resim
Ünal Aysal
Görev:Başkan
Takım:-
Yaş:83
Uyruk:Türkiye
  • 9040
    gerçekten gönülden desteklediğim son başkan ve başkanlık koltuğuna yakıştırdığım hepi topu 3 - 5 kulüp üyesinden birisi, belçika lordu ve mikanos matkabı. *

    şimdi, her dönemde kabul ettim bu adamın da hataları olduğunu öncelikle bunu söyleyelim. evet eğer bir taraflaşma varsa "aysalcı"yım, bundan gocunacak değilim. kara kaşı kara gözü yüzünden değil tabii ki, vizyonu galatasaray'ın kendi vizyonuna en uygun olan isim olduğu için ben aysalcıyım.

    kendisi 9 ocak 2018 tarihinde trt spor kanalına konuk olmuş ve konuşmuştur. trt'nin haber metni linki: http://www.trtspor.com.tr/...klamalar-152301.html

    bazı açıklamalarından parçalar alıp bu programda konuşurken yaptığı yanlışları da konuşalım; cümle cümle alacağım kritik yerleri başlık gibi.

    "seçim kararının alınış şekli, zamanlaması doğru değil."

    hepimizin söylediği şeyi söylüyor aslında ünal aysal. zamanlama yanlış, mayıs'ta seçim varken böyle bir ortamda, devre arasında bir dünya iş yapılması gerekirken takımlar için seçim çok yanlış zamanda. ha şimdi diyeceksiniz ki "kendisi baskın seçim yapmadı mı?" değil mi? yaptı, evet. ama onu da yine tarihi uygun şekilde yaptı, ki bunun en büyük yanlışlarından birisi olduğunu defalarca söyledim.

    "çıktığım kapıdan tekrar içeri girmek aynı suda iki kez yıkanmak gibi olur."

    2. paragrafta yanlış cümle genelde alındığı için bu cümleyi aldım özellikle. aysal başkanlık düşünmüyor, düşünmedi. camia adnan polat'tan sonra başkan olacak kimseyi bulamadı çünkü adnan polat çok büyük bir enkaz bırakmıştı. aysal'ın elini taşın altına koyması için bütün camia seferber oldu ve "gel" dedi. "şartlar öyle gelişti" demesi bundan. doğru, o dönemde şartlar gerçekten de öyle gelişti. ve ben mayıs ayında seçim olsa da olmasa da aysal'ın yine aday olmayacağını düşünüyorum, bir çok sahte duyumcu "aday olacak" yaygarası kopardı dursun özbek'in baskın seçimi öncesinde ama o zamanlarda da demiştim "aday olmayacak" diye ve yine söylüyorum yine aday olmayacak. ha şartları bilemiyoruz, durum değişebilir elbette.

    "baktığım zaman da bir başarı ortada göremiyorum."

    dursun özbek'e destek oldu mu? oldu. son yönetiminde listesinde miydi? listesindeydi. ama aysal'ın ilk listesinin dışındaki tüm listeleri statüko ya da derin galatasaray ya da yüce abiler ne derseniz diyin bunların hazırladığı listelerdi. son listede dursun özbek'in olması da statüko'nun aysal'dan sonraki planını hazırlamasıydı aslında, aysal'la olamadı ama yarsuvat'la oldu. kesinlikle de haklı, baktığımız zaman bir başarı yok. polat döneminde de bir çoğumuz yaşadık bunu, rahmetli canaydın'dan sonra polat'ı isteyen çok kişi vardı ama polat da başarılı olmadı. desteklediğiniz kişinin başarısız olması normal bir durum, kavun değil ki koklayarak seçilsin sonuçta.

    "galatasaray'ı batırmış birisi varsa ben değil, benden öncekiler batırmıştır."

    göreve geliyor, borç 328 milyon dolar. bırakıyor, borç 358 milyon dolar. aradaki 30 milyon dolarlık farkı da o dönemdeki kupalara, başarılara sayarsak son derece normal bile. ki kendisinin projesiydi eğer ki mağazacılık sportif'e devredilseydi 40 milyon dolardan fazla artı görünecekti tabloda, bu da ceza riski dahil bir çok sıkıntıyı ortalıktan kaldıracaktı. yapılmadı, sonuçta ceza alındı. ki 328 milyon dolar zaten batmış bir durum değildir, 358 milyon dolar da batmış bir durum değildir. defalarca söylendi, galatasaray büyük bir gemi. bu seviyede bir kulüpte bu rakamlarla uğraşmak zorundasınız.

