1935
selçuk'un "ama bizim futbolcumuz" diye savunulduğu yerde bu kadar gömülmesine anlam veremiyorum. şu ana kadar istenileni verememiştir. ama kim vermiştir? feghouli? fernando? mariano? garry? eh biraz maicon ve gomis. maicon dışında hiçbiri yok büyük maçlarda.
burada "belhanda sorunu"ndan bahsedebilmek için önce takımın gerçek sorunu olan tudor'dan kurtulunması lazım. takımın başına elindeki oyuncuyu doğru kullanmayı bilen, bir hücum planı olan ve bunu takıma çalıştıran bir teknik direktör gelirse ancak o zaman belhanda'yla ilgili yorum yapabiliriz.
ekleme:
bu adamla ilgili en saçma yorum da "art niyetli" yorumu. ya arkadaş bu adam nedne art niyetli olsun? neden yani? bana 1 tane makul açıklama yapabilir misiniz? "kötü oyuncu, takımı kaldıramıyor, büyük takımda oynayamaz, yetersiz" vb. pek çok yorumu anlarım hatta birçoğuna katılırım. ama "art niyetli, vurdumduymaz, umursamaz" dendi mi bende fişekler atıyor. saçmalık çünkü.
art niyet nasıl olur biliyor musunuz? bir futbolcu, sezonun en kritik derbisinde, takımı 1-0 öndeyken, son dakikalarda sırf "ben eski hocamı istiyorum" mızıkçılığıyla sakat ayağına yatıp oyundan çıkarken formasını hocasına atıyorsa, bakın bu art niyettir. bunun üzerine başka bir delile bile ihtiyaç duymazsınız.
ama kötü pas attı diye, asist yapamadı diye, gol atamadı diye, şut çekmiyor diye, hatalı bir kırmızı kart ile oyundan atıldı diye (ki daha önce kırmızı kart görmeliydi), sahada yeterince profesyonel davranmayıp rakibin oyunlarına geldi diye "art niyetli" ilan edilmez bir futbolcu.
burada "belhanda sorunu"ndan bahsedebilmek için önce takımın gerçek sorunu olan tudor'dan kurtulunması lazım. takımın başına elindeki oyuncuyu doğru kullanmayı bilen, bir hücum planı olan ve bunu takıma çalıştıran bir teknik direktör gelirse ancak o zaman belhanda'yla ilgili yorum yapabiliriz.
ekleme:
bu adamla ilgili en saçma yorum da "art niyetli" yorumu. ya arkadaş bu adam nedne art niyetli olsun? neden yani? bana 1 tane makul açıklama yapabilir misiniz? "kötü oyuncu, takımı kaldıramıyor, büyük takımda oynayamaz, yetersiz" vb. pek çok yorumu anlarım hatta birçoğuna katılırım. ama "art niyetli, vurdumduymaz, umursamaz" dendi mi bende fişekler atıyor. saçmalık çünkü.
art niyet nasıl olur biliyor musunuz? bir futbolcu, sezonun en kritik derbisinde, takımı 1-0 öndeyken, son dakikalarda sırf "ben eski hocamı istiyorum" mızıkçılığıyla sakat ayağına yatıp oyundan çıkarken formasını hocasına atıyorsa, bakın bu art niyettir. bunun üzerine başka bir delile bile ihtiyaç duymazsınız.
ama kötü pas attı diye, asist yapamadı diye, gol atamadı diye, şut çekmiyor diye, hatalı bir kırmızı kart ile oyundan atıldı diye (ki daha önce kırmızı kart görmeliydi), sahada yeterince profesyonel davranmayıp rakibin oyunlarına geldi diye "art niyetli" ilan edilmez bir futbolcu.
