4
başakcity taraftarlarınca, arda turan'ı havaalanında karşılarken, arda için yapılmış tezahürat.
zamanında istanbul'da okuyan, ibbsk futbol takımı taraftarı üyesi arkadaşım ile aramızda, başakcity'nin muhabbeti geçmişti. tabi o zamanlar başakcity değildi, ibbsk'ydi ismi takımın. bizim arkadaşa '' senin ne işin var olum olimpiyat stadında, zevk bile almazsın. herhalden; tek taraftarı da sensindir. stad o kadar büyük, sen de o kadar küçüksün ki, maçlarda tv'de bile görünmüyorsun*'' dedim. tabi o zamanlar ibbsk olimpiyatta oynuyordu maçlarını. kendisi bana ''yok lan, bizim üniversitede bir topluluk var. liseden gelen tiplerde var, hafta sonu canımız sıkılıyor. hem elimize para sayıyorlar, hem beleş maç izliyoruz. asıl eğlencesi; canımız sıkılınca iyi başşak geçiyoruz'' demişti. toplulukta kız arkadaşların olduğundan, arada börek getirdiklerinden, hatta statta piknik falan yaptıklarından bahsetmişti.
başakcity'nin taraftar profili aşağı yukarı bu. arada belediye işçilerini, semtte oturan futbol hastalarını ve stad görevlilerini saymazsak; maçlara sadece gazeteciler eşlik edecek neredeyse. durum böyleyken, o havalimanına arda'yı karşılamaya giden paralı veletlere, parayı sağlayan sponsorlar, neleri söylemeleri gerektiğini de söylemiştir her halden. ve her bahse girerim ki, arda (adams) turan'ın bundan haberi vardır. belki yeni başkanı, arda'nın manevi babası r. tayyip erdoğan'ın damadı, göksel gümüşdağ ile aralarında bu mevzu geçmiştir. geçse de geçmese de; ikinizden birini alın, ötekine vurun bir şey fark etmez. her türlü; iğrençlikte birbiriniz ile yarışırsınız hatta.
gel gelelim bu tezahüratı yapan aptallara; imparator arda turan diye bağırmak adam başı kaç para ulan?
zamanında istanbul'da okuyan, ibbsk futbol takımı taraftarı üyesi arkadaşım ile aramızda, başakcity'nin muhabbeti geçmişti. tabi o zamanlar başakcity değildi, ibbsk'ydi ismi takımın. bizim arkadaşa '' senin ne işin var olum olimpiyat stadında, zevk bile almazsın. herhalden; tek taraftarı da sensindir. stad o kadar büyük, sen de o kadar küçüksün ki, maçlarda tv'de bile görünmüyorsun*'' dedim. tabi o zamanlar ibbsk olimpiyatta oynuyordu maçlarını. kendisi bana ''yok lan, bizim üniversitede bir topluluk var. liseden gelen tiplerde var, hafta sonu canımız sıkılıyor. hem elimize para sayıyorlar, hem beleş maç izliyoruz. asıl eğlencesi; canımız sıkılınca iyi başşak geçiyoruz'' demişti. toplulukta kız arkadaşların olduğundan, arada börek getirdiklerinden, hatta statta piknik falan yaptıklarından bahsetmişti.
başakcity'nin taraftar profili aşağı yukarı bu. arada belediye işçilerini, semtte oturan futbol hastalarını ve stad görevlilerini saymazsak; maçlara sadece gazeteciler eşlik edecek neredeyse. durum böyleyken, o havalimanına arda'yı karşılamaya giden paralı veletlere, parayı sağlayan sponsorlar, neleri söylemeleri gerektiğini de söylemiştir her halden. ve her bahse girerim ki, arda (adams) turan'ın bundan haberi vardır. belki yeni başkanı, arda'nın manevi babası r. tayyip erdoğan'ın damadı, göksel gümüşdağ ile aralarında bu mevzu geçmiştir. geçse de geçmese de; ikinizden birini alın, ötekine vurun bir şey fark etmez. her türlü; iğrençlikte birbiriniz ile yarışırsınız hatta.
gel gelelim bu tezahüratı yapan aptallara; imparator arda turan diye bağırmak adam başı kaç para ulan?