    "galatasaray'ın gayrimenkullerinin çok ucuza gittiğini düşünüyorum."

    paragrafın içerisinde kendisinin projesi de var, savunduğumuz proje. yani gyo, gayrimenkul yatırım ortaklığı. yaptırmadılar ve bu olayın üzerine aysal ayrıldı. yani bazılarının söylediği gibi bırakma, kaçma durumu değil. "bunların zihniyetiyle bir şey yapılmaz zaten" tepkisi. ucuza gitmedi diyebilecek var mı? varsa eğer riva'da yapılan satışların tutarları elimde var, hatta (bkz: #2092244) numaralı entry'de yazdım. 30.06.2016'daki emlak konut taahhütü o günkü dolar kurundan $176.030.882 etmekteydi. (dolar = 2,89 tl) entry'yi girdiğim 4 ocak 2017'de $142.103.142 etmiş. (dolar = 3,58 tl) bir sene sonra yani bugünü baz alırsak $135.027.404 ediyor. ilk günden bu yana zarar 41 milyon dolar. komisyon raporunda da riva'da arazilerin bedelinin metrekare başına 2013'ten 2016'ya $89 değer kaybettiği yazmakta. bunları çok konuştuk, çok anlattık ama dinleyen çıkmadı, çıkanlar umursamadı, umursayanlar etkili olamadı.

    gelelim en kritik noktaya. fatih terim.

    şimdi, bizim bu konuyu dinlediğimiz iki açı var, olabilecek iki açı doğal olarak. birincisi ünal aysal'ın gözünden, diğeri fatih terim'in gözünden. terim "ben antremanda kovuldum" diyor, aysal "haberi bodrum'da aldım" diyor. aslında bir açı daha var, ama hiç birimiz orasını düşünmüyoruz bence her iki tarafı da eleştirirken.

    yıldırım demirören

    bu "adam" abdullah avcı'yı gönderdikten sonra başka birisini aradı mı hoca'nın dışında? hayır, haber bile çıkmadı. sadece terim. galatasaray'ın başında olan teknik direktörü almak için yönetimle falan görüşme yaptı mı? bildiğim kadarıyla hayır. görüşmeyi yaptı, elindeki basın kuruluşları sayesinde baskı yaptırdı (geçtiğimiz aylarda şenol güneş'in milli takıma gitmemesini köpek gibi savunan ertem şener baştaydı o zamanlar "terim gelmezse biteriz milli takım olarak" diyenlerden hatta hatırlarsınız) ve aralardaki kör noktaları oynadı. "eleman" tartışmasını kullandı, prim muhabbetini basında tetikletti ve sonunda istediğini aldı. ama sadece ben kendisinin olduğunu düşünmüyorum, o dönemde bunların işine yarayacağı en büyük isim demirören değildi.

    aziz yıldırım

    bu "adam" da ersun yanal'ı getirip 2 sene galatasaray şampiyonluğunu izlemiş ve şike yapmışken, kendisi şampiyon olmadan galatasaray bir kez daha şampiyon olduğunda 4. yıldızı kendisinin 18 şampiyonluğu varken kabullenemedi. abdullah avcı'nın kovulmasından sonra terim'i galatasaray'dan koparmak için seferber olduğundan hiç şüphem yok. çünkü aysal + terim = başarı formülünün tuttuğu göründü, bu formülü bozmak için elinden geleni yapmaya çalıştı ve yaptı. terim ayrılıp mancini gelince de basını ona karşı kışkırttı ve şampiyon olarak o da istediğini almış oldu, sayıları 19'da eşitledi. galatasaray şampiyon olamayınca da basını kullanarak terim'i göndertti diyerek aysal'a saldırttı. genel kurulda da bunlar etkisini bulunca aysal bırakıp gitti. bir nevi 2014'te "sizi değiştireceğiz" dediğini sene bitmeden yapmış oldu.

    ben yine de ikisine de o dönemde yaşananlardan dolayı çok kızıyorum. terim o dönem federasyonu hiç kabul etmeseydi bugün şenol güneş'in yaptığı gibi hiç bir problem olmayacaktı ortada. ya da aysal kulübün en önemli elemanını hiç bir yere göndermeseydi yine bu problemler yaşanmazdı. basın zaten her adımda bastırıyordu, ciddiye almasalardı yine bir şey olmazdı.

    neticede geçti gitti. ancak galatasaray'ın en önemli 5 başkanını sayacak olursak aysal'ı bu listede kesinlikle saymak gerekir. en önemli 5 teknik adamı sayacaksak da terim ya 1. olur ya 2. olur. terim'e ahım vardı, askıya aldık çünkü şu anda birleşmemiz gerek. hatta öyle askıya aldım ki ancak ilk yarıyı lider bitirirsek bozacağıma yemin ettiğim boykotu bozdum kendisinin atkısı için, 7 tane atkı aldım.

    tartışmak yerine birleşmek lazım. gün birlik günüdür. #başkagsyok
App Store'dan indirin Google Play'den alın