2559
galatasaray tekrar yükselişe geçti. yine o 2011-2015 arası dönemi yaşamak istiyoruz(fatih terim'in ayrılışı hariç de). bununla beraber kulüp gelirleri de yükselişe geçecek. gerek biletlere olan ilgi gerek kampanyalar, gerek sponsorluklar ve en önemlilerden birisi gsstore. mağaza işi galatasaray’ın yıllardır kanayan yarası. nurettin kantarelli dönemi hariç hiçbir zaman düzgün gitmedi. bakın mağazacılık sportif başarı ile paralel giden bir olaydır. kulüp iyiyken satışlar iyi olur. kötüyken de satışlar kötü olur. bu yüzden pazarlama giderleri yüksek olan dünya kulüpleri her sene başarılı olmasa da kendisini belli seviyede tutmaya çalışır. galatasaray her sene şampiyon olacak değil tabi. ama şampiyon olamadığı sezonda başabaş oynamak, derbi kazanmak, avrupa’da taraftarını tatmin edici derecelere ulaşmak zorundadır. böyle olursa kombine de satılır, reklam da alır, forma da sattırır. tam tersi olursa ne bilet satarsın ne forma. üstelik sıkıntıya girersin. hem lig-avrupa gelirin düşer hem pazarlama gelirin düşer. ama başarılıyken hem liglerden gelen para yüksek olur hem pazarlama faaliyetlerinden gelen gelirler yüksek olur.
bugün galatasaray yükselişe geçti. fatih terim ekibi topladı. oyuncular kaliteli. yönetim değişti. şimdi bizden böyle böyle bir ricada bulundular. bunu yerine getirmek boynumuzun borcu. önce iğneyi kendimize batıralım. çuvaldızı da gsstore'a batıracağız. bahane üretmeyelim. kaliteymiş fiyatmış muhabbeti yapmayalım. biliyorum hepimiz bilet konusunda, maç konusunda, gsm konusunda fedakarlıklar yapıyoruz. bir kez de store konusunda fedakarlık yapalım. boykot olduğu zaman en önde ben savundum. şimdi de yellowfriday'i en önde ben savunuyorum. ikisi de günün şartlarına göre en uygun kampanyalardı. eğer desteklemiyorsanız (desteklenmeyecek bir durum da yok ortada. illa 2 liralık boktan tişörte 90 lira ver diyen yok) da bir süre fikrinizi dile getirip insanları caydırmayın. evet fikir söylemek önemlidir de bazen de susma fedakarlığı gösterilmeli. kalite ve fiyat takıntısı olanlar için söylüyorum beymendeki 8 bin liralık defteri ya da 800 liralık ataç kutusunu alın demiyoruz. 8 liraya metin oktay defteri var. hiç mi lazım olmayacak defter sana? 3-5 lira arasında kalem var. hiç mi kullanmayacaksın kalem. ne kadar kötü ya da kalitesiz olabilir ki? hiç mi etrafında kalem hediye edeceğin çoluk çocuk ya da iş arkadaşın yok? atkı-şapka konusuna geliyorum. evimde 5-6 sene öncesinden kalma 3 atkı 2 bere var. birer tane daha alacağım. kaliteli ürün arıyorsan al sana kalite. kesinlikle çok kaliteli ben kefilim. telefon kapağı mesela. hiç mi kullanmıyorsun? iphone x'ini kapaksız kullanacak kadar zenginsen bir tane ürünün cebine ne zararı olur? soğuktan korunmak için boyunluk mu arıyorsun? kralı var burada. yatağın çarşafsız, nevresimsiz mi? gel buradan al işte. arabana beyzbol sopası mı bakıyorsun? gel gsstore'dan al. sigara içiyorsan çakmak al. tespih çekiyorsan tespih de var. çay, kahve içmiyor musun? kupa al bir tane onda iç artık. anahtarlık da var, rozet de var, eldiven de var. sen kullanmayacaksan hiç mi kullanacak, hediye edeceğin birisi yok etrafında. madem bu kampanya medyada duyuldu haber yapıldı o zaman gidip bir kalem bir silgi