1304
hakkında bu aralar ısrarla yazmak istemediğim ama son söylenenleri izleyince elimde olmadan yazmaya başladığım kaptanımız. öncelikle kaptanlık için doğru insandır yanlış insandır hiç tartışmam bu benim işim değil. sezon başında 10 numaralı forma kendisine verildiğinde arda'dan bile daha çok sevinmiştim. galatasarayımın benimle yaşıt, alt yapısından yetişmiş, futbolcudan önce taraftar olan bir kaptanı olmuştu. ama herşey burda başladı. şımardı dediler arda için, oysa ne yapmıştı. sadece yaşının gerektirdiği kadar hayatını yaşadı ki en büyük hakkıdır (aksini iddaa edenin alnını karışlarım, hepimiz genciz genç olduk). bunun yanında çıktı aslanlar gibi topunu oynadı avrupanın devlerini peşine taktı, istatistik uzmanlarını kendine hayran bıraktı. arkadaşlar kimsenin (özellikle de fb medyasının) gazına gelmeyelim. kaptanımıza ve takımımızın en büyük değerine sahip çıkalım. varsın çakar efendi arda topçu değil desin. varsın bütün medya arda kaptanlığı kaldıramadı altında ezildi desin. 10'u kimse sevmesin, bıraksınlar 10'u sevme ayrıcalığı sadece bizim olsun. o hepimizin küçükken hayal ettiği ama başaramadığı şeyi başardı. çocukken girdiği florya'nın kapısından şimdi takım kaptanı olarak çıkıyor. metin oktay'ın gheorghe hagi'nın mirası olan 10 numarayı layığıyla taşıyor. tu ka ka diyenler bir arda yetiştirmiş mi türk futboluna. gol sevincine bile taktılar kafayı. hangimiz haykırmadık ki geriden geldiğimiz maçta öne geçtiğimizde. hangimiz onun kadar hırslanmadık öne geçmek için. arda'nın suçu bizim kadar galatasaray'lı olması mı yani.
