46
oldukça hareketli geçecek bir günün ilk ayağıydı zira aynı günün akşamı 24 ekim 2009 hali saha turnuvasi hazirlik maci da vardı. ona da başka bir entryde değineceğim. herhangi bir organizayona geç kalıp kimseyi mağdur etmeme hususunda hassas olduğum için 1 saatlik yolum olmasına rağmen sabahın 10.30'unda evden çıktım ki zirve saat 1'de başlayacaktı.**** erken çıkınca ve haliyle saat 12 gibi teknoplay'e giriş yapınca oradaki mayhem t-shirtlü kamilden ilk darbeyi yedim. herifçioğlu "ehehe abi turnuva 1'deydi ya" dedi. sanki stad müdürü eşşoğlueşşek. 12.30 gibi yavaş yavaş toparlanmaya başladık ancak yine de turnuvanın başlayışı neredeyse 2yi buldu. fazla konuşkan biri olmadığım için turnuvaya ka*dar olan süreçte genelde etrafı izliyip "ulan ne neşeli adamlarmış bunlar" diye bıyık altından gülüp durdum. tabi turnuva başlayınca neşeli meşeli babam gelse tanımam, pisliğimi de yaparak -genelde oynadığım play station konsolunu santralarda sürekli bir titremeye sebebiyet verdim- gruptan lider çıktım. tabii sonrasında anladım ki pilgrim ve javed dışında bizim grup zayıf halkaymış, bütün pes üstadları karşı gruptaymış. haliyle çeyrek finalde cracks'e elendik. adam diyor "işin garipliği diğer grup lideri olan mikrop'u yendim" falan ama hava civa. ben 4-2 kazandığı bir maçı 9 kişi kaldıktan sonra gol yemeden bitiren ve attığı 4 golün 3ünde savunmamı tesbih gibi ipe dizerek beni de imame yapan adama "büyüksün abi" der elini öperim. öpmedim tabii, fazla havaya girmesin diye. ama ona da yar olmadı o kupa tabii, ben de kenardan hüzünlü hüzünlü baktım, "ulan gitti kupayı kazanan adama yenildim" deme şansım diye iç geçirerek. sonuç olarak turnuvayı dean* kazandı, allahı var hak ederek de kazandı. bir adam bir gün içerisinde 6-7 kez barcelonayı yeniyorsa bırak kupayı oradan bi tane de ps3 veririm ben öyle adama. ama gönüllerin şampiyonu hiç kuşkusuz haldunustunelinsactokasijr idi. her ne kadar abisi* "ya şanslı gününe geldi yoksa ben hep 3-5 atarım ona" diye havayiie estirse de çocuk bileğinin hakkıyla finale kadar geldi ama tecrübesizlik işte. ha son bir söz de javed için ediyim. malum sözlükte kalifiye jurnalin organizatörlüğü dillere pelesenk olmuş, ben görmedim öyle diyor arkadaşlar yalan da söylemezler zaten ama, bu adam da çok temiz organizasyon yapıyor abicim, hatta tüm turnuva grup maçlarını, hatta grup sonrası eşleşmeleri bile a4 kağıtlarına çıkarıp getirmiş o derece. kendisine tüm yazar arkadaşlarım gibi teşekkürü bir borç bilirim. * ha az daha unutuyordum ya. mourinho** ne oldi sana ne oldi boyle*
kendim için söyleyeceğimse...
(bkz: olaydan 10 gün sonra konuya entrysini giren dallama yazar modeli)
kendim için söyleyeceğimse...
(bkz: olaydan 10 gün sonra konuya entrysini giren dallama yazar modeli)