5391
hasta siempre commandante hagi. seni bize veren allah'a şükürler olsun.
geçen gün nebil özgentürk'ün kendisiyle röportajını da içeren belgeselini izlemiştim.
https://www.youtube.com/watch?v=Ce6nDg8NTJk
sürekli olarak "futboldan ne aldıysam geri futbola ve gençlere yatırıyorum. bu proje benim her şeyim. varımı-yoğumu buraya aktarıyorum" demişti.
şimdiyse "burada futbolun içine çok fazla siyaset giriyor ve çok fazla tuzak kuruluyor. burada futbol yok. yaptığım en güzel şey çocuklara yatırım yapmak oldu.bütün emeklerimi bu çocuklar için harcadım." demiş ve yalnız kaldığını belirterek görevinden ayrılacağını açıklamış.
ne acıdır ki elinizde hagi gibi bir futbol ilahı, bir futbol dahisi var, adam her şeyiyle doğup büyüdüğü topraklara yatırımlar yapmış, takım kurup şampiyon yapmış o bölgenin çocuklarından ağırlıklı olmak üzere ve bu adamı bezdiriyorlar. akıl almaz bir şey diyeceğim; türkiye gibi daha da beter bir ülkede yaşıyorum.
umarım siyasetin karışamadığı, kafasındakileri daha özgürce yapabileceği bir ülke ve projeye kavuşur ve hak ettiği yerlere çabucak ulaşır. çünkü gheorghe hagi ne zaman mutlu; biz o zaman mutlu.
iyi doğdun commandante.
not: "türkiye'ye gelsin" diyen arkadaşlara tekrar hatırlatayım; adamın en çok bezdiği şeylerden biri "futbola çok fazla siyaset karışması". şimdi tekrar düşünürseniz sevinirim. eskiden ben de gelmesini çok isteyenlerdendim ama gheorghe hagi gibi bir değer, arkasında o'nu ne pahasına olursa olsun koruyacak ünal aysal gibi yöneticiler olursa ancak gelmeli. yoksa gerek passat medyasından çok çabuk etkilenen balık hafızalı ve sabırsız taraftar profili olsun gerekse bizzat siyasetin yükselttiği ve geçmişte kendisi hakkında dahi ileri geri konuşabilme terbiyesizliğine haiz abdürrahim albayrak gibi lüzumsuz ve karanlık tipler olsun adamı iki günde bezdirir, değil arkasında durmak; medyanın önüne dahi atmaktan çekinmezler.
geçen gün nebil özgentürk'ün kendisiyle röportajını da içeren belgeselini izlemiştim.
https://www.youtube.com/watch?v=Ce6nDg8NTJk
sürekli olarak "futboldan ne aldıysam geri futbola ve gençlere yatırıyorum. bu proje benim her şeyim. varımı-yoğumu buraya aktarıyorum" demişti.
şimdiyse "burada futbolun içine çok fazla siyaset giriyor ve çok fazla tuzak kuruluyor. burada futbol yok. yaptığım en güzel şey çocuklara yatırım yapmak oldu.bütün emeklerimi bu çocuklar için harcadım." demiş ve yalnız kaldığını belirterek görevinden ayrılacağını açıklamış.
ne acıdır ki elinizde hagi gibi bir futbol ilahı, bir futbol dahisi var, adam her şeyiyle doğup büyüdüğü topraklara yatırımlar yapmış, takım kurup şampiyon yapmış o bölgenin çocuklarından ağırlıklı olmak üzere ve bu adamı bezdiriyorlar. akıl almaz bir şey diyeceğim; türkiye gibi daha da beter bir ülkede yaşıyorum.
umarım siyasetin karışamadığı, kafasındakileri daha özgürce yapabileceği bir ülke ve projeye kavuşur ve hak ettiği yerlere çabucak ulaşır. çünkü gheorghe hagi ne zaman mutlu; biz o zaman mutlu.
iyi doğdun commandante.
not: "türkiye'ye gelsin" diyen arkadaşlara tekrar hatırlatayım; adamın en çok bezdiği şeylerden biri "futbola çok fazla siyaset karışması". şimdi tekrar düşünürseniz sevinirim. eskiden ben de gelmesini çok isteyenlerdendim ama gheorghe hagi gibi bir değer, arkasında o'nu ne pahasına olursa olsun koruyacak ünal aysal gibi yöneticiler olursa ancak gelmeli. yoksa gerek passat medyasından çok çabuk etkilenen balık hafızalı ve sabırsız taraftar profili olsun gerekse bizzat siyasetin yükselttiği ve geçmişte kendisi hakkında dahi ileri geri konuşabilme terbiyesizliğine haiz abdürrahim albayrak gibi lüzumsuz ve karanlık tipler olsun adamı iki günde bezdirir, değil arkasında durmak; medyanın önüne dahi atmaktan çekinmezler.