586
https://www.instagram.com/...taken-by=galatasaray
şöyle bir sıralamanın tepesinde beşiktaş'ın yer aldığını düşünsenize. abooovv. bunlar ve bunların yönlendirdiği yığınlar kendilerini kızılay ve kızılhaç'ın fatihi, dünyanın kan ihtiyacını karşılayan fedailer ordusu olarak reklam ederlerdi. çünkü zerre samimiyeti kalmayan, tamamen reklam ve şekil endeksli bir güruh olalı yıllar oldu.
reklamcılık ve ajans faaliyetlerinin o kadar çok örneği var ki insan hangisini misal göstereceğini şaşırıyor. örneğin, van depremi'nden sonra bu güruhun inönü'de bir atkı şovu vardı. haftalarca dillendirildi, basınından o zamanlar şimdiki kadar çok da yaygın olmayan sosyal medyasına, her yerde muazzam bir kampanya, maç öncesi ropörtajlar, dağıtılan bildiriler, basın açıklamaları vs. 27 ekim 2011 beşiktaş fenerbahçe maçında sahaya maç devam ederken atkı atmalar bilmem ne. peki o esnada ne oluyordu? ultraslan sürat kargo'yla anlaşma yapmış, yardım etmek isteyenlerin kolileri bedava taşınıyordu. kargoya gidip ya da arayıp çağırarak ultraslan'ın yardım kampanyasıyla göndermek istediğinizi söylemeniz yetiyordu. kampanya yoğunluğundan dolayı bizzat benim kolim 6 gün kargo şubesinde bekledi mesela. bunu sidik yarışı yapmak yahut ultraslan'ı övmek için söylemiyorum. aynı amacı güden iki topluluğun icraat esnasında takındığı tavır ve "asıl" amacın ne olduğuna dair karşılaştırma yaparak bunların olaylara neresinden yaklaştığını anlatabilmek amacım.
şu sıralar sedat peker'in pimi çekip kucaklarına bıraktığı bombayı nasıl savuşturacaklarını düşünüyorlar. ilk etapta yine şov yaparak, popülizmin dibini döverek sıyrılmak istediler, bir kaç saat içinde kendilerine yakışır bir tarzda geri vites yaparak attıkları tweeti sildiler. sonrasında sıyrılma amaçlı atılmış bir tweet geldi ama gazetelerin haberleri, sosyal medyayı yönlendirmenin ve insanları hamasi duygularla kandırmanın eskisi gibi kolay olmaması gibi sebeplerle, üstüne de görüntüler patlayınca bomba hepten kucaklarında kaldı. şimdi eminim fellik fellik "bu olaydan reklam da yaparak nasıl sıyrılırız" diye düşünüyorlardır. ama bu olaydan yırtmak o kadar kolay olmayacak gibi. reklamın nimetlerinden faydalanmak için her türlü taklayı açarsan illa ki baltayı taşa vurursun. bu kez o taş sedat peker oldu.
doğrudan ekleme: twitter hesaplarına aldıkları 1 milyon bot takipçi olayı da reklam manyaklıklarının, gösteriş budalalıklarının ufak bir tezahürüdür.
şöyle bir sıralamanın tepesinde beşiktaş'ın yer aldığını düşünsenize. abooovv. bunlar ve bunların yönlendirdiği yığınlar kendilerini kızılay ve kızılhaç'ın fatihi, dünyanın kan ihtiyacını karşılayan fedailer ordusu olarak reklam ederlerdi. çünkü zerre samimiyeti kalmayan, tamamen reklam ve şekil endeksli bir güruh olalı yıllar oldu.
reklamcılık ve ajans faaliyetlerinin o kadar çok örneği var ki insan hangisini misal göstereceğini şaşırıyor. örneğin, van depremi'nden sonra bu güruhun inönü'de bir atkı şovu vardı. haftalarca dillendirildi, basınından o zamanlar şimdiki kadar çok da yaygın olmayan sosyal medyasına, her yerde muazzam bir kampanya, maç öncesi ropörtajlar, dağıtılan bildiriler, basın açıklamaları vs. 27 ekim 2011 beşiktaş fenerbahçe maçında sahaya maç devam ederken atkı atmalar bilmem ne. peki o esnada ne oluyordu? ultraslan sürat kargo'yla anlaşma yapmış, yardım etmek isteyenlerin kolileri bedava taşınıyordu. kargoya gidip ya da arayıp çağırarak ultraslan'ın yardım kampanyasıyla göndermek istediğinizi söylemeniz yetiyordu. kampanya yoğunluğundan dolayı bizzat benim kolim 6 gün kargo şubesinde bekledi mesela. bunu sidik yarışı yapmak yahut ultraslan'ı övmek için söylemiyorum. aynı amacı güden iki topluluğun icraat esnasında takındığı tavır ve "asıl" amacın ne olduğuna dair karşılaştırma yaparak bunların olaylara neresinden yaklaştığını anlatabilmek amacım.
şu sıralar sedat peker'in pimi çekip kucaklarına bıraktığı bombayı nasıl savuşturacaklarını düşünüyorlar. ilk etapta yine şov yaparak, popülizmin dibini döverek sıyrılmak istediler, bir kaç saat içinde kendilerine yakışır bir tarzda geri vites yaparak attıkları tweeti sildiler. sonrasında sıyrılma amaçlı atılmış bir tweet geldi ama gazetelerin haberleri, sosyal medyayı yönlendirmenin ve insanları hamasi duygularla kandırmanın eskisi gibi kolay olmaması gibi sebeplerle, üstüne de görüntüler patlayınca bomba hepten kucaklarında kaldı. şimdi eminim fellik fellik "bu olaydan reklam da yaparak nasıl sıyrılırız" diye düşünüyorlardır. ama bu olaydan yırtmak o kadar kolay olmayacak gibi. reklamın nimetlerinden faydalanmak için her türlü taklayı açarsan illa ki baltayı taşa vurursun. bu kez o taş sedat peker oldu.
doğrudan ekleme: twitter hesaplarına aldıkları 1 milyon bot takipçi olayı da reklam manyaklıklarının, gösteriş budalalıklarının ufak bir tezahürüdür.