427
25 kasım 2017 galatasaray alanyaspor maçında ıslıklanmayı bana göre hak etmeyen vasat sol bekimiz. 2 haftadır yoğunluktan ötürü sözlüğe giremedim, ancak fırsat bulabildim. bu entry genel tarzıma göre biraz agresif olabilir, ama sözlükten hiçbir yazar kardeşime yönelik değildir. taraftarımız arasında son dönemde türeyen beni son derece rahatsız eden genel bir tutuma karşı serzeniş olarak düşünebilirsiniz bu entryi.
şimdi dönelim mevzuya. gördüğü tepkiyi hak etmedi diyorduk. bu hak etmeme mevzusunun iki ayrı noktası var. birincisi genel bir konu. latovlevici geldiğinden beri yanlış bir harekette mi bulundu? benim bildiğim kadarıyla hayır. yüzünde maske varken dahi oynamadı mı? oynadı. çabalamama gibi bir durumu mu var? hayır. bu durumda oyuncu karakter olarak düzgün bir profil sergilerken gördüğü tepki tam anlamıyla saçmalıktır. kendi tuttuğu takımın oyuncusunu sudan ucuz sebeplerle yuhalayan, oyundan çıkmak zorunda bırakan taraftara ben anlam veremiyorum. ekşi sözlükte son yıllarda türeyen sosyal medya taraftarıyla ilgili güzel bir entry gördüm, burada daha önce paylaşan oldu mu bilmiyorum ama yine de paylaşmak istiyorum: https://eksisozluk.com/entry/72392428
ikinci mesele ise performans meselesi. latovlevici'nin galatasaray'ın as sol beki olamayacak bir oyuncu olduğu ortada evet. ama bunu gelirken de bilmiyor muyduk zaten? asamoah'ı almak üzereyken malum sebeplerden ötürü transferin son günü alınmadı mı bu oyuncu? kulübe maliyeti ortada. takımdaki bütün oyuncular yıldız mı olmak zorunda? 25 kişilik bir kadro kurulduğunu unutmamak lazım. sanırım ünal aysal-fatih terim dönemindeki başarılar ve gelen oyunculardan sonra taraftarın önemli bir kesiminde şımarıklık boy gösterdi. şimdi bu yazdıklarım üzerine biri çıkıp diyebilir ki, tamam haklısın ama latovlevici madem yeterli bir oyuncu değil, neden ilk 11 oynuyor? haklı bir soru. burada düşünmemiz gereken iki konu var. lato oynamasa yerine kim oynayacak? martin linnes. linnes'in sol bek performansı lato'nun önünde mi? tartışılır. lato bence 18 kasım 2017 başakşehir galatasaray maçında ilk yarı visca karşısında zorlanmasına rağmen ikinci yarı başakşehiri kendi kalesine gömdüğümüz 20 dakikalık bölümde takımın en iyisiydi. linnes de benim sevdiğim bir oyuncu, ben şahsen linnes'in oynamayı hak ederken çok erken ve kolay bir şekilde takımdan kesildiğini düşünüyorum. hatta bunu daha önceki entrylerimde dile getirdim de. ama linnes'in de yetersiz bir sol bek olduğu ortada. ayrıca linnes sağ ayaklı bir oyuncu, ve bu sebeple sol bek oynadığında çok az sayıda orta açabiliyor (sağ bek oynadığında çok mu iyi orta açıyor derseniz o da hayır maalesef). ancak nedense taraftarımızdaki genel algı linnes'in lato'dan kat kat iyi bir oyuncu olduğu yönünde. iki oyuncunun istatistiklerine bakarsanız iki farklı tip bek olduklarını görebilirsiniz. dolayısıyla hangisinin tercih edileceği konusundaki tercih hocaya aittir. buradan da ikinci konuya geliyoruz. takımı kuran ve latoyu alan kişiler hoca ve yönetim. latoyu oynatan kişi tudor. madem latonun oynamasını istemiyorsun, neden adamı ıslıklıyorsun? hocaya veya yönetime tepki göstersene. bana göre bu da gereksiz ve yanlış olurdu. ama en azından sahada oynayan oyuncuyu bir suçu yokken oyundan çıkacak duruma getirmektense, kararları veren gerçek sorumlulara tepki göstermek daha doğru ve tutarlı bir davranış olur diye düşünüyorum.
