1
olmayan, olması elzem olandır.
bulunduğumuz zor şartlardan orta/çabuk şekilde çıkabilmek, almamız gereken profosyonel, yönetimlerden bağımsız bir proje ile mümkündür.
bunun dünyada bir çok örneği mevcut. dünya genelindeki örneklere geçmeden, ibrahim altınsay hatta önder özen gibi isimlerle bir buhrandan kurtulan beşiktaş buna en büyük örnektir. atiba, olcay, cenk, marcelo, oguzhan, aboubakar, hilbert, beck, talisca,sosa nispeten düşük bonservis/yıllık ücret maliyetleriyle takıma kazandırılan üst düzey veya önemli rol oyuncularına bir çırpıda verilecek örnekler. henüz gelmeden de avrupa söz ettirmiş top class oyunculardan bahsetmedim bile. kaldı ki bayern karşısında 11-11 lik bir mücadelese sırıtacak tek oyuncuları ise yine bedavaya yakın aldıkları, ne acı ki tr pasaportunu taşıyan en iyi sol bek caner erkin idi. bu yapılanmayı yapmak için bir eu üyesi ülkesine ait bir lig olmaya da gerek yok sonucu çıkıyor dolayısıyla.
avrupadan bir örnek vermek gerekirse, yakından da takip ettiğim için verebilecegim en iyi örnek şüphesiz lazio’dur. 2010 yılında igli tare‘nin sportif direktörlüğe gelmesiyle muhteşem bir kadro planlamasıyla, rakiplerine oranla düşük bütçesine rağmen, ilk 10’a girmekte zorluk çeken bir takımken yarışmacı bir takım haline gelmesi çok zamanını almadı.hernanes, milinkovic, candreva, de vrij, wallace, anderson, biglia, strakosha, kozak, lulic bunların en güzel örneklerinden yine.
bu isim bizim için kimdir? bilmiyorum ama fatih terim kesinlikle değildir. kariyeri hızlı ama vasat oyuncu begenme hastalığı ile dolu. elmander? bir adaydır her ne kadar kuzey pazarından tutturduğumuz yegane oyuncu kendisi olsa da.
bulunduğumuz zor şartlardan orta/çabuk şekilde çıkabilmek, almamız gereken profosyonel, yönetimlerden bağımsız bir proje ile mümkündür.
bunun dünyada bir çok örneği mevcut. dünya genelindeki örneklere geçmeden, ibrahim altınsay hatta önder özen gibi isimlerle bir buhrandan kurtulan beşiktaş buna en büyük örnektir. atiba, olcay, cenk, marcelo, oguzhan, aboubakar, hilbert, beck, talisca,sosa nispeten düşük bonservis/yıllık ücret maliyetleriyle takıma kazandırılan üst düzey veya önemli rol oyuncularına bir çırpıda verilecek örnekler. henüz gelmeden de avrupa söz ettirmiş top class oyunculardan bahsetmedim bile. kaldı ki bayern karşısında 11-11 lik bir mücadelese sırıtacak tek oyuncuları ise yine bedavaya yakın aldıkları, ne acı ki tr pasaportunu taşıyan en iyi sol bek caner erkin idi. bu yapılanmayı yapmak için bir eu üyesi ülkesine ait bir lig olmaya da gerek yok sonucu çıkıyor dolayısıyla.
avrupadan bir örnek vermek gerekirse, yakından da takip ettiğim için verebilecegim en iyi örnek şüphesiz lazio’dur. 2010 yılında igli tare‘nin sportif direktörlüğe gelmesiyle muhteşem bir kadro planlamasıyla, rakiplerine oranla düşük bütçesine rağmen, ilk 10’a girmekte zorluk çeken bir takımken yarışmacı bir takım haline gelmesi çok zamanını almadı.hernanes, milinkovic, candreva, de vrij, wallace, anderson, biglia, strakosha, kozak, lulic bunların en güzel örneklerinden yine.
bu isim bizim için kimdir? bilmiyorum ama fatih terim kesinlikle değildir. kariyeri hızlı ama vasat oyuncu begenme hastalığı ile dolu. elmander? bir adaydır her ne kadar kuzey pazarından tutturduğumuz yegane oyuncu kendisi olsa da.