7
takımı yeniden yapmamamız gereken sezondur. saçma işlere gerek yok. onu sat, bunu sat. bakkal mı burası, manav mı?
fatih terim'in "benim keşfedeceğim genç futbolcu" fetişine mümkünse izin verilmemelidir. zira bu konuda oldukça başarısız olduğu malumunuz. takımda zaten eksikler varken ego'nun ve menajerlerin "hocam biz sana fransa'dan ne genç adamlar buluruz yeaa" gazına kapılıp yeni eksikler yaratmanın manası yok. zira futbolda başarı devamlılıktan geçer.
kimse, hele epl'nin bu haliyle, genç ve göze batan oyuncusunu ucuzsa bırakmaz. vasat ve vasat altı oyuncular da öyle sihirli değnek ile yetenek kazanmaz.
galatasaray'ın şu mali şartlar altında sıfırdan takım kurma lüksü yoktur. elbette genç oyuncu alınabilir. denenebilir. ama 1 tane, 2 tane. takımı komple sıfırlayıp "genç" başlığı altında sürüyle adam aldırmak menajerlere çok makul gelebilir elbette.
en büyük çküş zihniyet çöküşüdür. ben demiyorum paralar saçalım. ama galatasaray oyuncu yetiştirip satma misyonu üstlenen bir kulüp olamaz. olmamalıdır. ha sen zaten başarılısındır, iyi oyuncular bulmuşsundur, hedeflerini önlemeyecek şekilde bunları ederlerini bulduklarında satarsın. bu başka bir şey, "fransa'dan bir sürü genç alalım bak sonra satıp zengin olalım" bambaşka bir şey. gerçek hayat böyle yürümüyor ne yazık ki.
herkes monaco, porto diyor. çok kez söyledim. uzatmadan kısaca söyleyeyim tekrardan. monaco ve porto olman için önce fransa ve portekiz olman lazım. detaylarını defalarca yazdım. tekrar tekrar edip sıkmayayım. ama öyle fm'deki gibi "hacı bak şimdi ne gençler bulup ne kupalar alacağım" gibi dönmüyor dünya. o kadar farklı parametreler var ki. artık fm'de bile pek çok parametre varken "ya satalım para edenleri, gençlere yatırım yapalım. bak ne para kırıcaz." düşüncesi pek de geçerli gelmiyor bana.
maaşlar fazla da sanki bonservisler bedava mı? sen kendisini göstermiş adamı ucuza alamazsın artık. geçti o devir. "abi ben sana 8 milyona ne adamlar bulurum?", "ne adamlar bulursun?", "okefunfu okechufuke. patlayacak abi. garantisi var mı? mesela biz belhanda yerine aynı paraya daha genç bir oyuncu alsak ne olacaktı? bak belhanda taraftarın bu kadar tepkisine rağmen toparladı kendisini. genç oyuncu dağılabilir. bruma dağılmadı mı? "ama taraftar sabredecek abi". yok ya. etmez kardeşim. sen başakşehir değilsin. olamazsın. olmamalısın da. 4-5 maç sabreder. sonra mızıltılar başlar. basın da cabası. bununla baş edecek adamın da tecrübeye ihtiyacı vardır.
daha tonla örnek sayabilirim. ama zaman almaya gerek yok. doğru oyuncu diye bir şey yoktur. bu bir bütündür. doğru oyuncu, doğru takım, doğru lig, doğru ülke, doğru mevsim vb... 20-22 yaşlarında adam tam delikanlı dönemindedir. böyle çocukluktan çıkmış ama tam da yetişkin olamamış. kaldı ki futbolcuların çoğu 30'larını görmeden aklı başında hale gelemiyorlar. bu adamları alıp bambaşka bir ortama soktuğunuzda zaten baştan riskin büyüğünü alıyorsunuz.
velhasıl kelam artık bu takımın yap-boz edilecek zamanı yok. takımda kaliteli isimler var. eksik bölgeler herkesin malumu. önce bunlar doldurulmalı. sonra ise gitmek isteyen olursa onun yerine o seviyede bir adma bakılmalı. ilk 11 oyuncusu gidiyorsa ilk 11 oyuncusu, yedek oyuncu gidiyorsa yedek oyuncu. yoksa ilk 11 oyuncusu yollayıp "bak ucuza kimi aldık" dersen devre arasında pişman olursun.
benim aklım takımda 11 tane, yerlisiyle yabancısıyla, as mevkisinin oyuncusu olması, 3-4 tane gelecek vaat eden, 5-6 tane de gerektiğinde görevini yapacak rotasyon oyuncusu olması ve 2-3 tane de altyapı oyuncusu olması gerektiğini söylüyor. eh zaten 22-24 arası bir sayıya denk geliyor. yeter de.