de olsa alacağız kardeşim. ellerini ovuşturarak neyi bekliyorlar biliyor musun? cironun düşük kalmasını bekliyorlar. pazartesi günü gazeteler nasıl çıkacak biliyor musun? galatasaray'da bölünme, galatasaray'da felaket, kasa tam takır, iflasın eşiğinde, taraftar umutsuz, taraftar yönetimi tınlamadı, gomis para istiyor... fenerium x tarihinde yaptığı çağrıyla y milyon lira ciro yaptı. gsstore ise bunun ancak yarısı kadar ciro yaptı. beşiktaş feda kampanyası ile y tutarda ciroya ulaşırken galatasaray'ın kampanyası pek işe yaramadı ve y/4'te kaldı diye haberler okumak istiyor musunuz? zaten manipüle edecek yer arıyorlar. ellerimizle vermeyelim. ayrıca siz feda ile dalga geçiyordunuz diye laf sokmaya çalışan bejake zihniyetine cevabınızı yapıştırın. feda zamanı kendi başkan ve yönetim kurulu biz fakiriz, fukarayız, menemene ihtiyacımız var diyordu. o fakir edebiyatı bir iki sezon boyunca tüm taraftara ve hocalara bile bulaştırıldı. oysaki biz fakir edebiyatı yapmıyoruz. bir kampanya başlatıyoruz. kimse çıkıp fakiriz fukarayız garibanız demiyor.
şimdi gelelim gsstore’a. mağaza a’dan z’ye kalitesiz. bakın bu kadar yüksek gelir kapısı olan bir yer bu kadar hor kullanılamaz. taraftarı müşteri yerine ‘fazlasıyla’ koyarsanız o müşteri yeri geldiğinde sizi x, y, z markasından ayırmaz. kafası atarsa asla uğramaz. taraftar nasılsa gelip tıpış tıpış alışveriş yapacak diye kendine güvenme. madem taraftarlıktan yarı müşteriliğe geçtik o zaman siz de takımlıktan yarı işletmeciliğe geçtiniz. bu yüzden iyi hizmet vermek zorundasınız. kulüp için de store geliri ne kadar artarsa, karlılık ne kadar artarsa o kadar iyidir. bakın gsstore'a artık bir çeki düzen vermenin zamanı geldi. gerek işletmenin yönetimi gerek ürün çeşitliliği ve kalitesi meşhur bir tekstil markası kadar olmak zorunda. bu kadar baştan savma olamaz, olmamalı. artık şu bizim emmioğlu da mezun oldu store'da iş ayarlayalım zihniyetini bırakın. şu nerede kalmıştık rezilliğini görün. belki dünya tekstil sektöründe dip noktasıdır. x, y, z firmaları nasıl ürün hazırlıyorsa siz de öyle hazırlayın. profesyonel olun biraz. fiyat politikasını düzeltin. 1 liralık beyaz tişörte 1 liralık baskı yapıp 89 liraya satmayın artık. artık profesyonelleşin. x, y, z markaları gibi olun. stoğunuzu da adam gibi takip edin, tedarik zincirinizi de adam gibi yönetin, pazarlama faaliyetlerinizi(ürün ve fiyat yönetimi en önemlisi) de doğru düzgün yapın. yıllar önce ankara'nın göbeğindeki mağazada zamanında 'e' harfi bulamadığım için forma arkasına yazı yazdıramadım. bu nedir aga? artık böyle basit skandallar olmasın. illa göbekte kocaman gs amblemi ile gezmek zorunda değiliz. hiçbir şekilde amblem ya da renk olmayacak, iş yerinde giyilebilecek gömlek, kravat, ceket ya da tişört gibi şeyler yapın. basmayın logo. üretin adam gibi giyilecek ürünler. illa dışarıya gitmeyelim. her şeyimizi buradan alalım. size sinirlenen, küsen taraftar bak adım atmıyor artık. göz göre göre bu kadar müşteri kaybedilmez. yahu 2002'de açıldı. 16 sene geçti. hiç mi ilerleme olmaz arkadaş. gsstore ile yaşıt olanlar neler yaptı neler :)
dipnot: kar marjı yüksek olan ürünler store ürünleridir. amaç yardımsa nike markasına şimdilik fazla bulaşmayın.