şimdi dönelim mevzuya. gördüğü tepkiyi hak etmedi diyorduk. bu hak etmeme mevzusunun iki ayrı noktası var. birincisi genel bir konu. latovlevici geldiğinden beri yanlış bir harekette mi bulundu? benim bildiğim kadarıyla hayır. yüzünde maske varken dahi oynamadı mı? oynadı. çabalamama gibi bir durumu mu var? hayır. bu durumda oyuncu karakter olarak düzgün bir profil sergilerken gördüğü tepki tam anlamıyla saçmalıktır. kendi tuttuğu takımın oyuncusunu sudan ucuz sebeplerle yuhalayan, oyundan çıkmak zorunda bırakan taraftara ben anlam veremiyorum. ekşi sözlükte son yıllarda türeyen sosyal medya taraftarıyla ilgili güzel bir entry gördüm, burada daha önce paylaşan oldu mu bilmiyorum ama yine de paylaşmak istiyorum: https://eksisozluk.com/entry/72392428
ikinci mesele ise performans meselesi. latovlevici'nin galatasaray'ın as sol beki olamayacak bir oyuncu olduğu ortada evet. ama bunu gelirken de bilmiyor muyduk zaten? asamoah'ı almak üzereyken malum sebeplerden ötürü transferin son günü alınmadı mı bu oyuncu? kulübe maliyeti ortada. takımdaki bütün oyuncular yıldız mı olmak zorunda? 25 kişilik bir kadro kurulduğunu unutmamak lazım. sanırım ünal aysal-fatih terim dönemindeki başarılar ve gelen oyunculardan sonra taraftarın önemli bir kesiminde şımarıklık boy gösterdi. şimdi bu yazdıklarım üzerine biri çıkıp diyebilir ki, tamam haklısın ama latovlevici madem yeterli bir oyuncu değil, neden ilk 11 oynuyor? haklı bir soru. burada düşünmemiz gereken iki konu var. lato oynamasa yerine kim oynayacak? martin linnes. linnes'in sol bek performansı lato'nun önünde mi? tartışılır. lato bence 18 kasım 2017 başakşehir galatasaray maçında ilk yarı visca karşısında zorlanmasına rağmen ikinci yarı başakşehiri kendi kalesine gömdüğümüz 20 dakikalık bölümde takımın en iyisiydi. linnes de benim sevdiğim bir oyuncu, ben şahsen linnes'in oynamayı hak ederken çok erken ve kolay bir şekilde takımdan kesildiğini düşünüyorum. hatta bunu daha önceki entrylerimde dile getirdim de. ama linnes'in de yetersiz bir sol bek olduğu ortada. ayrıca linnes sağ ayaklı bir oyuncu, ve bu sebeple sol bek oynadığında çok az sayıda orta açabiliyor (sağ bek oynadığında çok mu iyi orta açıyor derseniz o da hayır maalesef). ancak nedense taraftarımızdaki genel algı linnes'in lato'dan kat kat iyi bir oyuncu olduğu yönünde. iki oyuncunun istatistiklerine bakarsanız iki farklı tip bek olduklarını görebilirsiniz. dolayısıyla hangisinin tercih edileceği konusundaki tercih hocaya aittir. buradan da ikinci konuya geliyoruz. takımı kuran ve latoyu alan kişiler hoca ve yönetim. latoyu oynatan kişi tudor. madem latonun oynamasını istemiyorsun, neden adamı ıslıklıyorsun? hocaya veya yönetime tepki göstersene. bana göre bu da gereksiz ve yanlış olurdu. ama en azından sahada oynayan oyuncuyu bir suçu yokken oyundan çıkacak duruma getirmektense, kararları veren gerçek sorumlulara tepki göstermek daha doğru ve tutarlı bir davranış olur diye düşünüyorum.
