126
maalesef, türkiye'de hemen her şeyin saçma işleyişlere sahip olması gibi sportif planlamalar ve değerlendirmeler de aynen bu saçmalıktan muzdarip. konuyu daraltarak gitmek gerekirse, mesela erman kunter- ergin ataman değişikliği bunun en güzel örneklerinden.
ergin hoca türk koçlar içinde çok önemli bir yerde, galatasaray taraftarına da on yıllar sonra lig şampiyonluğu kazandırmış, avrupa kupasını bahşetmiş bir isim. tartışılabilir mi başarıları? asla. galatasaraylılığı, taraftar ruhu... asla asla da bir de günümüz gerçekleri var. geçen sene ben dahil birçok taraftar artık ergin ataman'la olmadığını, hocanın gerek bütçe geyiğinin gerek saha kenarında tripli sevgili gibi durmasının gerek ligteki performansının seviyemize yakışmadığını söyledik. neredeyse galatasaray'daki görev başlangıcından beri alınan oyuncularda yüzde elliden bile düşük verim, sakat olduğu bilindiği halde ''ben onu adam ederim, riski göze alıyorum'' mantığıyla 500-600 bin dolar gibi, bütçemiz düşünüldüğünde pahalı oyuncuların alınması, özellikle hocanın son senesinde biraz yönetime biraz taraftara nazından hemen her maç sonu fenerbahçe ülker takımını övmesi ve daha birçok sıkıntılı durum... böyle bir ortamda, normalde koçla yollar ayrılır. sahadaki performansı dışarıda tuttuğumuzda bile yollar ayrılır. çünkü ortada düzelebilecek bir durum kalmamış. taraftar koçunu her maç protesto ediyor(burada koç haklı), koç taraftarına küfür ediyor, koç saha kenarında bilerek bostan korkuluğu gibi duruyor, her maç sonu ezeli rakibe methiyeler düzülüyor vesaire. köşeye sıkışılmış yani, gidecek başka yer yok.
böylesi korkunç dönemde bile göreve devam edilmesi gerektiğini düşünen taraftarlarımız vardı ki tekrar edeyim bence hiç sağlıklı bir tercih olmazdı. doğrusu yapıldı ve koçla yollarımızı ayırdık. ondan sonra ne oldu? ergin hoca'nın yerine lise kontenjanından erman kunter getirildi. motivasyon konusundaki eksikliğini sağır sultanın bile bildiği bir koçu, mali yönden küçüldüğümüz ve ancak yüksek motivasyon sağlandığı vakit ayakta kalabileceğimiz bir döneme koç olarak getiriyorsun. hani zaten baştan fiyasko. tamamiyle yönetimin, can topsakal denen photoshopçu arkadaşın vizyonsuzluğu beceriksizliği yüzünden de bir takım koca seneyi çöpe atıyor. taraftara yazık, takımın hedefi yüksek oyuncularına yazık, potansiyeline ulaşmayı bekleyen gençlerimize yazık, emektarlara yazık.
benim en sinir olduğum şeyse erman kunter başarısız olduktan sonra, geçen sene ergin hoca ile yollar ayrılmalı diyen taraftarlara yapılan ''alın iyi halt ettiniz hocayı göndererek, size müstahak!'' tarzındaki yorumlar. sözlüğü mümkün olduğunca gün içinde takip eden biriyimdir, o dönem bir kişinin bile ergin ataman gitsin erman kunter gelsin dediğini yazdığını görmedim. öyle bir hava yaratılıyor ki sanki erman kunter takımın başına getirilsin diye sosyal medyada nöbet tuttuk! türkiye'de çoğu konuda da bu saçmalığı görebilirsiniz. x hükümeti gider, daha kötüsü gelir ve ''alın işte size müstahak'' denir. yahu kardeşim o dönemki hükümet kötüyse ne diye tekrar ona oy versin millet? sonraki hükümetin daha da kötü çıkması hangi vatandaşın isteği kararı? bir şey kötüyse kötüdür ama ne yazık ki ülke o kadar bozulmuş ki ortadaki başarısızlıklar daima sorumluluk ve yetki sahibi olmayan masum insanlara atılıyor. erman kunter geldi, başarısız oldu. ''öööööö geçen sene ergin hoca'yı yerken iyiydi amuhakoyyem!'' ben mi dedim erman kunter'i getirin diye!
dikkat edin, hemen her konuda durum böyle. kötü olan şeye kötü diyorsun, ondan sonra gelen daha kötü çıkınca bu sefer suçlu sen oluyorsun. ne denebilir ki anasını satayım.
