• 211
    maçı tribünden seyretmekle televizyondan seyretmek arasında çok fark olduğunu düşünenlerdenim.
    en basitinden, tribünde takımın oyun anlamında genel boyunu, oyuncuların saha yayılımlarını ve pozisyon alma becerilerini daha iyi görebilme imkanımız olmaktadır.
    bu manada antalya maçında gözüme çarpan birkaç noktayı palylaşmak isterim;

    1-) topu oyuna sokmada, pas alışveriş hızımızda biraz yavaşız. bu tip maçlarda sonucu ufak detaylar belirler. bazen hızlı bir taç atışı, bazen hızlı driplinglerle (2. golde garry'nin yaptığı gibi) kazanılan gollerde olduğu gibi.

    2-) dönen topları almada bazen yetersiz kalıyoruz, bu da takımın yeni hücuma geçmek için, olduğu gibi geri dönerek ekstra yorulmasına yol açmakta. bunu önlemek adına dönen toplara daha çok sahip olmalıyız ki bu noktada fernando'nun eksikliği direk etkiliyor, ilaveten, hücumda topu kaptırdğımızda takım olarak baskıyı topu kaptırdığımız bölgede yapmamız gerekiyor. bu sayede gücümüzü daha ekonomik kullanma imkanımız olur.

    3-) sadece bu maç özelinde değil, genel olarak taç atışlarında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. çoğu tacımız direk rakibe gidiyor. ya da öyle bir tercih yapılıyor ki taç atılan oyuncumuzun topu kaptırmaması mucize.

    4-) attığımız kornerlerde ön direkte hiç oyuncumuzun olmaması dikkatimi çekiyor, bu da çoğunlukla kısa düşen topların direk rakip tarafından uzaklaştırılmasına neden oluyor, o bölgede bir oyuncumuz olsa kısa düşen topları arkaya aşırarak tehlikeli pozisyon oluşturma şansımızı arttırmış oluruz.

    5-) başta garry, belhanda, yasin olmak üzere bitirici noktalarda son hamleleri ya beceriksizlikten ya da acemilikten olsa gerek yapamayıp birçok pozsiyon olma potansiyeli olan atagımızı sonlandıramıyoruz.

    6-) ikinci yarıda özellikle son 15 dakikada özellikle kanatlarda çok boşluklar verdik, tabi bunda yorulan feghouli ve garry'nin sonlarda oyundan düşerek rakibin sağ ve sol beklerini, skorun da verdiği rahatlıkla takip etmemelerinin de payı büyük ancak bu durum maçların daha da kızışacağı ileriki dönemde sorun çıkarabilir, göz ardı edilmemeli.

    7-) son olarak belhanda'nın sorumsuzluğu. tamam, hakem art niyetlli olabilir, fırsat kolluyor olabilir, zaten mimlisin, maç 2 dk sonra bitecek, neyin kafasını yaşıyorsun be adam. zaten fernando yok, ndiaye gitmiş, bu yaptığın iş mi şimdi? ne dense kar etmiyor bu arkadaşa. bu yılı bir şekilde tamamlayıp seneye hizmetleri için teşekkür edip yollar ayrılmalıdır.

    netice olarak, tüm bu tespitler rakibimiz antalyaya göre olan durumlardı, daha dişli rakiplerde farklı artı ve eksilerimiz de olacaktır muhakkak. liderliği öyle ya da böyle aldık, artık havaya girip seri yapma vakti geldi. umarım bu hafta kasımpaşa maçı ile başlayarak fenerbahçe maçına kadarki 4 haftayı kayıpsız geçebiliriz. ondan sonra zaten o rüzgarla camia havaya girdi mi geçmişte de çokça olduğu gibi sonu gelecektir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın