24
--- alıntı ---
ortada bir de gerçek var; bu yönetim, öyle ya da böyle “işığı bitmek üzere olan galatasaray mumunu, yeniden yanar hâle getirmiştir!..”
türk dil kurumunun büyük sözlüğünde “fitne” kelimesine baktığınızda karşınıza çıkacak “anlamlar” tam da “galatasaray’daki durumu” ortaya koyar!..
“ad” olarak fitne; karışıklık, kargaşa. / “sıfat” olarak fitneci; ara bozucu. / bir de “fitne fücur” var; çok fitneci.
“fitne ve fitneciler için”, kur’ân-ı kerimde ve hazreti peygamberimizden nakil herkesin “ders alması gereken” ayetler ve hadisler vardır.
sadece bir hadis bile, “fitnenin ne olduğunu” ve “galatasaray için” ne ifade ettiğini ortaya koymaya yeter; “fitneden sakının! söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir. - ibni mace”
kimse darılmasın, gücenmesin, kızmasın, öfkelenmesin ve sadece düşünsün, şimdi yazacağımı; “galatasaray’da fitne vardır!..”
her galatasaraylının, ister kulüp üyesi olsun, ister olmasın; “yönetimleri eleştirmek ve ‘doğru bildiklerini’ söylemek hakkı” vardır. başkanlar dâhil, herkes “bu eleştirilere, bu sözlere saygı duymak” zorundadır!..
ama, “bir şart” ile; “bu eleştiriler, ‘doğru sebeplere dayanıyorsa’ ve de ‘doğru bilinenler doğru ise’; yoksa fitne başlar!..”
sadece “görmüyor, duymuyor, okumuyor”, biliyorum ki; bugün “galatasaray futbol takımı’nın başarısız olmasını isteyenler, bekleyenler” ve “bu fırsatın ellerine geçmesi için” dua edenler vardır!..
“bunun gerçekleşmesi için” dünlere kadar “açık açık” ellerinden geleni artlarına koymayanlar vardı, bugün de “soysal medyada” hâlâ fink atanlar var!..
dursun özbek yönetiminin, göreve geldiğinden beri yaptığı “yüzlerce hata” var, elbette her galatasaraylı bu hataları eleştirecektir; buna kimse “neden eleştiriyorsunuz” diyemez!..
amma, ortada bir de gerçek var; bu yönetim, öyle ya da böyle “işığı bitmek üzere olan galatasaray mumunu, yeniden yanar hâle getirmiştir!..”
çok büyük sorunların birkaçı hariç (galatasaray adası ve son 15 yılın denetimin raporu / tüzük gibi) çoğunda önemli adımlar atılmış ve “ohh, dünya varmış” denilmese bile, “kulüp, bitkisel hayatın eşiğinden döndürülmüştür!..”
hatırlayalım; daha dün gibi bir zamanda, “galatasaray kulübü iflas etti, bir çin dolar milyarderine, bir rus oligarkına, bir arap petrol şeyhine satılacak” iddialarını “ciddi ciddi” konuşmuyor, yazmıyor muyduk?..
hatırlayalım; daha düne kadar, “bitirilecek” denilen borçlar ve “bilanço dönemi zararları” artmıyor muydu?..
hatırlayalım; daha düne kadar galatasaray futbol takımı, 6’ncılık, 4’üncülük ile yetinip, ortalama 13-14 bin seyirciye oynamıyor muydu?..
hatırlayalım; galatasaray store’lar sinek avlamıyor muydu?..
hatırlayalım; “peşinde koşulan” sponsorlar, burun kıvırır hâle gelmemiş miydi?..
hatırlayalım; “florya ne olacak, riva ne olacak, üç otuz paraya peşkeş çekildi” kavgaları gündemden düşmez hâle gelmemiş miydi?..
bir de bugüne bakın ve elbette eleştirin ama, “sezar’ın hakkına” da saygı duyun!..
“kürsüye bir lira bırakmak”, hangi amaçla ve sebeple de olsa, “galatasaray’a ve galatasaraylıya yakışmaz”; bu gösteriler, galatasaray’ı kurtarmaz!..
“galatasaray’ı tümüyle ayağa kaldıracak” galatasaraylı adımı, “sosyal medyada fitnenin önlenmesi ve fitnecilerin seslerinin kısılması” olmalıdır!..
“bunu yapmayanlara” ben “galatasaraylı” demem!..
öcal uluç
--- alıntı ---
hıncal uluç'un ağabeyi. hık demiş hıncal'ın burnundan düşmüş pardon hıncal onun burnundan düşmüş. sosyal medyaya düşman. özgürlüklere karşı ve kendi fikirlerini dayatmacı bir dille aktaran narsist bir kişilik yapısına sahip. zaten ülkemizde iki tip ruh hastalığı çok yaygın biri narsizm diğeri şizofreni. ülkenin kaderinde söz sahibi olanlara bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.
uluç kardeşlere nacizane bir önerim olacak. sosyal medyanın zararları var evet ama faydaları çok daha fazla. faydalarına odaklansınlar. belki o zaman fikir ve ifade özgürlüğünün ne denli önemli olduğunun farkına varırlar.
sosyal medyada fitne çıkarılıyormuş. yazılı medyada çıkarılan fitnenin binde biri kadar bile değildir. üç kuruşluk maaşla kendilerini gazetelere atıp, futbolcu, menejer ve yöneticilerden tırtıkladıkları paralarla yalan haber yapan, yazı yazan medya mensuplarını görmezden gelerek, hiçbir menfaati olmaksızın tamamen özgür iradesiyle sosyal medyada yazan insanları fitnecilikle suçlamak en hafif tabiriyle insafsızlıktır.
galatasaray yönetiminin yaptığı fahiş hataları buraya yazmaya kalksam işi gücü bırakıp üç gün uğraşmam lazım. çöp transferleri ve sokağa atılan milyonlarca euroyu hatırlamak bile yeterli. bu yönetimi eleştirmeyeceğiz de kimi eleştireceğiz. ben sosyal medyada sallama eleştiri yapanların oranını %1 bile görmüyorum. bu da gayet normaldir. ancak sosyal medya bir konuda konsensüs sağlamışsa onu tartışmak bile abestir. çünkü tekrar ediyorum, sosyal medya manfaat ve çıkar ilişkileri ile kirletilmemiş bir alandır. orada kahır ekseriyet saf ve temiz duygularıyla yazı yazar. (tiroller hariç tabi)
eğer sosyal medya olmasa bugünkü galatasaray kadrosu asla kurulamazdı. en az 8-9 çöp takımdan gönderilemezdi. yıllardır uğraşıyoruz hala temizliği bitiremedik.
dursun aydın özbek, galatasaray'ın sönmek üzere olan mumunu tekrar tutuşturmuş. yapma öcal amca etme öcal amca. o mumu sadece ve sadece galatasaray taraftarı, taraftarın sosyal medyadaki baskıları tutuşturdu. hiç olmazsa bunu gör.
ortada bir de gerçek var; bu yönetim, öyle ya da böyle “işığı bitmek üzere olan galatasaray mumunu, yeniden yanar hâle getirmiştir!..”
türk dil kurumunun büyük sözlüğünde “fitne” kelimesine baktığınızda karşınıza çıkacak “anlamlar” tam da “galatasaray’daki durumu” ortaya koyar!..
“ad” olarak fitne; karışıklık, kargaşa. / “sıfat” olarak fitneci; ara bozucu. / bir de “fitne fücur” var; çok fitneci.
“fitne ve fitneciler için”, kur’ân-ı kerimde ve hazreti peygamberimizden nakil herkesin “ders alması gereken” ayetler ve hadisler vardır.
sadece bir hadis bile, “fitnenin ne olduğunu” ve “galatasaray için” ne ifade ettiğini ortaya koymaya yeter; “fitneden sakının! söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile çıkarılan fitne gibidir. - ibni mace”
kimse darılmasın, gücenmesin, kızmasın, öfkelenmesin ve sadece düşünsün, şimdi yazacağımı; “galatasaray’da fitne vardır!..”
her galatasaraylının, ister kulüp üyesi olsun, ister olmasın; “yönetimleri eleştirmek ve ‘doğru bildiklerini’ söylemek hakkı” vardır. başkanlar dâhil, herkes “bu eleştirilere, bu sözlere saygı duymak” zorundadır!..
ama, “bir şart” ile; “bu eleştiriler, ‘doğru sebeplere dayanıyorsa’ ve de ‘doğru bilinenler doğru ise’; yoksa fitne başlar!..”
sadece “görmüyor, duymuyor, okumuyor”, biliyorum ki; bugün “galatasaray futbol takımı’nın başarısız olmasını isteyenler, bekleyenler” ve “bu fırsatın ellerine geçmesi için” dua edenler vardır!..
“bunun gerçekleşmesi için” dünlere kadar “açık açık” ellerinden geleni artlarına koymayanlar vardı, bugün de “soysal medyada” hâlâ fink atanlar var!..
dursun özbek yönetiminin, göreve geldiğinden beri yaptığı “yüzlerce hata” var, elbette her galatasaraylı bu hataları eleştirecektir; buna kimse “neden eleştiriyorsunuz” diyemez!..
amma, ortada bir de gerçek var; bu yönetim, öyle ya da böyle “işığı bitmek üzere olan galatasaray mumunu, yeniden yanar hâle getirmiştir!..”
çok büyük sorunların birkaçı hariç (galatasaray adası ve son 15 yılın denetimin raporu / tüzük gibi) çoğunda önemli adımlar atılmış ve “ohh, dünya varmış” denilmese bile, “kulüp, bitkisel hayatın eşiğinden döndürülmüştür!..”
hatırlayalım; daha dün gibi bir zamanda, “galatasaray kulübü iflas etti, bir çin dolar milyarderine, bir rus oligarkına, bir arap petrol şeyhine satılacak” iddialarını “ciddi ciddi” konuşmuyor, yazmıyor muyduk?..
hatırlayalım; daha düne kadar, “bitirilecek” denilen borçlar ve “bilanço dönemi zararları” artmıyor muydu?..
hatırlayalım; daha düne kadar galatasaray futbol takımı, 6’ncılık, 4’üncülük ile yetinip, ortalama 13-14 bin seyirciye oynamıyor muydu?..
hatırlayalım; galatasaray store’lar sinek avlamıyor muydu?..
hatırlayalım; “peşinde koşulan” sponsorlar, burun kıvırır hâle gelmemiş miydi?..
hatırlayalım; “florya ne olacak, riva ne olacak, üç otuz paraya peşkeş çekildi” kavgaları gündemden düşmez hâle gelmemiş miydi?..
bir de bugüne bakın ve elbette eleştirin ama, “sezar’ın hakkına” da saygı duyun!..
“kürsüye bir lira bırakmak”, hangi amaçla ve sebeple de olsa, “galatasaray’a ve galatasaraylıya yakışmaz”; bu gösteriler, galatasaray’ı kurtarmaz!..
“galatasaray’ı tümüyle ayağa kaldıracak” galatasaraylı adımı, “sosyal medyada fitnenin önlenmesi ve fitnecilerin seslerinin kısılması” olmalıdır!..
“bunu yapmayanlara” ben “galatasaraylı” demem!..
öcal uluç
--- alıntı ---
hıncal uluç'un ağabeyi. hık demiş hıncal'ın burnundan düşmüş pardon hıncal onun burnundan düşmüş. sosyal medyaya düşman. özgürlüklere karşı ve kendi fikirlerini dayatmacı bir dille aktaran narsist bir kişilik yapısına sahip. zaten ülkemizde iki tip ruh hastalığı çok yaygın biri narsizm diğeri şizofreni. ülkenin kaderinde söz sahibi olanlara bakın ne demek istediğimi anlayacaksınız.
uluç kardeşlere nacizane bir önerim olacak. sosyal medyanın zararları var evet ama faydaları çok daha fazla. faydalarına odaklansınlar. belki o zaman fikir ve ifade özgürlüğünün ne denli önemli olduğunun farkına varırlar.
sosyal medyada fitne çıkarılıyormuş. yazılı medyada çıkarılan fitnenin binde biri kadar bile değildir. üç kuruşluk maaşla kendilerini gazetelere atıp, futbolcu, menejer ve yöneticilerden tırtıkladıkları paralarla yalan haber yapan, yazı yazan medya mensuplarını görmezden gelerek, hiçbir menfaati olmaksızın tamamen özgür iradesiyle sosyal medyada yazan insanları fitnecilikle suçlamak en hafif tabiriyle insafsızlıktır.
galatasaray yönetiminin yaptığı fahiş hataları buraya yazmaya kalksam işi gücü bırakıp üç gün uğraşmam lazım. çöp transferleri ve sokağa atılan milyonlarca euroyu hatırlamak bile yeterli. bu yönetimi eleştirmeyeceğiz de kimi eleştireceğiz. ben sosyal medyada sallama eleştiri yapanların oranını %1 bile görmüyorum. bu da gayet normaldir. ancak sosyal medya bir konuda konsensüs sağlamışsa onu tartışmak bile abestir. çünkü tekrar ediyorum, sosyal medya manfaat ve çıkar ilişkileri ile kirletilmemiş bir alandır. orada kahır ekseriyet saf ve temiz duygularıyla yazı yazar. (tiroller hariç tabi)
eğer sosyal medya olmasa bugünkü galatasaray kadrosu asla kurulamazdı. en az 8-9 çöp takımdan gönderilemezdi. yıllardır uğraşıyoruz hala temizliği bitiremedik.
dursun aydın özbek, galatasaray'ın sönmek üzere olan mumunu tekrar tutuşturmuş. yapma öcal amca etme öcal amca. o mumu sadece ve sadece galatasaray taraftarı, taraftarın sosyal medyadaki baskıları tutuşturdu. hiç olmazsa bunu gör.