12300
bugün twitterda okuyup buraya taşımak istediğim bir konunun kahramanı olan a.k.a geri vites veya göt daya faul al reyiz.
efendim bildiğiniz gibi üç senedir özbek bros. tarafından, bu seneye kadar warner bros.'un en komik filmini gişeye gömebilecek bir şekilde yönetiliyoruz. altıncı haftasını geride bıraktığımız bu seneyi bir kenara bırakırsak bu bir gerçek ki 2017-18 sezonu -inşallah- s.ke s.ke şampiyon olsak da bir östersunds ile hatırlanabilir.
neyse konumuza geri dönelim; özbek bros geçtiğimiz 2 sene içinde yapılabilecek tüm hataları ve yanlışları yaptılar. o kadar ki, yapacak hata kalmayınca yeni yeni hatalar icat dahi etmeyi başardılar. bununla birlikte 1 adet mantıklı uygulama getirdiler ki ona "puan başı prim sistemi" diyoruz. böylece takım mağlup olduğunda maç başı ücret diye bir iry olmuyor falan fişman.
muslera bu sene yenilenen sözleşmesinde maç başı prim sisteminden puan başı prim sistemine döndü. oysa daha geçen gün çıkıp "adamlık" dersi veren selçuk halen maç başı alıyor. ufak bir kerat cetveli hesabıyla östersunds maçları dahil 8 maçta 720 dk (ligde 6/540) forma giyen, galatasaray'ın yaşayan efsanelerinden biri olarak kabul edilen ve kalede dosta güven düşmana korku salan muslera 85 bin euro ücret alırken, takım kurulamadı diye östersunds maçlarında sahaya sürülen (oynadı diyemeyiz) selçuk, toplamda 5 maçta forma giyerek (ligde 3 + 2 östersunds) 125.000 euro para aldı. östersunds maçlarını çıkartalım, selçuk inan yana-geri pas yapıp oyunu soğutsun diye ligde antalya, sivas ve osmanlı maçlarında 8, 14 ve 28 dakika olmak koşuluyla toplamda 50 dk forma giyerken, skora hiçbir katkıda bulunmadığı, hatta takıma zarar verdiği bu dakikalar nedeniyle 75 bin euro kazandı.
şimdi, adamlık ve kaptanlık meselesine gelelim. takımda (bildiğim kadarıyla) eray, selçuk, yasin, sinan dörtlüsü dışında maç başı net prim alan yok. bu bir maaş meselesi de değil ki zaten hepsi gereğinden fazla kazanmakta net maaş olarak. bu şartlarda adam olan, kaptan olan çıkar ve sözleşmesini puan başı prime çevirir. kaptanlık, takım için kendinden fedakarlık yapmayı gerektirir ki bir kere daha söylüyorum, net maaşlar dikkate alındığında, senin benim için yüksek gözüken 25 bin euro ile 15 bin euro 3 puan primi arasında dramatik bir fark yoktur.
ha ama dediğim gibi bunu yapmak da adamlık gerektirir.
edit: jolenejolene uyardı, selçuk yedek dahi olsa 25k euro cukkalıyormuş. etti mi sana 150 bin sadece ligde? bu şartlar altında kendisinin kadroya dahi alınmaması lazım
efendim bildiğiniz gibi üç senedir özbek bros. tarafından, bu seneye kadar warner bros.'un en komik filmini gişeye gömebilecek bir şekilde yönetiliyoruz. altıncı haftasını geride bıraktığımız bu seneyi bir kenara bırakırsak bu bir gerçek ki 2017-18 sezonu -inşallah- s.ke s.ke şampiyon olsak da bir östersunds ile hatırlanabilir.
neyse konumuza geri dönelim; özbek bros geçtiğimiz 2 sene içinde yapılabilecek tüm hataları ve yanlışları yaptılar. o kadar ki, yapacak hata kalmayınca yeni yeni hatalar icat dahi etmeyi başardılar. bununla birlikte 1 adet mantıklı uygulama getirdiler ki ona "puan başı prim sistemi" diyoruz. böylece takım mağlup olduğunda maç başı ücret diye bir iry olmuyor falan fişman.
muslera bu sene yenilenen sözleşmesinde maç başı prim sisteminden puan başı prim sistemine döndü. oysa daha geçen gün çıkıp "adamlık" dersi veren selçuk halen maç başı alıyor. ufak bir kerat cetveli hesabıyla östersunds maçları dahil 8 maçta 720 dk (ligde 6/540) forma giyen, galatasaray'ın yaşayan efsanelerinden biri olarak kabul edilen ve kalede dosta güven düşmana korku salan muslera 85 bin euro ücret alırken, takım kurulamadı diye östersunds maçlarında sahaya sürülen (oynadı diyemeyiz) selçuk, toplamda 5 maçta forma giyerek (ligde 3 + 2 östersunds) 125.000 euro para aldı. östersunds maçlarını çıkartalım, selçuk inan yana-geri pas yapıp oyunu soğutsun diye ligde antalya, sivas ve osmanlı maçlarında 8, 14 ve 28 dakika olmak koşuluyla toplamda 50 dk forma giyerken, skora hiçbir katkıda bulunmadığı, hatta takıma zarar verdiği bu dakikalar nedeniyle 75 bin euro kazandı.
şimdi, adamlık ve kaptanlık meselesine gelelim. takımda (bildiğim kadarıyla) eray, selçuk, yasin, sinan dörtlüsü dışında maç başı net prim alan yok. bu bir maaş meselesi de değil ki zaten hepsi gereğinden fazla kazanmakta net maaş olarak. bu şartlarda adam olan, kaptan olan çıkar ve sözleşmesini puan başı prime çevirir. kaptanlık, takım için kendinden fedakarlık yapmayı gerektirir ki bir kere daha söylüyorum, net maaşlar dikkate alındığında, senin benim için yüksek gözüken 25 bin euro ile 15 bin euro 3 puan primi arasında dramatik bir fark yoktur.
ha ama dediğim gibi bunu yapmak da adamlık gerektirir.
edit: jolenejolene uyardı, selçuk yedek dahi olsa 25k euro cukkalıyormuş. etti mi sana 150 bin sadece ligde? bu şartlar altında kendisinin kadroya dahi alınmaması lazım
