• 72
    bana göre beşiktaş'ın 2 zayıf karnı üzerine oynamamız gereken maç. bir defa karşımızda yavaş ve yaşlı bir takım olacak. özellikle temposu ve hızı nedeniyle rodriguez'in çok önemli bir isim olduğunu düşünüyorum bu maç özelinde. ve hatta feghouli'nin cezası bitmiş, geçen üç haftada eksiklerini kapayıp form tutmuş olsa da sağ kanatta mariano'nun önünde oynayacak isim rodrigues olmalı. çünkü beşiktaş'in orada oynattığı adriano adamların filip lahm'ı. oyun organizasyonunda sol bekte önemli bir opsiyon. oyun organizasyonunu genişletiyor, merkezde kitlenmesini engelliyor ve takımın baskı yemesini zorlaştırıyor. ancak yavaş. üstelik caner'in cezası nedeniyle yedeği yok. rodrigues karşısında arkasında boş alan bırakmamak için hücuma rahat çıkamayacaktır. hücum etkinliği bu şekilde azalacak ayrıca mariano-rodrigues dinamizmi sebebiyle de yorulup temposunu yitirecektir. bu ikili önünde oynayan babel'i de sindirecektir. sezon başından beri mariano - rodrigues'in birlikte oynadığı maçlarda o bölge savunmasında hiç sıkıntı yaşamadık. üstelik süperlig standardında bile ağır beşiktaş defansı için süpriz tehditler de oluşturacağından rakibin oyun boyu mutlaka uzayacaktır. bu da orta sahamızın çok daha rahat top yapması manasına geliyor.

    beşiktaş'ın bir diğer zayıf karnı orta saha organizasyonunun atiba'nın ayağına bakması. ne tolgay, ne oğuzhan, ne de talisca. beşiktaş'ın hem hücumda, hem de defansta orta sahasının yükü atiba'nın üzerinde. atiba'yı pasifize edersek orta sahayı rahatlıkla kazanırız. geçen sezon ilk devre deplasmanda oynadığımız maçta tolga bu işi çok güzel becermişti fizik gücüyle. o nedenle açıkcası ben ilk 11'de en azından orta sahanın göbeğinde belhanda'sız bir takım düşünüyorum. ofansif orta saha olarak ndiaye'yi kullanmalıyız. ndiaye hem uygulayacağı baskı, hem kaptığı toplardaki fizik gücü ve dripling yeteneğiyle atiba'yı ezecektir. tolgay veya oğuzhan ise karşısında bulacağı fernando-tolga ikilisi karşısında sahadan silinip gider. işte böyle bir futbolda bana göre 9,5 numara gibi oynayan talisca da hiç etkili olamaz. çünkü adamın top için mücadele etme huyu yok. ayağına istiyor. orta saha üstünlüğünü aldığımız maçta talisca sadece bekler.

    maça sol bekte linnes'le çıkmalıyız. queresma latovlevici'yi hem oyun anlayışı hem de teknik özellikleriyle çok zor durumlara düşürür. önünde kimin oynayacağı ise işte teknik adamın yeteneği. gökhan gönül'ü çıkarmasın, zaten oyuna katkısı her zaman var, dirençli futbolcu diye 25 kasım 2017 alanyaspor karşılaşması'nda skora katkısı dışında da epey iyi oynamış yasin'i oynatabilir.

    iyiyse, fizik-kondisyon olarak hazır hale geldiyse feghouli'yi oynatabilir. zaten bu oyuncu yetenekleri itibarıyla superlig'in bölgesinde en iyisi.

    veya oyun organizasyonumuzu genişletmek için belhanda'yı oraya koyabilir. zaten belhanda'nın kanatlara yaklaştığı dakikalarda etkisinin arttığını gördük sezon boyunca. bu seçim linnes'i de maçın yıldızı yapabilir.

    her ne olursa olsun galiba uzun zaman sonra ilk kez bir maça tam kadro çıkıyoruz. yedek kulübemizde ofansif anlamda güvenebileceğimiz en az 2 oyuncu olacak.

    tudor sürekli vurguluyor dizilişler önemli değil diye. ben kendisine katılmıyorum. gomis ve eren'i birlikte sahaya sürünce oynayabileceğin oyun ile tek forvetli bir takımın oynayabileceği oyun çok ama çok farklı. diziliş kesinlikle önemlidir. sahayı nasıl parsellediğinizi gösterir. oyun içerisinde hangi taktiklere geçiş yapabileceğinizi de bu sayede bilirsiniz.

    son olarak geçiş yapmaktan bahsetmişken fernando kadroya geri dönecek. bu oyuncunun stoperlerin arasına girerek oynaması defans yaptığımız anlarda önemli bir opsiyon. fakat bunu oyun karakterimiz haline getirmemek lazım. zira o zaman takım çok fazla geriye çekiliyor. ligin ilk haftalarında önde oynayan fernando istatistiklere bakın takımın en çok top kazanan oyuncusuydu. mental olarak üst seviyede. nerede duracağını çok iyi biliyor. o sayede rahat baskı yapabiliyorduk. kaybedilen topları, anında ve doğru noktada başlattığı baskıya ndiaye ile tolga'nın da eşlik etmesi sayesinde hemen kazanıyorduk. yüksek pas yüzdesini de kattığımızda gerçekten oyunun göbeğini kontrol eden dominant bir oyuncu haline geliyordu. ne zaman tudor savunma yaptığımız anlarda kullandığı fernando'yu stoperlerin arasına sokma opsiyonunu sürekli hale getirdi, o zaman oyun hakimiyetimiz azaldı. oyun boyumuz uzadı. hücum ve defans kalitemiz günler ilerledikçe artacağına negatif yönde ilerledi. bunu tudor'un 3'lü defans sevdasına bağlıyorum. bir şekilde takım 3'lü oynamaya hazır değil. bu oyun tutmuyor. geçen sezon geldiğinde de 3'lü oyunu zorladı ama olmadı. hatalarda ısrar etmezse kolay şampiyonluk yaşayacağı bir sezon. tudor için gerçekten büyük şans. bunu kullanmalı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın