204
https://twitter.com/...s/908078333568667648
kendisinin takımı yenildikten sonra rakip takımla eğlencenin dibine vurduğu anlar, esasında öncelikli olarak karaktersizliğinden değildir. bu tip insanlar genellikle zeka geriliği sorunu olan ve birçok şeyi tam bir bilinçle yapmayan insanlardır yani yine genellikle çevresindeki insanlar onu hangi davranışa iterse onu yaparlar.
tanrı affetsin, bir arkadaşım var aynı bu şekilde. biraz da salakça affedersiniz. adamı tanıdığım ilk zamanlarda hem cemaatçi hem de kör kütük adalet ve kalkınma partiliydi. ne zaman sohbet siyasete gelse feto'dan ve malum partiden övgülerle bahsedip ballandıra ballandıra anlatırdı. ardından bu 17-25 aralık süreci ve darbe olaylarından sonra malum cemaate olumsuz anlamda sayıp dökmeye başladı. eskiden övdüğü hususların falan hep tersine konuşuyordu bu süreçte. neyse efendim, gel zaman git zaman arkadaşım milliyetçi biriyle tanışmış, buna ocakları falan methetmişler. sonra bir baktık arkadaşın elinde turancı yüzükler, telefonunun arka planı kurt falan. ancak bu kadarıyla yetinse yine iyiymiş, birkaç yıl sonra arkadaşım ''ben chp'liyim'' demez mi. anlayacağınız yine biriyle tanışmış. tabi dumura uğradık topluca. en sonunda da dayanamadım geçtim karşısına, ''ulan hakikaten salaksın ha'' dedim. ık mık bir şeyler dedi kaldı öyle.
yani anlayacağınız bu tip insanlara ''la gel şurada uçurum var atlayalım beraber'' desen gider atlar. çünkü yeterince bilinç sahibi değillerdir. aboubakar da aynı işte. arkadaşlarını görmek için beşiktaş soyunma odasına gitmiştir, babel'i ve çevresindeki çoğu insanı gülüp eğlenirken görünce o da katılmıştır eğlenceye. mantığı ve bilinci yok çünkü. aynı aboubakar'a bir porto oyuncusu gelse, ağlasa veya hüzünlendirecek sözler söylese o kişiyle de oturup ağlardı. zeka yok adamda, tamamen anlık ve gelişigüzel davranışlar sergiliyor.
yani çok da şey yapmaya gerek yok, porto kulübü dert etsin aboubakar'ın kişiliğini veya zekasını. he he diyip geçiniz.
kendisinin takımı yenildikten sonra rakip takımla eğlencenin dibine vurduğu anlar, esasında öncelikli olarak karaktersizliğinden değildir. bu tip insanlar genellikle zeka geriliği sorunu olan ve birçok şeyi tam bir bilinçle yapmayan insanlardır yani yine genellikle çevresindeki insanlar onu hangi davranışa iterse onu yaparlar.
tanrı affetsin, bir arkadaşım var aynı bu şekilde. biraz da salakça affedersiniz. adamı tanıdığım ilk zamanlarda hem cemaatçi hem de kör kütük adalet ve kalkınma partiliydi. ne zaman sohbet siyasete gelse feto'dan ve malum partiden övgülerle bahsedip ballandıra ballandıra anlatırdı. ardından bu 17-25 aralık süreci ve darbe olaylarından sonra malum cemaate olumsuz anlamda sayıp dökmeye başladı. eskiden övdüğü hususların falan hep tersine konuşuyordu bu süreçte. neyse efendim, gel zaman git zaman arkadaşım milliyetçi biriyle tanışmış, buna ocakları falan methetmişler. sonra bir baktık arkadaşın elinde turancı yüzükler, telefonunun arka planı kurt falan. ancak bu kadarıyla yetinse yine iyiymiş, birkaç yıl sonra arkadaşım ''ben chp'liyim'' demez mi. anlayacağınız yine biriyle tanışmış. tabi dumura uğradık topluca. en sonunda da dayanamadım geçtim karşısına, ''ulan hakikaten salaksın ha'' dedim. ık mık bir şeyler dedi kaldı öyle.
yani anlayacağınız bu tip insanlara ''la gel şurada uçurum var atlayalım beraber'' desen gider atlar. çünkü yeterince bilinç sahibi değillerdir. aboubakar da aynı işte. arkadaşlarını görmek için beşiktaş soyunma odasına gitmiştir, babel'i ve çevresindeki çoğu insanı gülüp eğlenirken görünce o da katılmıştır eğlenceye. mantığı ve bilinci yok çünkü. aynı aboubakar'a bir porto oyuncusu gelse, ağlasa veya hüzünlendirecek sözler söylese o kişiyle de oturup ağlardı. zeka yok adamda, tamamen anlık ve gelişigüzel davranışlar sergiliyor.
yani çok da şey yapmaya gerek yok, porto kulübü dert etsin aboubakar'ın kişiliğini veya zekasını. he he diyip geçiniz.
