• 519
    hayatımın en şanslı günü;
    sabahtan olan dersin çıkışında aynı ünide okuduğum liseden arkadaşımla buluştuk. akşamki(10 aralık) maçı konuşmaya başladık. bana bugünkü maçta stadyum boş kalmasın diye biletsiz de seyirci alınacağını ve kendisinin birazdan gideceğini söyledi. ben de biraz kafada hesap yaptıktan sonra ona öğlenki zorunlu lab dersinden çıkıp yetişmeye çalışacağımı söyledim. saat 2de ders bitti, hemen yola düştüm yol uzun olmasa da ulaşım kötü, malum okul davutpaşada. zar zor okuldan çıkıp metrobüse attm kendimi. metrobüste konuşmalar var; biletsiz seyirci alınacağını duyan herkes koyulmuş yola.
    kafamdan yine hesap yapıyorum mecidiyeköyde mi insem yoksa zincirlikuyuda mı diye. acele etmem lazım çünkü maç başlayacak. mecidiyeköyden metroya yürüyeceğim yolun daha uzun olduğunu varsayarak vakit kazanmak için zincirlikuyuda inmeye karar verdim ama metrobüsteki kalabalık mecidiyeköyde inince bir acaba demedim değil. zincirlikuyuda inip gayrettepe metroya yürüdüm hızlıca, metro geldi ama full dolu, her yer sarı kırmızı. vagonlardan birine sıkıştırdım kendimi. herkes maç için heyecanlı, dip dibe olduğumuz için haliyle muhabbet başladı abilerle. yanımdaki ben yaşlarındaki genç biletsiz seyirci olayını duyunca düştüm yola deyince ben de dedim. diğer yanımda olan ismini sonradan unuttuğum bir abi de bende kombine var, yanımda kalın sizi sokarım içeri her türlü dedi. haliyle girdik adamın kollarına iki taraftan hemen.
    metrodan indik koşar adım gidiyoruz, metro çıkışı dolu ama stada yol tarafından gelen merdiven tarafı daha da dolu çünkü maç saatine yakın biletsiz gelen kimseyi almamaya başlamışlar. ilk polis kontrolünde üstümüzü aradılar ve o hengamede genç arkadaş kayboldu gözden, üzüldüm ona sonradan. ikinci kontrolde biletleri sordular, ben abinin koluna sımsıkı girmişim bırakmıyorum, abi de hemen kombinesini çıkarıp biletler bende deyip geçirdi bizi polislerin yanından. koşmaya başladık hemen turnikelere doğru ama akşamki kar yağışından dolayı yerler hep su gölü olmuş, ayakkabılar su doldu haliyle. turnikelere gelince abi yapış bana dedi, nasıl olduğunu anlayamadan görevlilerin gözü önünde sıkış tıkış geçtik turnikeden. son üst baş kontrolünden sonra tribüne çıktık hemen, sonunda kuzey kale arkasındaydık, hemen tabelaya baktım 47. dakikadaydı maç. her yer dolu tabi, biz de basamaklarda durduk. abi bir iki basamak üstümdeydi ama 2 dakika sonra kafamı çevirdiğimde yoktu. bir daha da hiç göremedim onu.

    maç sonrası;
    http://resmim.org/...d7468427febe1d12.jpg

    not: stadyumda izlediğim ilk galatasaray maçımdı.
App Store'dan indirin Google Play'den alın