772
bu sene gerçekten başka oynuyorlar. real madrid'e karşı çıktıkları uefa süper kupa maçının ilk yarım saatinde müthiş bir ön alan baskısı yapmış ve daima hücumu düşünmüşlerdi. ligte oynadıkları futbol da o yarım saatin doksan dakikalık versiyonu gibi, sürekli dikine sürekli hücumu düşünen bir takım olmuşlar sezon itibariyle. özellikle son maçları olan leicester city karşılaşmasında neredeyse rakiplerine pozisyon vermeden 7-8 net gollük pozisyona girmeleri de bunun göstergesi. matic- lukaku harika bir takım omurgası yarattı. matic'in gelmesiyle hem pogba rahatlayıp performansını arttırırken lukaku ile beraber de takımın hücumda kalma süresi arttı. ibrahimovic varken ileri uçta ibra'nın hantallığı nedeniyle birçok pozisyon olgunlaşmadan geri dönüyordu, yine hantallığından dolayı rakibe baskı uygulayamayıp rakibin üzerilerine gelmesine neden oluyordu. lukaku varken bunların hiçbiri olmuyor, duvar olması, rakibe baskı yapması, seken topları toplaması, pas oyununun daima içinde olması ve maçın içinde kaybolmamasıyla manchester'ın kırmızılarına ciddi bir seviye atlattı şu ana kadar.
jones- bailly ikilisi de epey iyi gözüküyor ilginç şekilde, 26 ağustos manchester united leicester city maçında derli toplu bir görüntü verdiler, özellikle bailly'nin oyunu açan pasları da seyircinin beğenisini kazandı. matic'in bir hatası oldu maç içinde ve kalede pozisyona dönüştü bu hata ama genele baktığımız zaman çok iyi performans verdi maçta. rashford, martial gibi kanat oyuncuları da mourinho'nun istediği oyunun en önemli kozları konumunda. zaten takımın ataklarının geneli rashford ve martial ikilisinin bölgesi sol taraftan gerçekleşiyor. sağda mata ve mkhitaryan gibi orta alan seven, içe kat eden oyuncular olunca haliyle o bölgeden pek bir kanat aksiyonu gerçekleşmiyor. yine de pogba- mata- mkhitaryan üçlüsünün rakip sahanın sağ iç bölgesinde oluşturduğu pas trafiği bile gol pozisyonu üretmeye yetiyor.
ferguson döneminden beri ilk defa bu kadar hücum eden, ilk defa şampiyon olacakmış hissi veren bir takımlar. elbette yarış kolay olmayacak, elbette hiç beklenmedik puan kayıpları yapacaklar ancak şu ana kadar gördüğüm kadarıyla ne guardiola'nın manchester city'si ne klopp'un liverpool'u manchester united seviyesinde değil. sahadaki futbolu da geçelim iki kulübün de şampiyonluğu sağlayacak sinerjileri yok. wengerli arsenal'in şampiyonluğunu zaten düşünmüyorum bile ve geriye sadece conte chelsea'si ile pochettino hocamın tottenham'ı kalıyor. tottenham her ne kadar united ile beraber ligin en iyi futbolunu oynasa da büyük maçları kazanmakta hala zorluk çekiyorlar dolayısıyla şampiyonluk ihtimalleri zayıf gözüküyor. chelsea'de zaten işler karışık. conte her an gidebilir. thomas tuchel'in takımın başına getirileceği konuşuluyor, conte zaten pimi çekilmiş bir bomba gibi her an kulüp içinde sorun çıkartabilecek yapıda bir huysuz. bunun yanında takımı chelsea de lige hiç iyi başlamadı. matic ve costa kayıpları oyunlarını çok net şekilde geriye götürdü.
mourinho şampiyonluğa yakın bu sezon ve umarım ya kendisi ya pochettino şampiyon olur.
jones- bailly ikilisi de epey iyi gözüküyor ilginç şekilde, 26 ağustos manchester united leicester city maçında derli toplu bir görüntü verdiler, özellikle bailly'nin oyunu açan pasları da seyircinin beğenisini kazandı. matic'in bir hatası oldu maç içinde ve kalede pozisyona dönüştü bu hata ama genele baktığımız zaman çok iyi performans verdi maçta. rashford, martial gibi kanat oyuncuları da mourinho'nun istediği oyunun en önemli kozları konumunda. zaten takımın ataklarının geneli rashford ve martial ikilisinin bölgesi sol taraftan gerçekleşiyor. sağda mata ve mkhitaryan gibi orta alan seven, içe kat eden oyuncular olunca haliyle o bölgeden pek bir kanat aksiyonu gerçekleşmiyor. yine de pogba- mata- mkhitaryan üçlüsünün rakip sahanın sağ iç bölgesinde oluşturduğu pas trafiği bile gol pozisyonu üretmeye yetiyor.
ferguson döneminden beri ilk defa bu kadar hücum eden, ilk defa şampiyon olacakmış hissi veren bir takımlar. elbette yarış kolay olmayacak, elbette hiç beklenmedik puan kayıpları yapacaklar ancak şu ana kadar gördüğüm kadarıyla ne guardiola'nın manchester city'si ne klopp'un liverpool'u manchester united seviyesinde değil. sahadaki futbolu da geçelim iki kulübün de şampiyonluğu sağlayacak sinerjileri yok. wengerli arsenal'in şampiyonluğunu zaten düşünmüyorum bile ve geriye sadece conte chelsea'si ile pochettino hocamın tottenham'ı kalıyor. tottenham her ne kadar united ile beraber ligin en iyi futbolunu oynasa da büyük maçları kazanmakta hala zorluk çekiyorlar dolayısıyla şampiyonluk ihtimalleri zayıf gözüküyor. chelsea'de zaten işler karışık. conte her an gidebilir. thomas tuchel'in takımın başına getirileceği konuşuluyor, conte zaten pimi çekilmiş bir bomba gibi her an kulüp içinde sorun çıkartabilecek yapıda bir huysuz. bunun yanında takımı chelsea de lige hiç iyi başlamadı. matic ve costa kayıpları oyunlarını çok net şekilde geriye götürdü.
mourinho şampiyonluğa yakın bu sezon ve umarım ya kendisi ya pochettino şampiyon olur.