3324
çocukluğuma dair hatırladığım en eski şeylerden biri televizyonda izlediğim, kendisinin gol attığı ve formasını çıkartmaya çalıştığı o klasik anlardan biri;fanatik galatasaraylı bir babanın oğlu olmanın yan etkilerinden biri sanırım. daha sonraları ise ilk kahramanıma dönüştü,hatta önemli bir süre kendisinin 3 metre boyunda olduğu ve havada 1 dakika boyunca durabildiğine inanmıştım,daha doğrusu mahalleden emre abim anlatmış ve benimde hemen aklıma yatmıştı. eski açık'ta babamla gittiğim ilk maçım bir denizlispor maçında,bana hakan şükür'ü gösterdiği andaki hayal kırıklığımı anlatamam bile,yalnızca çirkin saçları olan normal bir ''insan''dı.
sylvester stallone'nin twitter'dan yaptığı kareografi paylaşımını beğenmiş şimdi hakan şükür ve ne anlama geleceğini,kuş beyinli ergenlerin üzerinden ne teoriler üreteceğini bildiği halde. tek bir konuyu netleştirelim,hakan şükür gerçek anlamda galatasaray'ı hiç sevmedi. taze bir zihinle karşısına otursanız ''deli lan bu'' diyeceğiniz bir vaiz dışında hiç bir şeyi gerçekten sevmedi hatta. o çok sevdiği hocaefendisi ile reis'i ayrı düşene kadar yaptıkları ya da yapmadıkları bu söylediklerimi çok iyi kanıtladı zaten,en çokta 15 ocak 2011 sonrası ciğeri beş para etmez adamlar galatasaray'a küfrederken.. bundan sonrası bilindik hikaye,tipik bir fetullahçı gibi kendisine verilen rolü oynadı. tıpkı türlü bahanelerle milli takıma gelmeyen enes kanter'in 17 aralık sonrası bir anda milli takım aşkıyla yanıp tutuşması gibi.
kusura bakma kral ama bu hikayedeki tek iyi karakter galatasaray. yaşattıklarına saygısından seni tarihinden silmeyip,ucuz adamlara kurban vermeyen galatasaray,ama o kadar. sen de galatasaray'a saygı gösterip bırak şu abilerinin verdiği senaryoları oynamayı. hadi durma,koş hocaefendine,uğruna tüm kariyerini,parlak ve saygıdeğer geleceğini feda ettiğin o deliye koş. belki sümüklü mendillerinden birini koklatır sana belli mi olur.
sylvester stallone'nin twitter'dan yaptığı kareografi paylaşımını beğenmiş şimdi hakan şükür ve ne anlama geleceğini,kuş beyinli ergenlerin üzerinden ne teoriler üreteceğini bildiği halde. tek bir konuyu netleştirelim,hakan şükür gerçek anlamda galatasaray'ı hiç sevmedi. taze bir zihinle karşısına otursanız ''deli lan bu'' diyeceğiniz bir vaiz dışında hiç bir şeyi gerçekten sevmedi hatta. o çok sevdiği hocaefendisi ile reis'i ayrı düşene kadar yaptıkları ya da yapmadıkları bu söylediklerimi çok iyi kanıtladı zaten,en çokta 15 ocak 2011 sonrası ciğeri beş para etmez adamlar galatasaray'a küfrederken.. bundan sonrası bilindik hikaye,tipik bir fetullahçı gibi kendisine verilen rolü oynadı. tıpkı türlü bahanelerle milli takıma gelmeyen enes kanter'in 17 aralık sonrası bir anda milli takım aşkıyla yanıp tutuşması gibi.
kusura bakma kral ama bu hikayedeki tek iyi karakter galatasaray. yaşattıklarına saygısından seni tarihinden silmeyip,ucuz adamlara kurban vermeyen galatasaray,ama o kadar. sen de galatasaray'a saygı gösterip bırak şu abilerinin verdiği senaryoları oynamayı. hadi durma,koş hocaefendine,uğruna tüm kariyerini,parlak ve saygıdeğer geleceğini feda ettiğin o deliye koş. belki sümüklü mendillerinden birini koklatır sana belli mi olur.