14
fm 2007'de galatasaray ile oynarken, şampiyonlar ligi grubumun son maçı gelip çatmıştır. grup o kadar karışık bir hal almıştır ki, 4. sıradaki takımın liderle arasında 2 puan fark var dolayısıyla her şey olabilir. ben grupta averajla 2. sırada, liderin 1 puan gerisindeyim. son maçta ali sami yen'de rakip lider sevilla'dır. dakikalar 90+ ları gösterirken, tek kale oynayıp, rakibe şut çektirmediğim maçta 0-0 lık eşitliği bozamamışımdır. şayet maçlar bu şekilde biterse hiç de hakedilmeyecek bir sonuç olarak 3. sırada bitirilecektir gruplar. artık son anlara girilirken, bütün riskler alınmıştır ve artık kadere teslim olunmuştur. derken sevilla aniden gelip golü atmıştır, bendeniz çökmüş bir vaziyette "buraya kadarmış" diye düşünürken, bu gol ofsayt gerekçesiyle iptal edilmiştir. sonra bir umut, kaleci topu "yallah" diyerekten patlamak üzere olan el bombasını atar gibi rakip kalenin önüne kadar atmıştır, bir karambol ve goaaal. kendini kaybeden bir ben, çılgınlar gibi monitörü sarsmaya, 3. olacakken grup lideri olunuşu kutlamaya, hoplayıp zıpalaya başlamıştır.. gecenin bir yarısı ev ahalisi "noluyoruz" demek için odaya kadar gelip olaya şahit olmuştur ayrıca. o günden sonra babam bana mesafeli yaklaşmıştır hep.*