4085
ilk geldiği sezon prandelli tarafından türlü şekilde oynatılmaya çalışılmış, öyle ki süper kupa finalindeki fenerbahçe maçına sağ bek olarak çıkarılmış, zamanla yetersizliği anlaşılıp kulübeye hapsolmuş ve devre arasında gönderilmesine kesin gözüyle bakılırken bir bornova yaşamspor maçında gösterdiği performans sayesinde, yerlilerin kurtarıcısı hamza hamzaoğlu'nun da etkisiyle takımda kalmış ve o günden beri takımımızda çeşitli aralıklarla gözüküp dalgalı performans gösteren garip futbolcu. dördüncü yıldızı taktığımız sezonun hamza hamzaoğlu'lu ikinci devresinde sneijder ile yakaladığı uyum sayesinde yıldızlaşmış, şampiyonlukta büyük bir pay sahibi olmuştur. fakat gelin görün ki, o günden sonra kendisine inanılmaz bir özgüven gelmiş, disiplin sorunları yaşamış, bencillik had safhaya ulaşmıştı. yetenek olarak çok üst düzey bir seviyede olmadığı aşikar, pas oyununa yatkınlığı yok, hızı bir kanat oyuncusuna göre ortalama seviyede. pozisyon alması ortalama. o da alman altyapısı almasının bir sonucudur diye düşünüyorum. zira olcay şahanda da aynı özellik mevcut. yasin öztekin fizik olarak üst düzeyde değil, kondisyonu hücuma yönelik, savunmaya yardıma gelmeye çalışınca tükeniyor. ki savunmaya yardıma geldiği de söylenemez. kendisini galatasaray forması altında görmekten rahatsızım. fakat şu gerçeği de göz önüne seren bir futbolcudur yasin öztekin: galatasaray altyapısı, ortalama bir pozisyon bilgisine sahip, ortalama bir yetenekte kanat futbolcusu çıkaramayıp, almanya'da altyapı eğitimi almış vasat bir futbolcuya muhtaç kalmaktadır. bu da ülkemizdeki eğitim sistemi başta olmak üzere, sportif alanda ne kadar geride olduğumuzu, genel olarak üretim yapma konusundaki sıkıntımızın her alana sirayet ettiğini, ülkece tüketime ve hazırcılığa ne kadar bel bağladığımızı göstermektedir. ne insan yetiştirebiliyoruz, ne de sporcu. bu sistem sorununu çözemediğimiz müddetçe, bu en basit bir örnek olan yasin öztekin gibi futbolculara mahkum olmaya, vasatlığa tahammül etmeye devam edeceğiz.