ha bunlar neden oluyor? bireyin kendini geliştirmemesinden...
ergin hoca türk koçlar içinde çok önemli bir yerde, galatasaray taraftarına da on yıllar sonra lig şampiyonluğu kazandırmış, avrupa kupasını bahşetmiş bir isim. tartışılabilir mi başarıları? asla. galatasaraylılığı, taraftar ruhu... asla asla da bir de günümüz gerçekleri var. geçen sene ben dahil birçok taraftar artık ergin ataman'la olmadığını, hocanın gerek bütçe geyiğinin gerek saha kenarında tripli sevgili gibi durmasının gerek ligteki performansının seviyemize yakışmadığını söyledik. neredeyse galatasaray'daki görev başlangıcından beri alınan oyuncularda yüzde elliden bile düşük verim, sakat olduğu bilindiği halde ''ben onu adam ederim, riski göze alıyorum'' mantığıyla 500-600 bin dolar gibi, bütçemiz düşünüldüğünde pahalı oyuncuların alınması, özellikle hocanın son senesinde biraz yönetime biraz taraftara nazından hemen her maç sonu fenerbahçe ülker takımını övmesi ve daha birçok sıkıntılı durum... böyle bir ortamda, normalde koçla yollar ayrılır. sahadaki performansı dışarıda tuttuğumuzda bile yollar ayrılır. çünkü ortada düzelebilecek bir durum kalmamış. taraftar koçunu her maç protesto ediyor(burada koç haklı), koç taraftarına küfür ediyor, koç saha kenarında bilerek bostan korkuluğu gibi duruyor, her maç sonu ezeli rakibe methiyeler düzülüyor vesaire. köşeye sıkışılmış yani, gidecek başka yer yok.
böylesi korkunç dönemde bile göreve devam edilmesi gerektiğini düşünen taraftarlarımız vardı ki tekrar edeyim bence hiç sağlıklı bir tercih olmazdı. doğrusu yapıldı ve koçla yollarımızı ayırdık. ondan sonra ne oldu? ergin hoca'nın yerine lise kontenjanından erman kunter getirildi. motivasyon konusundaki eksikliğini sağır sultanın bile bildiği bir koçu, mali yönden küçüldüğümüz ve ancak yüksek motivasyon sağlandığı vakit ayakta kalabileceğimiz bir döneme koç olarak getiriyorsun. hani zaten baştan fiyasko. tamamiyle yönetimin, can topsakal denen photoshopçu arkadaşın vizyonsuzluğu beceriksizliği yüzünden de bir takım koca seneyi çöpe atıyor. taraftara yazık, takımın hedefi yüksek oyuncularına yazık, potansiyeline ulaşmayı bekleyen gençlerimize yazık, emektarlara yazık.
benim en sinir olduğum şeyse erman kunter başarısız olduktan sonra, geçen sene ergin hoca ile yollar ayrılmalı diyen taraftarlara yapılan ''alın iyi halt ettiniz hocayı göndererek, size müstahak!'' tarzındaki yorumlar. sözlüğü mümkün olduğunca gün içinde takip eden biriyimdir, o dönem bir kişinin bile ergin ataman gitsin erman kunter gelsin dediğini yazdığını görmedim. öyle bir hava yaratılıyor ki sanki erman kunter takımın başına getirilsin diye sosyal medyada nöbet tuttuk! türkiye'de çoğu konuda da bu saçmalığı görebilirsiniz. x hükümeti gider, daha kötüsü gelir ve ''alın işte size müstahak'' denir. yahu kardeşim o dönemki hükümet kötüyse ne diye tekrar ona oy versin millet? sonraki hükümetin daha da kötü çıkması hangi vatandaşın isteği kararı? bir şey kötüyse kötüdür ama ne yazık ki ülke o kadar bozulmuş ki ortadaki başarısızlıklar daima sorumluluk ve yetki sahibi olmayan masum insanlara atılıyor. erman kunter geldi, başarısız oldu. ''öööööö geçen sene ergin hoca'yı yerken iyiydi amuhakoyyem!'' ben mi dedim erman kunter'i getirin diye!
dikkat edin, hemen her konuda durum böyle. kötü olan şeye kötü diyorsun, ondan sonra gelen daha kötü çıkınca bu sefer suçlu sen oluyorsun. ne denebilir ki anasını satayım.
ha bunlar neden oluyor? bireyin kendini geliştirmemesinden...
