• 389
    mağlubiyetin kendi adıma tek can sıkan tarafı, taraftarın daha 20. haftadan şampiyonluk puan hesapları yapacak kıvamda konsantrasyonu varken, oyuncuların bunu paylaşmadığını görmek oldu. bunun dışında oynanan oyun çok karamsar bir tablo yaratmıyor, rakibimiz cidden iyi bir takım. bu arada şunu da belirtmekte fayda var, 3 rakibimiz puan kaybetmişken fırsat tepmişiz gibi görünüyor, kazansak liderdik tabi ki fakat bence fırsatı tepen rakiplerimiz oldu. böyle zor bir deplasmanda, fernando da eksikken, bunu değerlendirmeleri gereken onlardı. maçtan önce de çoğumuz, önümüzdeki 6 maç içinde (kadıköye kadar) en zor maçımızın bu olduğunu söylüyorduk.

    takımın bu yılki problemi bana oyuncu kalitesi olarak değil de (en azından ilk 11 olarak), oyuncu karakteri gibi geliyor en başından beri. bu adamlardan sahada daha profosyonel, daha duygusuz bir duruş bekliyordum şahsen. lakin bütün gergin atmosferlerde pıstılar, golü yedikten sonra çocuk gibi küstüler, oyundan düştüler. tudor da buna çanak tutan bir hocaydı, zira kendisi de baş edemiyordu stresle. fatih terim bu iş için biçilmiş kaftan ve şahsi beklentim, bu oyuncu grubunu bu bakımdan adam etmesi. malesef bugün de maça panikle başlamamız, saçma sapan silsilerle golü yememiz ve akabinde 10 dakika sivasspor'dan baskı yememizle, tudor günlerinden bir esinti sunuldu. büyük ithimal tudor olsa maç rahat şekilde 3-0'a gelirdi diye düşünüyorum. terim etkisiyle bir tık da olsa direnç gördük, ama fırat aydınusun devreye girmesiyle yeterli olmadı.

    yine de önümüzdeki maçlar için ders niteliğinde oldu. hocanın da oyuncuları tanıması için böyle bir mağlubiyet gerekliydi belki. teşhisi çabucak yapacaktır, güveniyorum. özellikle tolga-donk ikilisi bir araya gelmemeli, mariano ve gomis'in de kulağı çekilmeli. kendi adıma, tudor zamanında göremediğimiz 'mağlubiyete direnç gösterme' etkisi bakımından pozitif bir görüntü oldu.
App Store'dan indirin Google Play'den alın