1533
dayım bir ara tenis oynuyordu, antrenörü rumen bir tenis hocasıydı ve bu adam lucescu'nun yakın bir arkadaşıydı.
kendisi ile lucescu hakkında konuşurken "kendisi romanya'nın en zengin insanlarından biri, teknik direktörlüğü hobi gibi görüyor" demişti. o sıralarda lucescu shakhtar'ın başındaydı ve uefa kupası falan alıyordu.
durum böyleyken, gelip burada, dünyanın en tırt insanlarının paralı uşaklığını yapmasını aklım almıyor. kumarda mı kaybettin, fidye mi verdin de paran mı bitti be adam? neden?
birkaç hafta öncesine kadar kendisine hep saygı duydum ama resmen yerle bir etti bunu.
defol git, yabancı sınırıyla falan uğraşmak sana mı kaldı? bir yabancı olarak milli takımı çalıştırıp para kazanıyorsun ve yabancı konusuna takılıyorsun.
bu ülkenin suyundan mıdır nedir, herkes saçma sapan birer insan olup çıkıyor.
kendisi ile lucescu hakkında konuşurken "kendisi romanya'nın en zengin insanlarından biri, teknik direktörlüğü hobi gibi görüyor" demişti. o sıralarda lucescu shakhtar'ın başındaydı ve uefa kupası falan alıyordu.
durum böyleyken, gelip burada, dünyanın en tırt insanlarının paralı uşaklığını yapmasını aklım almıyor. kumarda mı kaybettin, fidye mi verdin de paran mı bitti be adam? neden?
birkaç hafta öncesine kadar kendisine hep saygı duydum ama resmen yerle bir etti bunu.
defol git, yabancı sınırıyla falan uğraşmak sana mı kaldı? bir yabancı olarak milli takımı çalıştırıp para kazanıyorsun ve yabancı konusuna takılıyorsun.
bu ülkenin suyundan mıdır nedir, herkes saçma sapan birer insan olup çıkıyor.
