22
bu tarz bir yasak yanlıştır. olumsuzluklarla sonuçlanır.
amaç maçın içinde olmak, rakibi ve hakemi baskılamak, coşkulu bir ortam oluşturmak ise kimseyi üzmeden yapılacak etkili hamleler var.
1- #telefonubırakanıyaşa gibi sloganlarla insanlara derdimizi anlatmak, bilinçlendirmek bir yöntem. bunların işe yaramayacağını düşünmek hem insanları küçümsemek hem de baştan pes etmektir. sosyal medyayı ülkemizde bizim gibi kullanan başka takım taraftarı var mı? bu şekilde başta 100 kişi kazanırsın, sonra 1000, sonra 10.000...
2- borussia dortmund'un gelbe wand tribünü gibi bir ya da iki kale arkasında koltulkarı söküp etkili tezahürat yapan ateşli taraftarları bir araya getirmek ve bu sayede ayrıca kapasiteyi artırmak da bir diğer hamledir. (dortmund'da avrupa maçlarında uefa kriterleri gereği koltukları takıyor, sonra geri söküyorlar)
ben kombinemi stadımızda her sene başka yerden alıyorum. sezon içinde de kombinemden bağımsız farklı tribünlerden bilet alıp gözlem yaptığım oluyor. üçlü çekildiğinde "çök çök" diyen müşteri ile "tek başına zıplarken yalnız kaldığını hisseden" taraftar aynı tribünde olabiliyor. bu hamle ile bunların önüne geçeriz, herkes rahat eder. legia warszawa'nın stadında tüm tribünler mi bağırıyor? hayır. kale arkasındaki kemik tayfa sesiyle ortalığı kasıp kavuruyor ve şovunu tüm dünyaya yapıyor. gelbe wand da böyle. bursaspor'un teksas'ı da böyle. koreografiler de genelde buralarda yapılıyor. tüm tribünlerin katıldığı koreografiler azdır. 50.000 kişiden aynı şeyi bekleyemezsiniz ama 8-9.000 kişiyle öyle bir şov yaparsınız ki rakibin aklı gider.
3- sürekli yarışan, her sene avrupa'da ilerleyen bir takım yapıldığında zaten ilgi kaybolmayacak, kültür oluşacak. tribün bir kültürdür, zamanla olulşur. bu kültür kısmen yok muydu bizde? vardı. işte son sözüm de o kültürün yozlaşmasına yol veren abilerime:
sami yen kapalısındaki abilerim, eski açıktaki kardeşlerim;
passolig çıktı, tff şöyle yaptı, şike cezalandırılmadı, siyaset spora karışıyor vb. gerekçelerle siz gidince yerinize müşteriler geldi. tribünler yozlaştı. bilirsiniz hayat böyledir. sistem, boşluğu hemen doldurur. biz passolig'e bayılıyor muyuz, siyasete hayran mıyız? şikeye ceza verilmemesinden mutlu muyuz? siz tepkinizi tribünden uzaklaşarak verince ne kazandınız? galatasaray kaybetti. biz tepkisini stadda verenler yalnızlaştık. hepimizin ortak sevdası galatasaray değil mi? bırakın allah aşkına şu boykotu artık da olması gereken yerde, tribünde hep birlikte tepki verelim neye tepki vermemiz gerekiyorsa. şikeye de, spora karışan siyasete de, tff'ye de, passolig'e de... sizin boykotunuz başkalarına yaradı, galatasaray'a değil! tribünler yozlaştı, akıllı telefon taraftarı arttıysa, sebebi sizin tribünden uzaklaşarak bu duruma yol vermeniz. ulan top rakipteyken ıslığa başlıyorum, yanımdaki ters ters bakıyor. durmam imkansız en sonunda pes edip başka yerden izliyor. kendi bilir, isterse evinde izlesin ben o ıslığı çalarım. tribünlerin halinden memnunsanız siz bilirsiniz, değilseniz evde oturup dırdırlanmak yerine gelin birlikte olalım. galatasaray iyiyse de kötüyse de her olan bitene yerinde tanıklık edelim.
lütfen eve dönün artık!
amaç maçın içinde olmak, rakibi ve hakemi baskılamak, coşkulu bir ortam oluşturmak ise kimseyi üzmeden yapılacak etkili hamleler var.