#yellowfriday
dipnot 2: ankara nata vega avm’de bir şube açın. hem haftasonu iğne atsan yere düşmüyor aşırı bir kalabalık var hem de lokasyon bakımından store olan avmlerden çok uzakta.
bugün galatasaray yükselişe geçti. fatih terim ekibi topladı. oyuncular kaliteli. yönetim değişti. şimdi bizden böyle böyle bir ricada bulundular. bunu yerine getirmek boynumuzun borcu. önce iğneyi kendimize batıralım. çuvaldızı da gsstore'a batıracağız. bahane üretmeyelim. kaliteymiş fiyatmış muhabbeti yapmayalım. biliyorum hepimiz bilet konusunda, maç konusunda, gsm konusunda fedakarlıklar yapıyoruz. bir kez de store konusunda fedakarlık yapalım. boykot olduğu zaman en önde ben savundum. şimdi de yellowfriday'i en önde ben savunuyorum. ikisi de günün şartlarına göre en uygun kampanyalardı. eğer desteklemiyorsanız (desteklenmeyecek bir durum da yok ortada. illa 2 liralık boktan tişörte 90 lira ver diyen yok) da bir süre fikrinizi dile getirip insanları caydırmayın. evet fikir söylemek önemlidir de bazen de susma fedakarlığı gösterilmeli. kalite ve fiyat takıntısı olanlar için söylüyorum beymendeki 8 bin liralık defteri ya da 800 liralık ataç kutusunu alın demiyoruz. 8 liraya metin oktay defteri var. hiç mi lazım olmayacak defter sana? 3-5 lira arasında kalem var. hiç mi kullanmayacaksın kalem. ne kadar kötü ya da kalitesiz olabilir ki? hiç mi etrafında kalem hediye edeceğin çoluk çocuk ya da iş arkadaşın yok? atkı-şapka konusuna geliyorum. evimde 5-6 sene öncesinden kalma 3 atkı 2 bere var. birer tane daha alacağım. kaliteli ürün arıyorsan al sana kalite. kesinlikle çok kaliteli ben kefilim. telefon kapağı mesela. hiç mi kullanmıyorsun? iphone x'ini kapaksız kullanacak kadar zenginsen bir tane ürünün cebine ne zararı olur? soğuktan korunmak için boyunluk mu arıyorsun? kralı var burada. yatağın çarşafsız, nevresimsiz mi? gel buradan al işte. arabana beyzbol sopası mı bakıyorsun? gel gsstore'dan al. sigara içiyorsan çakmak al. tespih çekiyorsan tespih de var. çay, kahve içmiyor musun? kupa al bir tane onda iç artık. anahtarlık da var, rozet de var, eldiven de var. sen kullanmayacaksan hiç mi kullanacak, hediye edeceğin birisi yok etrafında. madem bu kampanya medyada duyuldu haber yapıldı o zaman gidip bir kalem bir silgi de olsa alacağız kardeşim. ellerini ovuşturarak neyi bekliyorlar biliyor musun? cironun düşük kalmasını bekliyorlar. pazartesi günü gazeteler nasıl çıkacak biliyor musun? galatasaray'da bölünme, galatasaray'da felaket, kasa tam takır, iflasın eşiğinde, taraftar umutsuz, taraftar yönetimi tınlamadı, gomis para istiyor... fenerium x tarihinde yaptığı çağrıyla y milyon lira ciro yaptı. gsstore ise bunun ancak yarısı kadar ciro yaptı. beşiktaş feda kampanyası ile y tutarda ciroya ulaşırken galatasaray'ın kampanyası pek işe yaramadı ve y/4'te kaldı diye haberler okumak istiyor musunuz? zaten manipüle edecek yer arıyorlar. ellerimizle vermeyelim. ayrıca siz feda ile dalga geçiyordunuz diye laf sokmaya çalışan bejake zihniyetine cevabınızı yapıştırın. feda zamanı kendi başkan ve yönetim kurulu biz fakiriz, fukarayız, menemene ihtiyacımız var diyordu. o fakir edebiyatı bir iki sezon boyunca tüm taraftara ve hocalara bile bulaştırıldı. oysaki biz fakir edebiyatı yapmıyoruz. bir kampanya başlatıyoruz. kimse çıkıp fakiriz fukarayız garibanız demiyor.
şimdi gelelim gsstore’a. mağaza a’dan z’ye kalitesiz. bakın bu kadar yüksek gelir kapısı olan bir yer bu kadar hor kullanılamaz. taraftarı müşteri yerine ‘fazlasıyla’ koyarsanız o müşteri yeri geldiğinde sizi x, y, z markasından ayırmaz. kafası atarsa asla uğramaz. taraftar nasılsa gelip tıpış tıpış alışveriş yapacak diye kendine güvenme. madem taraftarlıktan yarı müşteriliğe geçtik o zaman siz de takımlıktan yarı işletmeciliğe geçtiniz. bu yüzden iyi hizmet vermek zorundasınız. kulüp için de store geliri ne kadar artarsa, karlılık ne kadar artarsa o kadar iyidir. bakın gsstore'a artık bir çeki düzen vermenin zamanı geldi. gerek işletmenin yönetimi gerek ürün çeşitliliği ve kalitesi meşhur bir tekstil markası kadar olmak zorunda. bu kadar baştan savma olamaz, olmamalı. artık şu bizim emmioğlu da mezun oldu store'da iş ayarlayalım zihniyetini bırakın. şu nerede kalmıştık rezilliğini görün. belki dünya tekstil sektöründe dip noktasıdır. x, y, z firmaları nasıl ürün hazırlıyorsa siz de öyle hazırlayın. profesyonel olun biraz. fiyat politikasını düzeltin. 1 liralık beyaz tişörte 1 liralık baskı yapıp 89 liraya satmayın artık. artık profesyonelleşin. x, y, z markaları gibi olun. stoğunuzu da adam gibi takip edin, tedarik zincirinizi de adam gibi yönetin, pazarlama faaliyetlerinizi(ürün ve fiyat yönetimi en önemlisi) de doğru düzgün yapın. yıllar önce ankara'nın göbeğindeki mağazada zamanında 'e' harfi bulamadığım için forma arkasına yazı yazdıramadım. bu nedir aga? artık böyle basit skandallar olmasın. illa göbekte kocaman gs amblemi ile gezmek zorunda değiliz. hiçbir şekilde amblem ya da renk olmayacak, iş yerinde giyilebilecek gömlek, kravat, ceket ya da tişört gibi şeyler yapın. basmayın logo. üretin adam gibi giyilecek ürünler. illa dışarıya gitmeyelim. her şeyimizi buradan alalım. size sinirlenen, küsen taraftar bak adım atmıyor artık. göz göre göre bu kadar müşteri kaybedilmez. yahu 2002'de açıldı. 16 sene geçti. hiç mi ilerleme olmaz arkadaş. gsstore ile yaşıt olanlar neler yaptı neler :)
dipnot: kar marjı yüksek olan ürünler store ürünleridir. amaç yardımsa nike markasına şimdilik fazla bulaşmayın.
#yellowfriday
dipnot 2: ankara nata vega avm’de bir şube açın. hem haftasonu iğne atsan yere düşmüyor aşırı bir kalabalık var hem de lokasyon bakımından store olan avmlerden çok uzakta.