5409
benim için galatasaray'da oynamış olan en iyi forvetlerden biridir. çok severdim. mustafa sarp, servet çetin maç satarken gol attıktan sonra topu santraya dikip, takıma dönüp hadi lan oynasanıza diye bağırışını unutamam mesela. kaleciyle karşı karşıya kalınca mal gibi üstüne abanmazdı kalecinin. ya çalım atardı ya da kaleci yatmışsa üstünden aşırtırdı. benim için önemli bir kriterdir bu.
fakat ayağı kırıldıktan sonra bir daha toparlanamadı. o dönemki gerizekalıca planlamamız yüzünden baros hariç tek forvetimiz nonda'yı da gönderdik, baros hazır olmadığı zamanda oynamaya çalıştı. sonrası bir daha asla eskisi gibi olmadı. bu güçsüzlük dönemi de bundan sonra başladı zaten. hatta ben bile kendisini o kadar sevmeme rağmen bazen çok sinirleniyordum kolayca düşmesine. keşke başka bir dönemde beraber olabilseydik. o sakatlık hiç olmasaydı.
fakat ayağı kırıldıktan sonra bir daha toparlanamadı. o dönemki gerizekalıca planlamamız yüzünden baros hariç tek forvetimiz nonda'yı da gönderdik, baros hazır olmadığı zamanda oynamaya çalıştı. sonrası bir daha asla eskisi gibi olmadı. bu güçsüzlük dönemi de bundan sonra başladı zaten. hatta ben bile kendisini o kadar sevmeme rağmen bazen çok sinirleniyordum kolayca düşmesine. keşke başka bir dönemde beraber olabilseydik. o sakatlık hiç olmasaydı.