244
aybars hünalp'dan da nasibini alan hürriyet medya towers'ın spor salonu koordinatörü...
--- alıntı ---
çok sevdiğim gazetecilik mesleğine babadan torpilli başlamıştım. gazeteci-yazar ve şair ayhan hünalp hürriyet'in 1960 dönemlerinden önce siyasi muhabiriydi. o zaman gazetecilerin yaşadığı basınköy'de otururduk. basınköy ilkokulu'na giderken paltomuzun içimizi ısıtmadığı soğuk günlerde, evdeki hürriyet gazetesi'ni alır paltomuzla bedenimiz arasına sarardık. işte hürriyet'in böyle bir sıcaklığı vardı beynimizde.
tercüman'ın genel yayın yönetmenliği'ni yürüten ufuk büyükçelebi'nin dayısı rahmetli celalettin çetin yan komşumuzdu. celalettin çetin amca boyuna dış seyahatlere gider, önemli röportajlar yapar, onun koşturmalarını hürriyet'te görür, gazeteciliğin ne demek olduğunu oğlu barış çetin'le hissederdik. amacımız büyüyünce gazeteci olmaktı. ben gazeteci oldum, kardeşim gibi sevdiğim barış çetin abd'ye gitti. 30 yıldır bu işten ekmek yiyorum. tercüman'da spor yazarlığı yaparken show tv'nin de spor müdürlüğünü yürütüyorum. hürriyet'i bugüne dek meslekte yetişen herkes gibi hep "amiral gemisi" olarak gördük.
mensup olmaktan gurur duyduğum çukurova grubu'nun doğan grubu'yla olan çekişmelerinde de hep hürriyet'i doğan grubu'ndan ayrıymış gibi algıladık, ta ki genel yayın yönetmeni ertuğrul özkök şarkıcı damadı ercan saatçi'yi gazetenin spor koordinatörlüğüne getirene kadar.
yanlış anlaşılmasın burada kızdığım, eleştirdiğim ercan saatçi'nin küfür olayı değil. kamerada galatasaray kulübü'ne söylediği sinkaflı küfür ercan gibi herkesin başına gelebilir. karşı çıktığım nokta gazetecilikten gelmeyen birinin bu işe paraşütle indirilmesi. (gbkz: ben ercan saatçi'nin hürriyet'in spor koordinatörü olduğunu duyduğumda, hürriyet medya towers'ın spor salonunu koordine edecek sandım. )şimdi merak ettiğim bir konu var. hava kuvvetlerinin komutanının damadı otomatik olarak pilot, emniyet genel müdürü'nün damadı otomatik olarak polis, fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım'ın damadı otomatik olarak futbolcu olabilir mi?
ertuğrul bey, grubunuz amiral gemisi hürriyet'i, spor yazarlarının gözünde batırmaya hakkınız olmadığını düşünüyorum. vuslat doğan sabancı yaptığınızı görmemezlikten gelmeyi yeğliyorsa da, mesleğin sahipleri ve türkiye spor yazarları derneği'nin yönetim kurulu üyesi olarak buna tahammülümüz yok. ayrıca futbol federasyonu başkanı mahmut özgener de pazartesi akşamı şarkıcı ercan saatçi ile yediği yemekte serdar güzelaydın aracılığıyla türkiye futbol federasyonu futbol geliştirme merkezi'nin iletişim işlerini almak üzere konuşup konuşmadığını da açıklamalıdır.
ercan saatçi'nin vaktiyle
yazdığı ebabil şarkısının "ebabil bir kuştur, sözünden dönen puşttur" sözleri öyle çok şey anlatıyor ki anlayana.
--- alıntı ---
--- alıntı ---
çok sevdiğim gazetecilik mesleğine babadan torpilli başlamıştım. gazeteci-yazar ve şair ayhan hünalp hürriyet'in 1960 dönemlerinden önce siyasi muhabiriydi. o zaman gazetecilerin yaşadığı basınköy'de otururduk. basınköy ilkokulu'na giderken paltomuzun içimizi ısıtmadığı soğuk günlerde, evdeki hürriyet gazetesi'ni alır paltomuzla bedenimiz arasına sarardık. işte hürriyet'in böyle bir sıcaklığı vardı beynimizde.
tercüman'ın genel yayın yönetmenliği'ni yürüten ufuk büyükçelebi'nin dayısı rahmetli celalettin çetin yan komşumuzdu. celalettin çetin amca boyuna dış seyahatlere gider, önemli röportajlar yapar, onun koşturmalarını hürriyet'te görür, gazeteciliğin ne demek olduğunu oğlu barış çetin'le hissederdik. amacımız büyüyünce gazeteci olmaktı. ben gazeteci oldum, kardeşim gibi sevdiğim barış çetin abd'ye gitti. 30 yıldır bu işten ekmek yiyorum. tercüman'da spor yazarlığı yaparken show tv'nin de spor müdürlüğünü yürütüyorum. hürriyet'i bugüne dek meslekte yetişen herkes gibi hep "amiral gemisi" olarak gördük.
mensup olmaktan gurur duyduğum çukurova grubu'nun doğan grubu'yla olan çekişmelerinde de hep hürriyet'i doğan grubu'ndan ayrıymış gibi algıladık, ta ki genel yayın yönetmeni ertuğrul özkök şarkıcı damadı ercan saatçi'yi gazetenin spor koordinatörlüğüne getirene kadar.
yanlış anlaşılmasın burada kızdığım, eleştirdiğim ercan saatçi'nin küfür olayı değil. kamerada galatasaray kulübü'ne söylediği sinkaflı küfür ercan gibi herkesin başına gelebilir. karşı çıktığım nokta gazetecilikten gelmeyen birinin bu işe paraşütle indirilmesi. (gbkz: ben ercan saatçi'nin hürriyet'in spor koordinatörü olduğunu duyduğumda, hürriyet medya towers'ın spor salonunu koordine edecek sandım. )şimdi merak ettiğim bir konu var. hava kuvvetlerinin komutanının damadı otomatik olarak pilot, emniyet genel müdürü'nün damadı otomatik olarak polis, fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım'ın damadı otomatik olarak futbolcu olabilir mi?
ertuğrul bey, grubunuz amiral gemisi hürriyet'i, spor yazarlarının gözünde batırmaya hakkınız olmadığını düşünüyorum. vuslat doğan sabancı yaptığınızı görmemezlikten gelmeyi yeğliyorsa da, mesleğin sahipleri ve türkiye spor yazarları derneği'nin yönetim kurulu üyesi olarak buna tahammülümüz yok. ayrıca futbol federasyonu başkanı mahmut özgener de pazartesi akşamı şarkıcı ercan saatçi ile yediği yemekte serdar güzelaydın aracılığıyla türkiye futbol federasyonu futbol geliştirme merkezi'nin iletişim işlerini almak üzere konuşup konuşmadığını da açıklamalıdır.
ercan saatçi'nin vaktiyle
yazdığı ebabil şarkısının "ebabil bir kuştur, sözünden dönen puşttur" sözleri öyle çok şey anlatıyor ki anlayana.
--- alıntı ---