1724
roma'yı da dursun özbek yaktığı için kendisinin gidişinde, hatta yerine adam alınamamasında kesinlikle dursun özbek'in payı vardır. yanlış anlaşılmasın, dursun özbek'i savunmuyorum. ancak bardak kırıldı; kırılan bardağın neden kırıldığını 22 yıl boyunca tartışmak anlamsız. gidip yeni bardak alır sorunu çözersin.
pape alioune ndiaye, 7.5 veya 10.5 hatta geçtim 15 m euroya dahi gelmiş olsa, yarım devre sonrasında 16 m euro bedel ile kar edilerek satılmıştır. hep öykündüğümüz porto modeli transfer budur. kendinden daha küçük takımdan al, biraz parlat, kar ederek sat. gören de porto james rodriguez'i 50 tane futbol topuna karşılık aldı sanar. kaldı ki dediğim gibi, 15 abartı bir rakam ancak velev ki komisyon dönmüş olsun bu adam 10 m euroya gelmiş olsun, altı ayda 6 m euro kar ile satılmıştır.
bugün afrikalı bir oyuncunun premier lig adı varken galatasaray'ı bırakmak istemesini anlayışla karşılarım. zira, stoke city küme düşse dahi, iyi bir performans sergileyen oyuncu premier lig takımlarında oynamaya devam edecektir ve premier lig, ülke bazında futbolun en üst seviyesidir. stoke düşse dahi shaqiri vb. gibi adamların bu takımda kalmayacakları aşikar.
bu adam gitmek istedi. gitmek isteyen adamdan zaten verim alamayacağın için salacaksın gidecek. sorun, bu adamın yerine yeni bir adam almamak. ndiaye'nin gideceği 21 ocak günü belli iken, 10 gün boyunca bunu ikame edecek bir adam alamamak sorun. raheem lawal, poko gibi adamlar alınabilirdi ki poko yanılmıyorsam 2.5 m euroya transfer oldu. ha "ndiayenin parası olduğu gibi oyuncu borçlarına gitti nasıl adam alınsın" diyecek olursanız, kusura bakmayın kardeşim, kimsenin galatasaray'da parasının kalmayacağı bir ortamda, şampiyonluk yolunda ilerlerken 2.5 - 3 m euro kasa kolaylığı sağlayıp bir orta saha oyuncusu alacak mali gücün yoksa kulübe başkan olmayacaksın. inter'den kiralık nagatomo'yu bulabiliyorsan, tolga-selçuk ikilisinden daha iyi bir adet orta sahayı da bulabilmeni beklerim.
pape alioune ndiaye, 7.5 veya 10.5 hatta geçtim 15 m euroya dahi gelmiş olsa, yarım devre sonrasında 16 m euro bedel ile kar edilerek satılmıştır. hep öykündüğümüz porto modeli transfer budur. kendinden daha küçük takımdan al, biraz parlat, kar ederek sat. gören de porto james rodriguez'i 50 tane futbol topuna karşılık aldı sanar. kaldı ki dediğim gibi, 15 abartı bir rakam ancak velev ki komisyon dönmüş olsun bu adam 10 m euroya gelmiş olsun, altı ayda 6 m euro kar ile satılmıştır.
bugün afrikalı bir oyuncunun premier lig adı varken galatasaray'ı bırakmak istemesini anlayışla karşılarım. zira, stoke city küme düşse dahi, iyi bir performans sergileyen oyuncu premier lig takımlarında oynamaya devam edecektir ve premier lig, ülke bazında futbolun en üst seviyesidir. stoke düşse dahi shaqiri vb. gibi adamların bu takımda kalmayacakları aşikar.
bu adam gitmek istedi. gitmek isteyen adamdan zaten verim alamayacağın için salacaksın gidecek. sorun, bu adamın yerine yeni bir adam almamak. ndiaye'nin gideceği 21 ocak günü belli iken, 10 gün boyunca bunu ikame edecek bir adam alamamak sorun. raheem lawal, poko gibi adamlar alınabilirdi ki poko yanılmıyorsam 2.5 m euroya transfer oldu. ha "ndiayenin parası olduğu gibi oyuncu borçlarına gitti nasıl adam alınsın" diyecek olursanız, kusura bakmayın kardeşim, kimsenin galatasaray'da parasının kalmayacağı bir ortamda, şampiyonluk yolunda ilerlerken 2.5 - 3 m euro kasa kolaylığı sağlayıp bir orta saha oyuncusu alacak mali gücün yoksa kulübe başkan olmayacaksın. inter'den kiralık nagatomo'yu bulabiliyorsan, tolga-selçuk ikilisinden daha iyi bir adet orta sahayı da bulabilmeni beklerim.
