321
havlu attığımızı düşündüğüm sezon. bunu düşünmemde belirli sebepler mevcut.
1- kadro yetersizliği: çok dar kadromuz. olan oyuncuların özellikleri de birbirlerine az çok benziyor, farklılık yaratamıyor. özellikle forvet pozisyonunda eren'in, gomis'in 2-3 gömlek zayıfı ancak aynı tipte oluşu kolay savunulmamıza neden oluyor.
2- fikstür: devre bitene kadar 4 tane babalar gibi maç oynayacağız. bu oyuncular bu maçları geçtiğimiz yıllarda sürekli kaybetti. bu sene bir farklılık olacağını da beklemiyorum. çıtır çerez maçlarda bu kadar rahat kaybeden, reaksiyon veremeyen takım o maçlarda gerekli reaksiyonu nasıl göstersin.
3- saha dışı faktörler: burayı uzatmaya gerek yok. kendimi bildim bileli biz bu konuda zayıfız. neden böyle olduğu konusunda bir fikrim yok açıkçası ama saha içerisinde güçlüysek biz işi bitirebiliyoruz. saha dışı en zayıf alanımız. hal böyle olunca kırılmaya da takım hazırken, çat diye kırılıyoruz 2-3 düdükle.
4- fatih hocamın iktidarla ve tff ile yaşadığı sıkıntı: 3. maddeyi doğrudan etkiliyor. düşman hale gelmiş iki isim karşı karşıya. kupayı almak, düşmanının keyfine bağlı. maalesef konu da biz olunca işler sarpa sarıyor.
bence net şekilde havlu attık bu sezon için. yoruldum gerçekten. 25 yaşındayım. 4 senedi bir şampiyon olduğumuz dönemler de yaşadık ancak yaş büyüdükçe böyle şeyler daha da koyuyor adama. çocuk aklıyla insan farklı şeyler düşünüp ilgisini futboldan uzaklaştırabiliyor ancak büyüdükçe daha da takıntı haline getiriyor. en azından durum benim için böyle. takımın uzun yıllardır gösterdiği kırılganlık hepimizi aşırı negatif şekilde etkiliyor. yada başkaları adına konuşmayayım, beni kötü etkiliyor. bir sene daha uçtu gitti sözlük...
1- kadro yetersizliği: çok dar kadromuz. olan oyuncuların özellikleri de birbirlerine az çok benziyor, farklılık yaratamıyor. özellikle forvet pozisyonunda eren'in, gomis'in 2-3 gömlek zayıfı ancak aynı tipte oluşu kolay savunulmamıza neden oluyor.
2- fikstür: devre bitene kadar 4 tane babalar gibi maç oynayacağız. bu oyuncular bu maçları geçtiğimiz yıllarda sürekli kaybetti. bu sene bir farklılık olacağını da beklemiyorum. çıtır çerez maçlarda bu kadar rahat kaybeden, reaksiyon veremeyen takım o maçlarda gerekli reaksiyonu nasıl göstersin.
3- saha dışı faktörler: burayı uzatmaya gerek yok. kendimi bildim bileli biz bu konuda zayıfız. neden böyle olduğu konusunda bir fikrim yok açıkçası ama saha içerisinde güçlüysek biz işi bitirebiliyoruz. saha dışı en zayıf alanımız. hal böyle olunca kırılmaya da takım hazırken, çat diye kırılıyoruz 2-3 düdükle.
4- fatih hocamın iktidarla ve tff ile yaşadığı sıkıntı: 3. maddeyi doğrudan etkiliyor. düşman hale gelmiş iki isim karşı karşıya. kupayı almak, düşmanının keyfine bağlı. maalesef konu da biz olunca işler sarpa sarıyor.
bence net şekilde havlu attık bu sezon için. yoruldum gerçekten. 25 yaşındayım. 4 senedi bir şampiyon olduğumuz dönemler de yaşadık ancak yaş büyüdükçe böyle şeyler daha da koyuyor adama. çocuk aklıyla insan farklı şeyler düşünüp ilgisini futboldan uzaklaştırabiliyor ancak büyüdükçe daha da takıntı haline getiriyor. en azından durum benim için böyle. takımın uzun yıllardır gösterdiği kırılganlık hepimizi aşırı negatif şekilde etkiliyor. yada başkaları adına konuşmayayım, beni kötü etkiliyor. bir sene daha uçtu gitti sözlük...