fatih terim'in "benim keşfedeceğim genç futbolcu" fetişine mümkünse izin verilmemelidir. zira bu konuda oldukça başarısız olduğu malumunuz. takımda zaten eksikler varken ego'nun ve menajerlerin "hocam biz sana fransa'dan ne genç adamlar buluruz yeaa" gazına kapılıp yeni eksikler yaratmanın manası yok. zira futbolda başarı devamlılıktan geçer.
kimse, hele epl'nin bu haliyle, genç ve göze batan oyuncusunu ucuzsa bırakmaz. vasat ve vasat altı oyuncular da öyle sihirli değnek ile yetenek kazanmaz.
galatasaray'ın şu mali şartlar altında sıfırdan takım kurma lüksü yoktur. elbette genç oyuncu alınabilir. denenebilir. ama 1 tane, 2 tane. takımı komple sıfırlayıp "genç" başlığı altında sürüyle adam aldırmak menajerlere çok makul gelebilir elbette.
en büyük çküş zihniyet çöküşüdür. ben demiyorum paralar saçalım. ama galatasaray oyuncu yetiştirip satma misyonu üstlenen bir kulüp olamaz. olmamalıdır. ha sen zaten başarılısındır, iyi oyuncular bulmuşsundur, hedeflerini önlemeyecek şekilde bunları ederlerini bulduklarında satarsın. bu başka bir şey, "fransa'dan bir sürü genç alalım bak sonra satıp zengin olalım" bambaşka bir şey. gerçek hayat böyle yürümüyor ne yazık ki.
herkes monaco, porto diyor. çok kez söyledim. uzatmadan kısaca söyleyeyim tekrardan. monaco ve porto olman için önce fransa ve portekiz olman lazım. detaylarını defalarca yazdım. tekrar tekrar edip sıkmayayım. ama öyle fm'deki gibi "hacı bak şimdi ne gençler bulup ne kupalar alacağım" gibi dönmüyor dünya. o kadar farklı parametreler var ki. artık fm'de bile pek çok parametre varken "ya satalım para edenleri, gençlere yatırım yapalım. bak ne para kırıcaz." düşüncesi pek de geçerli gelmiyor bana.
maaşlar fazla da sanki bonservisler bedava mı? sen kendisini göstermiş adamı ucuza alamazsın artık. geçti o devir. "abi ben sana 8 milyona ne adamlar bulurum?", "ne adamlar bulursun?", "okefunfu okechufuke. patlayacak abi. garantisi var mı? mesela biz belhanda yerine aynı paraya daha genç bir oyuncu alsak ne olacaktı? bak belhanda taraftarın bu kadar tepkisine rağmen toparladı kendisini. genç oyuncu dağılabilir. bruma dağılmadı mı? "ama taraftar sabredecek abi". yok ya. etmez kardeşim. sen başakşehir değilsin. olamazsın. olmamalısın da. 4-5 maç sabreder. sonra mızıltılar başlar. basın da cabası. bununla baş edecek adamın da tecrübeye ihtiyacı vardır.
daha tonla örnek sayabilirim. ama zaman almaya gerek yok. doğru oyuncu diye bir şey yoktur. bu bir bütündür. doğru oyuncu, doğru takım, doğru lig, doğru ülke, doğru mevsim vb... 20-22 yaşlarında adam tam delikanlı dönemindedir. böyle çocukluktan çıkmış ama tam da yetişkin olamamış. kaldı ki futbolcuların çoğu 30'larını görmeden aklı başında hale gelemiyorlar. bu adamları alıp bambaşka bir ortama soktuğunuzda zaten baştan riskin büyüğünü alıyorsunuz.
velhasıl kelam artık bu takımın yap-boz edilecek zamanı yok. takımda kaliteli isimler var. eksik bölgeler herkesin malumu. önce bunlar doldurulmalı. sonra ise gitmek isteyen olursa onun yerine o seviyede bir adma bakılmalı. ilk 11 oyuncusu gidiyorsa ilk 11 oyuncusu, yedek oyuncu gidiyorsa yedek oyuncu. yoksa ilk 11 oyuncusu yollayıp "bak ucuza kimi aldık" dersen devre arasında pişman olursun.
benim aklım takımda 11 tane, yerlisiyle yabancısıyla, as mevkisinin oyuncusu olması, 3-4 tane gelecek vaat eden, 5-6 tane de gerektiğinde görevini yapacak rotasyon oyuncusu olması ve 2-3 tane de altyapı oyuncusu olması gerektiğini söylüyor. eh zaten 22-24 arası bir sayıya denk geliyor. yeter de.