere söylenmesi bir o kadar zor olan "şampiyon cimbom yazdıracağız"a kontra olarak fenerbahçe tribünlerince mehter marşı melodisinde;
"cimbombomun göbeğine,
cimbombomun göbeğine,
cimbombomun göbeğine
şampiyon fener yazacağız"
şeklinde söylenmişti. tezahürat o kadar sempatik geldi ki o dönem, diğer takım taraftarları da kendilerine uyarlamakta gecikmedi (ki o zamanlar vay benim bestem, vay çaldılar gibi ergen atışmaları olmazdı). öyle ki, galatasaray tribünleri de kaç sene saman kağıtta tribündekilere ezberletmeye çalıştıkları 9 kıtalık bestelerini bırakıp daha kısa ve net olan bu şekliyle söylediler.
fakat bir sorun vardı: tribünde öyle bir bağırış kopuyordu ki bu tezahürat söylendiği anda; ne söylendiği anlaşılmıyordu. kaldı ki diğer takımlarca fenerbahçe'ye doğru haliyle söyleneceği sırada "fenerbahçe göbeğine" gibi anlamsız bir hal alıyordu. işte bu şekilde, bir yandan da tezahüratın çıkış noktası olan göbeğe dua yazıp hamile bırakan hoca olayı unutuldukça göbek kelimesi köpek kelimesine dönüştü ve ortaya "köpeğe şampiyon yazdırmak" gibi anlamsız bir şey çıkmış oldu. işin tuhaf tarafı tezahüratı göbek diye başlatanlar da zamanla köpekli haline kolayca uyum sağladılar.
ya, işte böyle.
--- alıntı ---