181
caner-talisca kavgası, gökhan gönül ve pepe'nin adam dövmesi, talisca'nın verilmeyen kırmızı kartı falan derken bunca hengamenin arasında bu topçunun 1 ekim 2017 beşiktaş trabzonspor maçında oyundan alındıktan sonra teknik heyete attığı tripler ve akabinde yedek kulübesini, koltukları tekmelemesi es geçildi.
beşiktaş aleyhine bir çok olayı ört bas edip beşiktaş'ı kozmosun über takımı olarak göstermeye çalışan basının es geçmesini, neredeyse hiçbir yorumcunun üzerinde durmamasını, iki kelam etmemesini normal karşıladım ama baktım burada da hiç değinilmemiş. ki benim de aklıma maç hakkında bir kaç kişiyle sohbet ederken geldi.
düşünsenize fegholuli, belhanda, gomis, maicon vs. herhangi bir oyuncumuzun -üstelik trabzonspor gibi temposu yüksek, dikkat celbeden bir maçta- oyundan çıktıktan sonra böyle bir harekette bulunduğunu... ne tudor'un takım üzerinde kuramadığı disiplin kalırdı, ne futbolcunun karakterinde çok büyük sıkıntılar olduğu. hele hele böyle büyük para alan bir futbolcu ise dakika başı maliyetine kadar ince hesaplar yapılır, "35 gol" açıklaması maçı takip eden hafta boyunca gündemde kalır, idmanlarda, kamplarda disiplinsizlik abidesi olduğu defalarca yazılır, kariyeri boyunca sebep olduğu olumsuzluklar çarşaf çarşaf yayınlanırdı. tudor hakkında yazılacakların ayrıntısına girmeye gerek bile yok, zaten yemek için fırsat kollayanlar adam gidene kadar her fırsatta buradan da vurmayı ihmal etmezlerdi. şimdi bakıyoruz gazetelere, 5x5 ufak bir kutu içinde, resim cümbüşünün arasında 3 cümlelik bir açıklama. o da sayfa dolsun diye hani, haber mahiyetinde değil.
sonuç olarak, yılda 4 küsür milyon euro garanti para alan, ilk 11'e giremeyen, ligin ilk 7 haftası itibarıyla golü bulunmayan, 35 gol sözü vermiş ileri uç oyuncusu.
beşiktaş aleyhine bir çok olayı ört bas edip beşiktaş'ı kozmosun über takımı olarak göstermeye çalışan basının es geçmesini, neredeyse hiçbir yorumcunun üzerinde durmamasını, iki kelam etmemesini normal karşıladım ama baktım burada da hiç değinilmemiş. ki benim de aklıma maç hakkında bir kaç kişiyle sohbet ederken geldi.
düşünsenize fegholuli, belhanda, gomis, maicon vs. herhangi bir oyuncumuzun -üstelik trabzonspor gibi temposu yüksek, dikkat celbeden bir maçta- oyundan çıktıktan sonra böyle bir harekette bulunduğunu... ne tudor'un takım üzerinde kuramadığı disiplin kalırdı, ne futbolcunun karakterinde çok büyük sıkıntılar olduğu. hele hele böyle büyük para alan bir futbolcu ise dakika başı maliyetine kadar ince hesaplar yapılır, "35 gol" açıklaması maçı takip eden hafta boyunca gündemde kalır, idmanlarda, kamplarda disiplinsizlik abidesi olduğu defalarca yazılır, kariyeri boyunca sebep olduğu olumsuzluklar çarşaf çarşaf yayınlanırdı. tudor hakkında yazılacakların ayrıntısına girmeye gerek bile yok, zaten yemek için fırsat kollayanlar adam gidene kadar her fırsatta buradan da vurmayı ihmal etmezlerdi. şimdi bakıyoruz gazetelere, 5x5 ufak bir kutu içinde, resim cümbüşünün arasında 3 cümlelik bir açıklama. o da sayfa dolsun diye hani, haber mahiyetinde değil.
sonuç olarak, yılda 4 küsür milyon euro garanti para alan, ilk 11'e giremeyen, ligin ilk 7 haftası itibarıyla golü bulunmayan, 35 gol sözü vermiş ileri uç oyuncusu.
