326
en ofsayt entrylerime bir inci kazandırmaya daha geldim. zaten ofsayt aldığım entrylerin %40'ı ünal aysal hakkında, %40'ı ali palabıyık hakkında. 23 eylül 2017 oynanan derbiyi bence iyi yönetmiştir. ilk yarı daha iyiydi ama onun da insan olduğunu unutmamanızı öneririm. 4 kırmızı (maç bittikten sonra bir tane daha) çıkan, bir hocanın atıldığı, 2 tane penaltı itirazının olduğu, bir tane ofsayttan iptal edilen golün olduğu ve sert bir maç izlediğimizi unutmayalım.
önce şu kırmızı kart ve penaltılara bakalım.
queresma'nın ilk sarı kartı, kırmızı olarak da yorumlanabilirdi. 2. pozisyonu geçiyorum, zaten net ve kötü bir basma var.
neto, bariz gol şansı hususundan dolayı kırmızı kart. yok, açısı kapanıyordu gibi yorumları hiç kaale alamam zira bu kural böyle tartışılmaz. kaleden bir huni çıkardığınızı düşünün, cenk o huninin içinde. öyle korner çizgisine falan gitmiyor. bu yüzden net kırmızı kart.
atiba'nın ilk sarı kartını hayal meyal hatırlıyorum. bir daha görmeden bir şey yazamayacağım ancak ne yazık ki ikinci sarısı doğru. açıkçası benim vicdanımın el vermediği bir pozisyon olsa da hamle var ve hamle ile el pozisyon alıyor. baya açık bir gol var. bana kalsa el ve penaltı kuralını baştan yenilemek gerek ama kural kitabı böyle.
köybaşı'nın kartı ise direkt kayarak gelen taban ve karşılığı kırmızı kart.
penaltılardan birini tartıştık zaten. diğer verilen penaltı da doğru karar. sen elini koşarak adamın sırtına öyle koyup, üstüne çıkarsan penaltı olur. adamın kolay düşmesi falan başka bir tartışma. ancak bu pozisyon faul, ceza sahası içinde ki faul de penaltı.
2 penaltı itirazına gelirsek. bence ozan ile alakalı itiraz yanlış. el kapalı, el orada olmasa da vücuda çarpacak ve elin topun hareketine etkisi benim gördüğüm kadarıyla yok. velev ki olsun ben bunu ağır çekimde görebiliyorum ama hakem koşarken veya nefes nefese kalmışken karar veriyor. ben olmadığı konusunda oyumu veririm. ikinci itiraz ise net penaltı. hakem görmedi. dikkat ederseniz kaç tane kritik pozisyon var. hakemin o karmaşa da kaçırabileceğini unutmamak gerek. ha benim ali palabıyık'tan beklentim daha da farklı, onu da söyleyeyim. al sana eksi gibi eksi.
ofsayttan iptal edilen pozisyonun tekrarına dikkatli bakın. topu yanlış yerde durduruyor yayıncı kuruluş. ha doğru yerde durdursa dahi bence ofsayt yok ancak bu yardımcıya yazılacak bir hata.
gelelim şenol güneş'in atıldığı poziyona. benim gördüğüm kadarıyla pepe faul yapmıyor hatta faulle alakalı hiç bir şey yapmıyor. ancak valbuena çok pis atıyor kendini. ben yine ali palabıyık'ın pozisyonu yakalamasını beklerdim ancak hakikatten ilk başta pepe pislik yapıyor zannettim. adamın da kaç haftadır günahını alıyorum hala beklediğim pepe'yi göremedim. biraz ön yargılardan sıyrılmam gerek zannediyorum. neyse pozisyona dönersek, burada beşiktaş -benim gördüğüm kadarıyla- valbuena'nın aktörlüğünün azizliğine uğruyorlar. ancak sen, şenol güneş'in atılışını yanlış bulan herkese galiz küfür edeceğim. her halde küfüre bir itirazları yok bu insanların.
şimdi bir de pepe'nin dirseğini gördüm. açıkçası maçı izlerken de talihsiz bir pozisyon olarak görmüştüm. hala da kontrolsüz hareketten sarı gibi geliyor. pepe'nin kolunu açtığını zannetmiyorum. kırmızı diyenlere de bir şey diyemem. neyse isteyen olursa buna da eksi yazayım.
son olarak genelde sertliklere izin verdi. zaten ali palabıyık sertliğe olabildiğince izin vermeye çalışan bir hakem. hakemler bir biriyle uyuşmuyor diyebilirsiniz. ancak bu hakemlerle alakalı değil, onları belli bir hususta birleştirecek kurumlarla alakalı bir durum. bu sertlikten zaman zaman, örneğin maçın başında beşiktaş faydalandı. zaman zaman da, örneğin şenol güneş'in atıldığı dönemde fenerbahçe bu sertlikten faydalandı.
yani gördüğünüz üzere bu kadar kritik bir maçta gayet makul sayıda ve makul şekilde yapılan hatalar var. dünya üzerinde hiç bir hakem %100 doğru karar ile maç yöneten hakem yok. mükemmel robotlar icat edene kadar hata yapan hakemlere taamül etmek zorundasınız.
