19
lehimize giden maçı bir takım coaching hataları sebebiyle bayern'e hediye ettiğimizi düşündüğüm maç. maçın tek olumlu yanı bizim takımın potansiyelini görmüş olması olabilir, zira bayern gerçekten de euroleague seviyesi için kurulmuş bir takım. kendi liglerinde bu yıl bamberg'i zorlayacaklardır.
coaching hataları diye değerlendirdiğim şey aslında erman kunter'in sene başından beri bir takım duygusal kararlarının esiri olup, mustafa denizlivari, bir nevi 'kuntersilin' peşinde koşması. summers'ı bir yerde maçın içine sokmalıyım, onu kazanmalıyım düşüncesini kafasından atamadığı için, savunma düzenimizin peak yaptığı, hücumda da en azından topu iyi paylaştığımız anlarda (sanırım sahadaki beş şöyleydi: mehmet - renfroe - hopson - emir - ege), ki bu ikinci periyodun son yarısı oluyor, emir'i çıkarıp summers'ı oyuna alarak ilk yarının son iki dakikasında bayern'i maça ortak etmeyi başardı, mehmet'in ekstra üçlüğü olmasa belki çift hanelerle önde bitireceğimiz bir yarıyı bayern'e vermek üzereydik. diğer kritik hatası da, iyi gününde olan (her zaman olmuyor malum.) renfroe'yu maçın son beş dakikasına kadar benchte unutup jordan taylor'da ısrar etmesi. hendrix'in savunmada kara delik gibi uzun kısa farketmeksizin bütün bayern oyuncularına buyur gel abi demesini ise on beş dakika boyunca nasıl izledi, anlamak mümkün değil. zira, dikkatli gözler hendrix - ege değişikliğinin ardından maça tekrar ortak olduğumuzu görmüşlerdir.
özetle, dün akşam özelinde, merkezinde renfroe, hardy, emir, hopson, ege, mehmet ve göksenin olmak üzere, ege'yi ve emir'i dinlendirmek için summers ve hendrix'in ara ara (bir ila iki kez oldukça kısa süreli) süre aldığı dar bir rotasyon kurgusu ikinci yarı bize maçı getirirdi diye düşünüyorum. bence, taylor, summers ve hendrix ısrarı nedeniyle maçı kaybettik.
coaching hataları diye değerlendirdiğim şey aslında erman kunter'in sene başından beri bir takım duygusal kararlarının esiri olup, mustafa denizlivari, bir nevi 'kuntersilin' peşinde koşması. summers'ı bir yerde maçın içine sokmalıyım, onu kazanmalıyım düşüncesini kafasından atamadığı için, savunma düzenimizin peak yaptığı, hücumda da en azından topu iyi paylaştığımız anlarda (sanırım sahadaki beş şöyleydi: mehmet - renfroe - hopson - emir - ege), ki bu ikinci periyodun son yarısı oluyor, emir'i çıkarıp summers'ı oyuna alarak ilk yarının son iki dakikasında bayern'i maça ortak etmeyi başardı, mehmet'in ekstra üçlüğü olmasa belki çift hanelerle önde bitireceğimiz bir yarıyı bayern'e vermek üzereydik. diğer kritik hatası da, iyi gününde olan (her zaman olmuyor malum.) renfroe'yu maçın son beş dakikasına kadar benchte unutup jordan taylor'da ısrar etmesi. hendrix'in savunmada kara delik gibi uzun kısa farketmeksizin bütün bayern oyuncularına buyur gel abi demesini ise on beş dakika boyunca nasıl izledi, anlamak mümkün değil. zira, dikkatli gözler hendrix - ege değişikliğinin ardından maça tekrar ortak olduğumuzu görmüşlerdir.
özetle, dün akşam özelinde, merkezinde renfroe, hardy, emir, hopson, ege, mehmet ve göksenin olmak üzere, ege'yi ve emir'i dinlendirmek için summers ve hendrix'in ara ara (bir ila iki kez oldukça kısa süreli) süre aldığı dar bir rotasyon kurgusu ikinci yarı bize maçı getirirdi diye düşünüyorum. bence, taylor, summers ve hendrix ısrarı nedeniyle maçı kaybettik.