1- #telefonubırakanıyaşa gibi sloganlarla insanlara derdimizi anlatmak, bilinçlendirmek bir yöntem. bunların işe yaramayacağını düşünmek hem insanları küçümsemek hem de baştan pes etmektir. sosyal medyayı ülkemizde bizim gibi kullanan başka takım taraftarı var mı? bu şekilde başta 100 kişi kazanırsın, sonra 1000, sonra 10.000...
2- borussia dortmund'un gelbe wand tribünü gibi bir ya da iki kale arkasında koltulkarı söküp etkili tezahürat yapan ateşli taraftarları bir araya getirmek ve bu sayede ayrıca kapasiteyi artırmak da bir diğer hamledir. (dortmund'da avrupa maçlarında uefa kriterleri gereği koltukları takıyor, sonra geri söküyorlar)
ben kombinemi stadımızda her sene başka yerden alıyorum. sezon içinde de kombinemden bağımsız farklı tribünlerden bilet alıp gözlem yaptığım oluyor. üçlü çekildiğinde "çök çök" diyen müşteri ile "tek başına zıplarken yalnız kaldığını hisseden" taraftar aynı tribünde olabiliyor. bu hamle ile bunların önüne geçeriz, herkes rahat eder. legia warszawa'nın stadında tüm tribünler mi bağırıyor? hayır. kale arkasındaki kemik tayfa sesiyle ortalığı kasıp kavuruyor ve şovunu tüm dünyaya yapıyor. gelbe wand da böyle. bursaspor'un teksas'ı da böyle. koreografiler de genelde buralarda yapılıyor. tüm tribünlerin katıldığı koreografiler azdır. 50.000 kişiden aynı şeyi bekleyemezsiniz ama 8-9.000 kişiyle öyle bir şov yaparsınız ki rakibin aklı gider.
3- sürekli yarışan, her sene avrupa'da ilerleyen bir takım yapıldığında zaten ilgi kaybolmayacak, kültür oluşacak. tribün bir kültürdür, zamanla olulşur. bu kültür kısmen yok muydu bizde? vardı. işte son sözüm de o kültürün yozlaşmasına yol veren abilerime:
sami yen kapalısındaki abilerim, eski açıktaki kardeşlerim;
passolig çıktı, tff şöyle yaptı, şike cezalandırılmadı, siyaset spora karışıyor vb. gerekçelerle siz gidince yerinize müşteriler geldi. tribünler yozlaştı. bilirsiniz hayat böyledir. sistem, boşluğu hemen doldurur. biz passolig'e bayılıyor muyuz, siyasete hayran mıyız? şikeye ceza verilmemesinden mutlu muyuz? siz tepkinizi tribünden uzaklaşarak verince ne kazandınız? galatasaray kaybetti. biz tepkisini stadda verenler yalnızlaştık. hepimizin ortak sevdası galatasaray değil mi? bırakın allah aşkına şu boykotu artık da olması gereken yerde, tribünde hep birlikte tepki verelim neye tepki vermemiz gerekiyorsa. şikeye de, spora karışan siyasete de, tff'ye de, passolig'e de... sizin boykotunuz başkalarına yaradı, galatasaray'a değil! tribünler yozlaştı, akıllı telefon taraftarı arttıysa, sebebi sizin tribünden uzaklaşarak bu duruma yol vermeniz. ulan top rakipteyken ıslığa başlıyorum, yanımdaki ters ters bakıyor. durmam imkansız en sonunda pes edip başka yerden izliyor. kendi bilir, isterse evinde izlesin ben o ıslığı çalarım. tribünlerin halinden memnunsanız siz bilirsiniz, değilseniz evde oturup dırdırlanmak yerine gelin birlikte olalım. galatasaray iyiyse de kötüyse de her olan bitene yerinde tanıklık edelim.
lütfen eve dönün artık!