önce şu kırmızı kart ve penaltılara bakalım.
queresma'nın ilk sarı kartı, kırmızı olarak da yorumlanabilirdi. 2. pozisyonu geçiyorum, zaten net ve kötü bir basma var.
neto, bariz gol şansı hususundan dolayı kırmızı kart. yok, açısı kapanıyordu gibi yorumları hiç kaale alamam zira bu kural böyle tartışılmaz. kaleden bir huni çıkardığınızı düşünün, cenk o huninin içinde. öyle korner çizgisine falan gitmiyor. bu yüzden net kırmızı kart.
atiba'nın ilk sarı kartını hayal meyal hatırlıyorum. bir daha görmeden bir şey yazamayacağım ancak ne yazık ki ikinci sarısı doğru. açıkçası benim vicdanımın el vermediği bir pozisyon olsa da hamle var ve hamle ile el pozisyon alıyor. baya açık bir gol var. bana kalsa el ve penaltı kuralını baştan yenilemek gerek ama kural kitabı böyle.
köybaşı'nın kartı ise direkt kayarak gelen taban ve karşılığı kırmızı kart.
penaltılardan birini tartıştık zaten. diğer verilen penaltı da doğru karar. sen elini koşarak adamın sırtına öyle koyup, üstüne çıkarsan penaltı olur. adamın kolay düşmesi falan başka bir tartışma. ancak bu pozisyon faul, ceza sahası içinde ki faul de penaltı.
2 penaltı itirazına gelirsek. bence ozan ile alakalı itiraz yanlış. el kapalı, el orada olmasa da vücuda çarpacak ve elin topun hareketine etkisi benim gördüğüm kadarıyla yok. velev ki olsun ben bunu ağır çekimde görebiliyorum ama hakem koşarken veya nefes nefese kalmışken karar veriyor. ben olmadığı konusunda oyumu veririm. ikinci itiraz ise net penaltı. hakem görmedi. dikkat ederseniz kaç tane kritik pozisyon var. hakemin o karmaşa da kaçırabileceğini unutmamak gerek. ha benim ali palabıyık'tan beklentim daha da farklı, onu da söyleyeyim. al sana eksi gibi eksi.
ofsayttan iptal edilen pozisyonun tekrarına dikkatli bakın. topu yanlış yerde durduruyor yayıncı kuruluş. ha doğru yerde durdursa dahi bence ofsayt yok ancak bu yardımcıya yazılacak bir hata.
gelelim şenol güneş'in atıldığı poziyona. benim gördüğüm kadarıyla pepe faul yapmıyor hatta faulle alakalı hiç bir şey yapmıyor. ancak valbuena çok pis atıyor kendini. ben yine ali palabıyık'ın pozisyonu yakalamasını beklerdim ancak hakikatten ilk başta pepe pislik yapıyor zannettim. adamın da kaç haftadır günahını alıyorum hala beklediğim pepe'yi göremedim. biraz ön yargılardan sıyrılmam gerek zannediyorum. neyse pozisyona dönersek, burada beşiktaş -benim gördüğüm kadarıyla- valbuena'nın aktörlüğünün azizliğine uğruyorlar. ancak sen, şenol güneş'in atılışını yanlış bulan herkese galiz küfür edeceğim. her halde küfüre bir itirazları yok bu insanların.
şimdi bir de pepe'nin dirseğini gördüm. açıkçası maçı izlerken de talihsiz bir pozisyon olarak görmüştüm. hala da kontrolsüz hareketten sarı gibi geliyor. pepe'nin kolunu açtığını zannetmiyorum. kırmızı diyenlere de bir şey diyemem. neyse isteyen olursa buna da eksi yazayım.
son olarak genelde sertliklere izin verdi. zaten ali palabıyık sertliğe olabildiğince izin vermeye çalışan bir hakem. hakemler bir biriyle uyuşmuyor diyebilirsiniz. ancak bu hakemlerle alakalı değil, onları belli bir hususta birleştirecek kurumlarla alakalı bir durum. bu sertlikten zaman zaman, örneğin maçın başında beşiktaş faydalandı. zaman zaman da, örneğin şenol güneş'in atıldığı dönemde fenerbahçe bu sertlikten faydalandı.
yani gördüğünüz üzere bu kadar kritik bir maçta gayet makul sayıda ve makul şekilde yapılan hatalar var. dünya üzerinde hiç bir hakem %100 doğru karar ile maç yöneten hakem yok. mükemmel robotlar icat edene kadar hata yapan hakemlere taamül etmek zorundasınız.