3558
yaklaşık bir ay önce aqua florya alışveriş merkezi'nde ailesi ile görmüştüm. üstümde koskoca galatasaray arması olan bir kapüşonlu vardı. adam armaya baktı, bana baktı ve yarı baygın gözlerini yediği yemeğe geri çevirdi. bunu neden söylüyorum. eski bir futbolcumuz böyle bir sahnede acaba yanıma gelecek mi bu adam imza ya da fotoğraf için diye düşünebilirdi. sonuçta oynadığı, alt yapısından çıktığı takımın taraftarı karşısında. ama aydın'ın aklından bile geçmedi bunlar sanırım. ya çok açtı ya kafası başka yerdeydi ya da bunun gibi sahneyi yüzlerce kez yaşadı ve hiç birinde taraftar tarafından sallanmadı. bence hiç birinde sallamadı. peki bundan rahatsızlık duyuyor mudur? senelerce oynadığım, yetiştiğim kulübün taraftarı beni neden sallamıyor, sevmiyor diye düşünmüş müdür acaba? hiç sanmıyorum. paramı aldım, topumu oynadım, hak etmediğim halde kulüpte yıllarca yer aldım, gerisi hikaye diyordur bence.
işte bu ve buna benzer düşünce yapısında olan yerli oyuncular yüzünden yabancı sınırı istemiyorum. sadece oynanan oyunun kalitesi değil, hepimizin bir parçası olduğu bu sektörde hak etmeyenlerin ekmek yememesi gerektiği için istemiyorum. aydın yılmaz ve türevleri senelerce kendilerini gram geliştirmeden tatlı tatlı paralar kazandılar. sırf t.c. vatandaşı oldukları için. sonra çıkıp burak yılmaz gibi abileri ki burak kendini beğensek de beğenmesek de futbol hayatı boyunca geliştiren bir futbolcudur, yok erkenden futbol hayatları bitiyor diye vicdanlara seslenmeye çalışıyor. demiyor ki yahu ben kaç yaşımdan sonra kafa topuna vurmayı öğrendim, bitiriciliğimi geliştirdim, bu sayede şampiyonlar liginde oynadım, neden diğer yerliler de böyle çalışmıyor. nedeni belli zaten yine yerli oyuncularda hakim olan zihniyet. kendisi ne kadar çalışmayı kabullense de herkes bunu yapmak zorunda değil, t.c. vatandaşı oynayacak tabi triplerine giriyor.
en son örnek de onur kıvrak. paşamız good morning demeye eriniyormuş. ılgaz çınar'ın trabzonsporlular tarafından linç yemesine neden olan twettinde belirttiği gibi maaşını euro almaya gelince hiç sesi çıkmıyor ama. işte bu zihniyeti temizlemek için yabancı sınırsız olmalı. alt yapı hocaları çalışmayanın top oynayamayacağını öğretmeli. teknik, taktik tamam geliştirilmeli ama en başta zihinler geliştirilmeli. bir meslekte iyi olmanın ve yer almanın ilk koşulunun çalışmak olduğu ve buna bağlı olarak yerini hak etmek olduğu öğretilmeli. t.c. vatandaşı olunca futbol hayatına 1-0 önde başlama gibi bir avantajın hak olmadığı öğretilmeli. yoksa daha çok aydın yılmaz'lar izleriz.
işte bu ve buna benzer düşünce yapısında olan yerli oyuncular yüzünden yabancı sınırı istemiyorum. sadece oynanan oyunun kalitesi değil, hepimizin bir parçası olduğu bu sektörde hak etmeyenlerin ekmek yememesi gerektiği için istemiyorum. aydın yılmaz ve türevleri senelerce kendilerini gram geliştirmeden tatlı tatlı paralar kazandılar. sırf t.c. vatandaşı oldukları için. sonra çıkıp burak yılmaz gibi abileri ki burak kendini beğensek de beğenmesek de futbol hayatı boyunca geliştiren bir futbolcudur, yok erkenden futbol hayatları bitiyor diye vicdanlara seslenmeye çalışıyor. demiyor ki yahu ben kaç yaşımdan sonra kafa topuna vurmayı öğrendim, bitiriciliğimi geliştirdim, bu sayede şampiyonlar liginde oynadım, neden diğer yerliler de böyle çalışmıyor. nedeni belli zaten yine yerli oyuncularda hakim olan zihniyet. kendisi ne kadar çalışmayı kabullense de herkes bunu yapmak zorunda değil, t.c. vatandaşı oynayacak tabi triplerine giriyor.
en son örnek de onur kıvrak. paşamız good morning demeye eriniyormuş. ılgaz çınar'ın trabzonsporlular tarafından linç yemesine neden olan twettinde belirttiği gibi maaşını euro almaya gelince hiç sesi çıkmıyor ama. işte bu zihniyeti temizlemek için yabancı sınırsız olmalı. alt yapı hocaları çalışmayanın top oynayamayacağını öğretmeli. teknik, taktik tamam geliştirilmeli ama en başta zihinler geliştirilmeli. bir meslekte iyi olmanın ve yer almanın ilk koşulunun çalışmak olduğu ve buna bağlı olarak yerini hak etmek olduğu öğretilmeli. t.c. vatandaşı olunca futbol hayatına 1-0 önde başlama gibi bir avantajın hak olmadığı öğretilmeli. yoksa daha çok aydın yılmaz'lar izleriz.
