2
mevcut yönetimlerde lise kökenlerinin her zaman var olacağı ve kulüplerin vakıflar kanuna tabi olması nedeniyle ortadan kaldırılması çok güç bir sorundur. günümüz spor dünyasından olması elzem olmasına rağmen hem kulüp içi hem de ülkedeki çarpık yapılar profesyoneller tarafından bir şirket gibi yönetilmemize engel oluyor. buna bağlı olarak zaman zaman hortlayan yabancı sermaye tarafından satın alınma muhabbeti de içi boş. çünkü galatasaray a.ş. halka açık bir şirket olsa da imtiyazlı hakları galatasaray spor kulübüne aittir ve çoğunluk hisse ile yönetilme durumu yoktur. yani gelip zenginin teki bastırıp parayı kulübün yönetimini alamaz. en fazla piyasadaki galatasaray a.ş. hisselerini alır. ancak imtiyazlı hakları satın alamayacağı için en fazla bir yatırım olmuş oluruz zengin kişi için.
söz konusu profesyonelleşme bir ceo altında şirket yapılanması ile olması gerekir. bunun için de vakıflar kanuna tabi değil şirket kanuna tabi olmamız gerekir. böylelikle ceo, altında gerekli kurullar, onların altında branşlara göre şirketler olur ve kar amacı gütmesi ve yatırımcılarına hesap vermesi gerektiğinden kişiler aldıkları kararlardan, harcadıkları paralardan sorumlu olur. kimse kafasına göre paraları saçmaz kısacası. buna ek olarak da doğru şirket yapılanmasında bence, ne kadar sevmesek de liseden çıkan ve yaşı 25-45 aralığındaki galatasaraylılar önemli roller alabilir. tabi ki lise dışından hatta ve hatta yurt dışından da önemli profesyoneller kazandırılabilir.
dursun aydın özbek'in arada bir açıklamalarından anladığım, devletin spor kulüpleri ile ilgili bir çalışması var. sanırım 2018 yılında son bulacak bu çalışmalar. benim beklentim tabi olunan kanunların değiştirilerek, spor kulüplerinin birer şirket olmasının önü açılacağı yönünde. sadece vergiler ile ilgili bir sonuç da çıkabilir bu çalışmadan ama dediğim gibi anladığım bu yönde değil. tahminim doğru çıkarsa bizim gibi büyük kulüpler için avantaj olacaktır. ama küçük kulüpler için ne gibi sonuçlar doğurur emin değilim. onlar oldukları yapılarla devam ederse makas çok açılabilir.
sonuç olarak kaçınılmaz bir gerçektir ve olması gerekendir profesyonelleşme. bunun 2017 yılında hala bir sorun olması ayıptır. yarıştığımız ülkeler bu sorunları seneler önce çözmüşken, biz hala kafasına göre kulüpleri borçlandıran ve tek kelime dahi hesap vermek zorunda kalmaya yönetimlerle boğuşuyoruz.
söz konusu profesyonelleşme bir ceo altında şirket yapılanması ile olması gerekir. bunun için de vakıflar kanuna tabi değil şirket kanuna tabi olmamız gerekir. böylelikle ceo, altında gerekli kurullar, onların altında branşlara göre şirketler olur ve kar amacı gütmesi ve yatırımcılarına hesap vermesi gerektiğinden kişiler aldıkları kararlardan, harcadıkları paralardan sorumlu olur. kimse kafasına göre paraları saçmaz kısacası. buna ek olarak da doğru şirket yapılanmasında bence, ne kadar sevmesek de liseden çıkan ve yaşı 25-45 aralığındaki galatasaraylılar önemli roller alabilir. tabi ki lise dışından hatta ve hatta yurt dışından da önemli profesyoneller kazandırılabilir.
dursun aydın özbek'in arada bir açıklamalarından anladığım, devletin spor kulüpleri ile ilgili bir çalışması var. sanırım 2018 yılında son bulacak bu çalışmalar. benim beklentim tabi olunan kanunların değiştirilerek, spor kulüplerinin birer şirket olmasının önü açılacağı yönünde. sadece vergiler ile ilgili bir sonuç da çıkabilir bu çalışmadan ama dediğim gibi anladığım bu yönde değil. tahminim doğru çıkarsa bizim gibi büyük kulüpler için avantaj olacaktır. ama küçük kulüpler için ne gibi sonuçlar doğurur emin değilim. onlar oldukları yapılarla devam ederse makas çok açılabilir.
sonuç olarak kaçınılmaz bir gerçektir ve olması gerekendir profesyonelleşme. bunun 2017 yılında hala bir sorun olması ayıptır. yarıştığımız ülkeler bu sorunları seneler önce çözmüşken, biz hala kafasına göre kulüpleri borçlandıran ve tek kelime dahi hesap vermek zorunda kalmaya yönetimlerle boğuşuyoruz.