1687
türkiye'nin en manyak hakemi. uzun zamandır konduramıyordum ama bugün emin oldum, adam gerçek bir troll.
kim hakeme çok oynarsa cüneyt çakır onun aleyhine çalışır. sürekli yere yatıp faul beklersen cüneyt sana yapılan nizami faulü bile çalmaz. sürekli faul yapıp sert oynarsan yaptığın nizami harekete de faul çalar. sürekli itiraz edene hemen sarı kartı verir ama asla ikinci sarıyı çıkarıp oyundan atmaz. çünkü ona yapılan itiraz ve yakarışları dinleyip keyif alır, bu yakarışlar sayesinde kendini güçlü hisseder. hiçbir kararında standardı yoktur, aynı maç içinde çok kolay fauller çalıp çok sert pozisyonlarda devam kararı verir. sürekli şaşırtır.
hakem cüneyt çakır'sa en nizami faulde bile yere kolayca düşemezsin, çünkü cüneyt gıcığına devam ettirir. "lan hakem sert oyuna müsaade ediyor" deyip sert giremezsin, çünkü bu defa da faulü çalar ve buz gibi soğuk bir tavırla gözünün içine bakarak itiraz etmeni bekler. çünkü futbolcuların çaresiz itirazlarını gördükçe keyfe gelir. uzun lafın kısası iki takımla da kedinin fareyle oynadığı gibi oynar. önce öldürür, sonra güldürür, sonra tekrar öldürür. maçı da piç eder bırakır, yönettiği 10 maçın 6'sında kararlarıyla maçın önüne geçer.
bence bu adamın troll olmasının çok basit bir sebebi var. her troll gibi gerçek hayatta yaşayamadığı ego tatminini güçlü olduğu ortamda yaşamaya çalışıyor. adamın tipi ortada, kısa boylu, zayıf, saçları dökülmüş bir adam. aldığı para en dandik anadolu takımı oyuncusu seviyesinde. yıllardır süper lig'de hakem olması sebebiyle yediği küfür ve hakaretin haddi hesabı yok, sokakta bile rahat yürüyemiyor.
işte cüneyt yeşil sahaya adımını attığı zaman bütün bunlardan kendince intikam alıyor. futbolcusunu da, taraftarını da, yöneticisini de cezalandırıyor. mete kalkavan veya fırat aydınus gibi "şu takımlı, bu takımlı" değil, bütün takımları eşit biçimde ve sırayla doğruyor. son derece kariyerli bir hakem olduğu için hiçbir camianın ona düdük astıramayacağını da biliyor, bu yüzden her takımla ayrı ayrı eğleniyor. hiç kimseden korkusu da yok.
galatasaraylılara göre galatasaray düşmanı, fenerlilere göre fener düşmanı, beşiktaşlılara göre beşiktaş düşmanı, trabzonsporlulara göre trabzon düşmanı... işin tuhafı bunların hepsi de doğru. adam yıllardır her takımı döne döne doğrayarak eğleniyor. gariban taraftarlar da "cüneyt çakır fenerli mi galatasaraylı mı" diye tartışıyor. cüneyt bu tartışmaları duydukça daha da çok eğleniyor.
allah düşmanımı bile bu adamın eline düşürmesin. çünkü türkiye'nin en büyük trollü yeşil sahalarda maç yönetiyor ve kimse bunun farkında değil.
kim hakeme çok oynarsa cüneyt çakır onun aleyhine çalışır. sürekli yere yatıp faul beklersen cüneyt sana yapılan nizami faulü bile çalmaz. sürekli faul yapıp sert oynarsan yaptığın nizami harekete de faul çalar. sürekli itiraz edene hemen sarı kartı verir ama asla ikinci sarıyı çıkarıp oyundan atmaz. çünkü ona yapılan itiraz ve yakarışları dinleyip keyif alır, bu yakarışlar sayesinde kendini güçlü hisseder. hiçbir kararında standardı yoktur, aynı maç içinde çok kolay fauller çalıp çok sert pozisyonlarda devam kararı verir. sürekli şaşırtır.
hakem cüneyt çakır'sa en nizami faulde bile yere kolayca düşemezsin, çünkü cüneyt gıcığına devam ettirir. "lan hakem sert oyuna müsaade ediyor" deyip sert giremezsin, çünkü bu defa da faulü çalar ve buz gibi soğuk bir tavırla gözünün içine bakarak itiraz etmeni bekler. çünkü futbolcuların çaresiz itirazlarını gördükçe keyfe gelir. uzun lafın kısası iki takımla da kedinin fareyle oynadığı gibi oynar. önce öldürür, sonra güldürür, sonra tekrar öldürür. maçı da piç eder bırakır, yönettiği 10 maçın 6'sında kararlarıyla maçın önüne geçer.
bence bu adamın troll olmasının çok basit bir sebebi var. her troll gibi gerçek hayatta yaşayamadığı ego tatminini güçlü olduğu ortamda yaşamaya çalışıyor. adamın tipi ortada, kısa boylu, zayıf, saçları dökülmüş bir adam. aldığı para en dandik anadolu takımı oyuncusu seviyesinde. yıllardır süper lig'de hakem olması sebebiyle yediği küfür ve hakaretin haddi hesabı yok, sokakta bile rahat yürüyemiyor.
işte cüneyt yeşil sahaya adımını attığı zaman bütün bunlardan kendince intikam alıyor. futbolcusunu da, taraftarını da, yöneticisini de cezalandırıyor. mete kalkavan veya fırat aydınus gibi "şu takımlı, bu takımlı" değil, bütün takımları eşit biçimde ve sırayla doğruyor. son derece kariyerli bir hakem olduğu için hiçbir camianın ona düdük astıramayacağını da biliyor, bu yüzden her takımla ayrı ayrı eğleniyor. hiç kimseden korkusu da yok.
galatasaraylılara göre galatasaray düşmanı, fenerlilere göre fener düşmanı, beşiktaşlılara göre beşiktaş düşmanı, trabzonsporlulara göre trabzon düşmanı... işin tuhafı bunların hepsi de doğru. adam yıllardır her takımı döne döne doğrayarak eğleniyor. gariban taraftarlar da "cüneyt çakır fenerli mi galatasaraylı mı" diye tartışıyor. cüneyt bu tartışmaları duydukça daha da çok eğleniyor.
allah düşmanımı bile bu adamın eline düşürmesin. çünkü türkiye'nin en büyük trollü yeşil sahalarda maç yönetiyor ve kimse bunun farkında değil.
