346
her hafta maçları yönetecek hakemler açıklandığı andan itibaren sözlükteki bu hakeme giydirme havası sizce de çok can sıkıcı olmaya başlamadı mı? şahsen daha maçın başlama düdüğü çalmadan yaratılan bu olumsuz hava bana çok sıkıcı gelmeye başladı. derseniz ki 'e kardeşim haksız mıyız' sonuna kadar haklısınız. bu konu hakkında sözlükteki genel düşünceye birebir katılıyorum. ligimizdeki hakemlerin kaliteleri de karakterleri de aşikar zaten. o yüzden hangisinin atandığının bana göre pek bir önemi yok. ali gelir her maçta gördüklerini bizim maçta görmez aleyhimize hatalar yapar, veli gelir görse bile çalmaz takımı sabote etmek için didinir durur. yani bu konuda elimiz mahkum yönetim uyudukça kim gelirse gelsin galatasaray takımında sahaya çıkan 11 futbolcu kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.
tabi burada en temel en önemli hususu atlamamak lazım. teknik direktör maça hangi gözle bakıyor. takımı sahaya hangi mantaliteyle sürdü. kabul edelim ki tudor 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına da 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçına da çıkarken önceliği mağlup olmamaktı. hal böyle olunca bahsettiğim her iki maçta da sahada futbol namıma hiçbir şey yapmadık. tabi yine bu maçlarda da yaşanan hakem rezaletlerinin bini bir paraydı (umarım deyimi doğru yerde kullanmışımdır) ama dediğim gibi bizim önceliğimiz galibiyet değildi. tudor her maça galibiyet parolasıyla çıkmadıkça (özellikle içeride oynadığımız maçlara) hakemlerinde katkılarıyla çok canımız yanacak bunu kestirmek zor değil.
her ne kadar konuya genel bakışım yukarıda yazdıklarım gibi olsa da 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına da cüneyt çakır'ın yaptığı gibi oyunun oynanmasına dahi müsaade etmeyen bir yönetimle karşılaşırsak oyuncuların elinden bir şey gelmez farkındayım. burada da iş yönetimde bitiyor. takımın hakkını masa başında savunmaktan acizler maalesef.
tabi burada en temel en önemli hususu atlamamak lazım. teknik direktör maça hangi gözle bakıyor. takımı sahaya hangi mantaliteyle sürdü. kabul edelim ki tudor 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına da 29 ekim 2017 trabzonspor galatasaray maçına da çıkarken önceliği mağlup olmamaktı. hal böyle olunca bahsettiğim her iki maçta da sahada futbol namıma hiçbir şey yapmadık. tabi yine bu maçlarda da yaşanan hakem rezaletlerinin bini bir paraydı (umarım deyimi doğru yerde kullanmışımdır) ama dediğim gibi bizim önceliğimiz galibiyet değildi. tudor her maça galibiyet parolasıyla çıkmadıkça (özellikle içeride oynadığımız maçlara) hakemlerinde katkılarıyla çok canımız yanacak bunu kestirmek zor değil.
her ne kadar konuya genel bakışım yukarıda yazdıklarım gibi olsa da 22 ekim 2017 galatasaray fenerbahçe maçına da cüneyt çakır'ın yaptığı gibi oyunun oynanmasına dahi müsaade etmeyen bir yönetimle karşılaşırsak oyuncuların elinden bir şey gelmez farkındayım. burada da iş yönetimde bitiyor. takımın hakkını masa başında savunmaktan acizler maalesef.
