38
her geçen gün gördüğümüz yeni meselelerden ötürü iyi ki içinde değilim dediğim camiadır.
bir süre önce o kadar sataşmaya, konuşmaya rağmen sonrasında m. a. a. ile a.y.'nin el sıkışarak sponsorluk anlaşması yaptığına şahit olduk.
akabinde, camianın mevcut yönetime muhalif kesiminin kurtarıcı olarak gördüğü ali koç efendinin a.y.'ye yaranmak için nasıl konuştuğunu ve sızlandığını gördük. (düşünün bizim başkan dursun iken muhalif bir adayın, örneğin aysal'ın, cengiz'in, tüm muhalifler kendisinden medet umarken dursun'a yanladığını... kahırdan ne yapacağımızı bilemezdik ama genel kurul gerekli dersi demokrasi yoluyla verirdi) demem o ki, fb camiası tuhaf bir sarmalın içinde. a. y. istediği sürece kendisi başkan olacaktır. muhaliflerin en öne çıkan olan başkan adayı ali koç bile ben aslında başkanımı çok severim deyip ağlamaklı oluyor. böyle tuhaf bir halleri var. bu böyle, böyledir ama ben başkanımı çok severim, hep arkasında durdum şeklinde cümleler dökülür ağızlardan. kendilerinin 3 temmuz olarak adlandırdığı, bizim ise bastıra bastıra şike süreci dediğimiz ve diyeceğimiz süreçte duruşu yamuk olan ali koç'a bel bağlamaları zaten başlı başına camianın genel duruşunu göstermektedir. gerçeklerin farkında olmasına rağmen başkanının arkasında duran ali koç'tan söz ediyoruz. 58. madde değişmezse türk futbolu batacaktı değil mi ali? içinde bulundukları bu durum aslında kendilerine her yerde olumsuz dönmektedir. örneğin futbol takımı berbat yönetilmektedir. takımı emanet ettikleri aykut kocaman denilen adamın teknik direktörlüğü beğenildiği için değil, zor koşullarda durumu idare etmesi için getirildiğini düşünüyorum. ne de olsa fb kulüp başkanı aziz yıldırım, şike sürecinde ceza evine girdiğinde takımı, ortamı, medyayı her yeri aykut idare etmişti... o sıra başlarında x bir hoca olsa darmadağın olurlardı. şu anda da kulüp maddi olarak çok kötü ve transfer yapamıyor durumda iken durumu aykut idare ediyor. yoksa elin advocaat'ı niye uğraşsın senin garip emellerin ve bitik kulübünle? idare ediyor derken de yanlış anlaşılmasın zamana oynuyor. takımın hali, kestiği oyuncular, oynattığı leş futbol ortada. saçma sapan ve ağlamaklı demeçlerle aklınca psikolojik bir savaş veriyor. bana kalsa savaş falan da vermiyor, hem kendini hem kulübü rezil ediyor.
nitekim içinde bulundukları rezil ortam sebebiyle bir arpa boyu yol alamamakla beraber sürekli geriye gitmektedirler. gidedursunlar. bizden ırak olsunlar. iyi ki galatasaray'lıyım.
bir süre önce o kadar sataşmaya, konuşmaya rağmen sonrasında m. a. a. ile a.y.'nin el sıkışarak sponsorluk anlaşması yaptığına şahit olduk.
akabinde, camianın mevcut yönetime muhalif kesiminin kurtarıcı olarak gördüğü ali koç efendinin a.y.'ye yaranmak için nasıl konuştuğunu ve sızlandığını gördük. (düşünün bizim başkan dursun iken muhalif bir adayın, örneğin aysal'ın, cengiz'in, tüm muhalifler kendisinden medet umarken dursun'a yanladığını... kahırdan ne yapacağımızı bilemezdik ama genel kurul gerekli dersi demokrasi yoluyla verirdi) demem o ki, fb camiası tuhaf bir sarmalın içinde. a. y. istediği sürece kendisi başkan olacaktır. muhaliflerin en öne çıkan olan başkan adayı ali koç bile ben aslında başkanımı çok severim deyip ağlamaklı oluyor. böyle tuhaf bir halleri var. bu böyle, böyledir ama ben başkanımı çok severim, hep arkasında durdum şeklinde cümleler dökülür ağızlardan. kendilerinin 3 temmuz olarak adlandırdığı, bizim ise bastıra bastıra şike süreci dediğimiz ve diyeceğimiz süreçte duruşu yamuk olan ali koç'a bel bağlamaları zaten başlı başına camianın genel duruşunu göstermektedir. gerçeklerin farkında olmasına rağmen başkanının arkasında duran ali koç'tan söz ediyoruz. 58. madde değişmezse türk futbolu batacaktı değil mi ali? içinde bulundukları bu durum aslında kendilerine her yerde olumsuz dönmektedir. örneğin futbol takımı berbat yönetilmektedir. takımı emanet ettikleri aykut kocaman denilen adamın teknik direktörlüğü beğenildiği için değil, zor koşullarda durumu idare etmesi için getirildiğini düşünüyorum. ne de olsa fb kulüp başkanı aziz yıldırım, şike sürecinde ceza evine girdiğinde takımı, ortamı, medyayı her yeri aykut idare etmişti... o sıra başlarında x bir hoca olsa darmadağın olurlardı. şu anda da kulüp maddi olarak çok kötü ve transfer yapamıyor durumda iken durumu aykut idare ediyor. yoksa elin advocaat'ı niye uğraşsın senin garip emellerin ve bitik kulübünle? idare ediyor derken de yanlış anlaşılmasın zamana oynuyor. takımın hali, kestiği oyuncular, oynattığı leş futbol ortada. saçma sapan ve ağlamaklı demeçlerle aklınca psikolojik bir savaş veriyor. bana kalsa savaş falan da vermiyor, hem kendini hem kulübü rezil ediyor.
nitekim içinde bulundukları rezil ortam sebebiyle bir arpa boyu yol alamamakla beraber sürekli geriye gitmektedirler. gidedursunlar. bizden ırak olsunlar. iyi ki galatasaray'lıyım.