74
doğup büyüdüğüm, üniversiteye başlayana kadar yaşadığım şehir. şimdilerde 5-6 ayda bir gezmeye gidiyorum. özlüyorum.
ilginçtir, bu şehirde yaşayanlar sanki başka hiç bir şehir bu kadar düzgün, düzenli, yaşanabilir değilmiş gibi söylemlerde bulunur. marmara ve ege'de yaşayıp ankara'yı sonradan görenler ise burada yaşanır mı tarzı yorumlar yapar. 17 yaşına kadar ankara'da; sonrasında kocaeli-istanbul'da yaşayan, ege'ye ve yurt dışına iş sebebiyle sık seyahat eden birisi olarak şunu yazabilirim. kalabalık (sanayinin yoğun olduğu ya da turistik) yerlerde yaşadıktan sonra ankara sığ geliyor. dingin ve öğrenciler için güzel olduğu fikrine katılırım fakat kalabalık şehirlerde yaşanan tempodan sonra inanılmaz sakin ve durağan gelmektedir. ilkokulum, orta okul ve lisem, dershanemin önünden geçerken duygulanırım hep. daha doğrusu yolumun üzerinde olmasa da görmeye giderim buraları hep. sakarya caddesindeki dershaneme hafta içi akşam etüdüne giderken, bazı barların önünde o akşamki galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçı yayınına istinaden galatasaray bayrakları asılırdı. daha dershaneye girmeden kafa giderdi benim :) 21:45'i bekler derse de odaklanamazdım. rahmetli annemle izlerdik evde maçları o dönem. büyük galatasaray'lıydı.
takımları için düşüncem, öncelikle siyaset takımı olmasın ligde. osmanlıspor'un küme düşmesini ve bir daha çıkamamasını isterim. gençlerbirliği'ni, ümit özat denilen şahıstan kurtulduğu sürece iyi görmek isterim. ne yazık ki taraftarı yok. ankaragücü'nü ise taraftar profilinden ötürü sevmem. sırf tribünleri dolu diye lige gelsinler istemem. türlü tehlikeleri barındıran tribüncüleri olan takımı sempatik göremem ve desteklemem. keşke biraz akıllı olsalar. mesela deplasmana giden biz galatasaray taraftarlarının kafasına pisuvar atmasalar en azından... ya da kız arkadaşımla mecidiyeköy'de bir cafede maç günü otururken deplasmana gelen psikopatları, taş ve sopalarla bize saldırmasalar... bence türkiye cumhuriyeti'nin başkenti, göz bebeğimiz ankara, henüz hak ettiği futbol takımına ve stada sahip değildir. ne taraftarsız gençlerbirliği, ne de potansiyel tehlikeli ve taşkın taraftarlarla dolu ankaragücü. güçlü, hedefi sürekli avrupa kupalarına katılmak olan, siyasetten olmayan birilerinin yöneteceği, tribünleri dolu ama efendi, güzel bir stada sahip takım olmalı... çok şey istemiş olabilirim ama burası angara la :) bebeler.
ilginçtir, bu şehirde yaşayanlar sanki başka hiç bir şehir bu kadar düzgün, düzenli, yaşanabilir değilmiş gibi söylemlerde bulunur. marmara ve ege'de yaşayıp ankara'yı sonradan görenler ise burada yaşanır mı tarzı yorumlar yapar. 17 yaşına kadar ankara'da; sonrasında kocaeli-istanbul'da yaşayan, ege'ye ve yurt dışına iş sebebiyle sık seyahat eden birisi olarak şunu yazabilirim. kalabalık (sanayinin yoğun olduğu ya da turistik) yerlerde yaşadıktan sonra ankara sığ geliyor. dingin ve öğrenciler için güzel olduğu fikrine katılırım fakat kalabalık şehirlerde yaşanan tempodan sonra inanılmaz sakin ve durağan gelmektedir. ilkokulum, orta okul ve lisem, dershanemin önünden geçerken duygulanırım hep. daha doğrusu yolumun üzerinde olmasa da görmeye giderim buraları hep. sakarya caddesindeki dershaneme hafta içi akşam etüdüne giderken, bazı barların önünde o akşamki galatasaray'ın şampiyonlar ligi maçı yayınına istinaden galatasaray bayrakları asılırdı. daha dershaneye girmeden kafa giderdi benim :) 21:45'i bekler derse de odaklanamazdım. rahmetli annemle izlerdik evde maçları o dönem. büyük galatasaray'lıydı.
takımları için düşüncem, öncelikle siyaset takımı olmasın ligde. osmanlıspor'un küme düşmesini ve bir daha çıkamamasını isterim. gençlerbirliği'ni, ümit özat denilen şahıstan kurtulduğu sürece iyi görmek isterim. ne yazık ki taraftarı yok. ankaragücü'nü ise taraftar profilinden ötürü sevmem. sırf tribünleri dolu diye lige gelsinler istemem. türlü tehlikeleri barındıran tribüncüleri olan takımı sempatik göremem ve desteklemem. keşke biraz akıllı olsalar. mesela deplasmana giden biz galatasaray taraftarlarının kafasına pisuvar atmasalar en azından... ya da kız arkadaşımla mecidiyeköy'de bir cafede maç günü otururken deplasmana gelen psikopatları, taş ve sopalarla bize saldırmasalar... bence türkiye cumhuriyeti'nin başkenti, göz bebeğimiz ankara, henüz hak ettiği futbol takımına ve stada sahip değildir. ne taraftarsız gençlerbirliği, ne de potansiyel tehlikeli ve taşkın taraftarlarla dolu ankaragücü. güçlü, hedefi sürekli avrupa kupalarına katılmak olan, siyasetten olmayan birilerinin yöneteceği, tribünleri dolu ama efendi, güzel bir stada sahip takım olmalı... çok şey istemiş olabilirim ama burası angara la :) bebeler.